Eğitim insan toplumuyla
birlikte ortaya çıkmıştır. İlk toplumlarda eğitim, bağımsız toplumsal bir
faaliyet değildi, topluluğun kendisini yeniden ürettiği iş ile birlikte
gerçekleşiyordu. Toplumun küçük bireyleri, topluluğun yaşamına katılıyor,
hayatta kalabilme becerisini edindikleri gibi topluluğun yeniden üretimine
katılarak, doğal bir eğitimden geçiyorlardı. Daha sonraları insanlık tarihi,
eğitimi bağımsız, toplumsal faaliyet olarak ortaya çıkardı. Zamanla onu, eğitenleri
ve eğitilenleriyle birlikte bağımsızlaştırarak; örgütlenmiş ve planlanmış
olarak okulların dört duvarı arasına sıkıştırdı. Kuşkusuz eğitim, okulların
dört duvarını aşan aile içi, arkadaşlık vb. geniş bir yelpazeyi kapsar. Ne var
ki biz burada örgütlenmiş, belirli bir yaştan başlayarak çocuğa, sistemli bir
şekilde; belirli bir müfredat çerçevesinde; planlı ve bilinçli olarak okullar
aracılığıyla verilen eğitimle ilgiliyiz.