köle etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
köle etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

20 Ağustos 2019 Salı

Kapitalist Sistemde İşçinin Özgürlüğü, Nereye kadar?

Kapitalizm öncesi, efendilik - kölelik ilişkisinin olduğu toplum biçimlerinde; köleler, serfler üretme sürecinin dışından gelen baskıyla karşı karşıyaydılar. Bu ilişkileri belirleyen şey, üreticinin köleliği ve bağımlılığı, üretilmiş olanın, dolaysız üreticiden çekilip alınmasıydı. Kapitalist toplum biçimine gelindiğinde, üreticiler, kölelik ve serflik ilişkilerinden kurtulmuş, üretim araçlarından ve bağımlılık ilişkilerinden özgürleşerek, emek gücü sahibi işçi olarak; emek pazarına atılmışlardır.

4 Ocak 2014 Cumartesi

SÖZDE İLKEL BİRİKİM - İlkel Birikimin Sırrı

Sermaye birikimi, artı değerin varlığını, artı değer kapitalist üretimi, kapitalist üretimse, daha önceden bir miktar birikmiş sermaye ve emek gücünü gerektirir. Birikim için artı değer gerekir, ne var ki, artı değer için de sermaye olmak gerekir. İlkel birikim, sermayenin ilk birikimini anlatır. Bu birikimi sağlayan süreç, kişisel çalışmaya dayalı özel mülkiyetin (küçük üretici) tasfiyesine dayanan süreçtir. Başka bir deyişle, bu süreç, küçük üreticiyi özgür işçiye, küçük üreticinin araçlarını da sermayeye dönüştüren süreçtir.

22 Aralık 2013 Pazar

ÜCRETLER - Emek Gücü Değerinin ya da Fiyatının Ücrete Dönüşmesi

Marx bu bölümde, emeğin satılması yanılgısını ve emek gücünün değeri ya da fiyatının ücrete dönüşümünü ortaya koyuyor. Marx burada değerin fiyattan sapmadığı varsayımıyla hareket ediyor. Diğer bir deyişle, fiyatla değerin aynı olduğu varsayımıyla hareket ediyor.

Burjuva Toplumda, bir işçinin ücreti, işçinin emeğinin değeri ya da fiyatı olarak belli bir miktarda para olarak görünür. Bu görüngüden hareket eden herkes, emeğin değerinden ya da fiyatından söz ederler. Burada yanlış bir algı vardır. Bu yanlış algı, işgücünün değeri ya da fiyatının, emeğin değeri ya da fiyatı olarak görünmesinden kaynaklanır. Diyelim işçi, 12 saat çalıştı ve karşılığında 6 şilin aldı. İşçinin aldığı bu 6 şilin emek gücünün değil de emeğinin karşılığı olarak görünür. İşçi emek gücünü değil de, emeğini satıp eş değerini almış olarak görünür. Eğer işçi, göründüğü gibi 12 saat çalışıp, 6 şilinlik bir değer üretip, 6 şilinlik emeği karşılığını almış olsaydı, ne artı değer, ne de kapitalizm olurdu.

Bu yanlış algı, aynı zamanda işgünün, ücret olarak ödenen bölümünün, tüm işgününün değeri ya da fiyatı olarak görünmesinden kaynaklanır.  Böylece, gerekli emek ve artı emek ayrımının tüm izleri silinir gider ve işçinin, tüm çalışma zamanının karşılığı ücret olarak ödenmiş olarak görünür. Böylelikle, sömürü gerçeği, bir sis perdesi altında kalmış, gizlenmiş olur. 

21 Kasım 2013 Perşembe

Artı Değer Oranı

Emek Gücünün Sömürülmesi

Kapitalist tarafından yatırılan sermaye, S olarak gösteriliyor. Bu kapitalistin toplam sermayesidir ve üretim sürecinde artı değer katılarak, değer olarak büyür. S toplam sermaye; değişmeyen sermaye s, değişen sermaye d olarak iki kısma ayrılır. Aşağıda gösterelim.

Yatırılan Sermaye : S                                                             Üretilen
Değişmeyen Sermaye : s        =          S = s + d       =         Meta Değeri : s + d + a (artı değer)
Değişen Sermaye : d 

9 Kasım 2013 Cumartesi

Emek Gücünün Alım ve Satımı

Paranın sermayeye dönüşümünde, değer değişikliği paranın kendisinde olamaz. O, satın alma ve ödeme aracıdır. Nakit olarak elimizdeyken de donmuş bir değerdir.  Değer değişikliği, dolaşımın ikinci evresi olan meta-para ilişkisinden de (M-P) ileri gelmiş olamaz. Bu ilişkide olan şey de, sadece, meta biçiminden çıkıp para biçimine girmektir. O halde değişiklik, ilk ilişkide (P-M), yani satın alınan metada olmalıdır. Bu öyle bir meta olmalı ki, o metanın kullanım değerinin tüketiminden bir değer değişikliği meydana gelsin. Yani meta tüketilirken, ondan değer üretilsin, başka bir deyişle ondan değer sızdırılsın. Marx, böyle özel bir metanın olduğunu belirtir. Bu meta, emek kapasitesi ya da emek gücü metasıdır. Bu meta, özel bir meta olarak tüketilirken değer üretir.