kollektif emek etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kollektif emek etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

15 Aralık 2013 Pazar

Mutlak ve Nispi Artı Değer

Marx, bu bölüme, üretken emek anlayışını belirterek başlıyor. Kitabın yedinci bölümünde, üretken emek anlayışı, kullanım değeri üretimi açısından tanımlanmıştı. Aynı sayfada, yedinci dipnotta da, emek sürecini dikkate alan bu yöntemin, kapitalist üretim sürecine doğrudan doğruya uygulanamayacağı uyarısında bulunulmuştu. Şimdi Marx, konuyu daha geniş açıdan irdeliyor.

28 Ağustos 2013 Çarşamba

Kollektif İşçi ve Üretken Emek

Marx üretim sürecine bir bütün olarak baktığında, üretim süreci ile ilişkilenen emekleri kollektif emek olarak görür. Bu, bir ürünün tek bir işçi tarafından üretilmediği, ama ürünün, kollektif işçi tarafından üretildiği anlamına gelir. 

Kapitalizm öcesi biçimlerde bir emekçi tüm yönleriyle tamamlanımış bir ürünü ortaya çıkarabiliyordu. Örneğin bir zanaatçı yaptığı işi kendi açısından bölümlendirse de ürün kendi emeği ile üretilebiliyordu. Ya da bir köylü üretici en fazla ailede bir işbölümü ile ürünü üretebiliyordu. Kapitalist üretim ilşkileriyle birlikte “Ürün bireyin doğrudan ürünü olmaktan çıkar ve kollektif emekçinini ürettiği toplumsal bir ürün yani her bir emek konusu üzerindeki işlemlerin az ya da çok bir parçasını yapan bir emekçi topluluğunun ortak ürünü halini alır. “ (K-1-520) Zira işçi köylü ya da zanaatçı gibi üretim aracı sahibi değildir. Tüm yönleriyle tamamlanmış olarak kendi ürününü üretemez. Onun bireysel emeği emeğin nesnesinden yani üretim araçlarından yoksun olduğu için hiç bir işe yaramaz. Onun emeği ancak diğer emeklerle birlikte işe yarar. Dolayısıyla bireysel emekler kapitalist üretim sürecinin sadece eksik  parçalarıdır. Onlar ancak birlikte kollektif olarak emek sürecine katıldıklarında işlevli olur ve ancak o zaman üretebilirler. Kafa ve kol emeği olmalarının bu süreçte bir anlamı yoktur. Bir araya gelmmiş olmaları gerekir.