26 Ocak 2014 Pazar

Devrenin Üç Formülü

Sermayenin üç devresi birbirine bağımlı ayrılmaz bir bütün oluştururlar. Dolayısıyla, “toplam süreç, kendisini, üretim ve dolaşım süreçlerinin bir birliği biçiminde ortaya koyar. Üretim süreci, dolaşım sürecinin, dolaşım süreci üretim sürecinin aracısı olur.” K-2-95 Her bireysel sermaye, üretim ve dolaşım aşamasından geçmek zorundadır. Öyle ki, bir bireysel sanayi sermayesi, üç evrede de aynı anda bulunabilir ve bunlar yan yana gerçekleşirler. Sermaye değerin, bir kısmı para sermayeye dönüşürken, bir kısmı üretim sürecindedir veya üretim sürecinden ayrılırlar. Süreç böylece, birlikte, bütünlüklü bir süreklilik arz eder. “Demek oluyor ki, tüm devre, aslında bu üç biçimin bir birliğidir.”K-2-96 Bu birliğin gözden kaçırılması, herhangi bir aşamanın öne çıkarılması hatalı bir tutum olacaktır. Sermaye değerin anlaşılmamasını getirecektir.

Devamla Marx, süreçte olabilecek kesintiye değinmektedir. Tüm süreç, üç devrenin birliğidir. Her devre, ancak, bu birlik içerisinde kendini ifade edebilen farklı biçimlerdir. Bu devrelerin, her biri, sürecin sürekliliği için bir koşuldur ve her süreç diğerine bağımlıdır. Diyelim M'–P' evresinde, metaların bir kısmı satılmamıştır. Buna rağmen, ardından yeni gelen M' ler olacaktır. Süreç böyle devam ederse de, bütünüyle duraklayacaktır. Zira pazar satılamayan metalarla dolacaktır. Bu gibi tek bir aşamadaki durgunluk, bireysel sermayenin tüm aşamalarında bir durgunluğa, yani krize yol açacaktır.

P– M< (E-ÜA), egemen kapitalist üretim çağında, üretim araçlarını oluşturan metaların büyük bir kısmı, başkasına ait meta sermaye (M') olarak iş yaparlar. Bu durum başkası için M'–P' ne dönüşmesidir. Yani kapitalizmde, dolaşım alanında gerçekleşen alım satımlar, kapitalistlerle kapitalistler arasında, ya da, kapitalistlerle işçiler arasında gerçekleşir. Bu yüzden üretim araçlarını satan bir kapitalist, kendi meta sermayesini gerçekleştiriyordur. Ne var ki bu her zaman böyle olmayabilir. Üretim araçları olarak işlem gören metalar, köylü üretiminin, devlet girişiminin ya da vahşinin üretimi olabilir. Her ne olura olsun, bunlar piyasada meta olarak iş yaparlar. Bunlar, hem sanayi sermayesi devresine, hem de, buna katılan artı değerin dolaşımına girerler. P-ÜA hareketi tamamlandığında, metalar artık meta olmaktan çıkarak, üretken sermayenin varlık biçimi halini alırlar. 

Demek ki, pazara getirilen her ürün, kapitalist üreticilerin ürünü olmayabilir. “Ne var ki, bütün üretimi alabildiğine meta üretimine dönüştürmek, kapitalist üretim tarzının eğilimidir. Bunu gerçekleştirecek ana güç, tamda, bütün üretimin, kapitalist dolaşım sürecine katılmasıdır.” K-2-104 Yani kapitalizm diğer üretim tarzlarını yok etme eğilimindedir. Bunun için de, üreticileri ücretli işçilere dönüştürerek, onları sermaye egemenliği altına alma eğilimindedir. 

Marx, sermayenin, kesintisiz bir hareket olarak ortaya çıktığını ve ancak öyle anlaşılabileceği düşüncesindedir. ”Kendisini genişleten bir değer olarak sermaye, yalnızca sınıf ilişiklerini değil, emeğin ücretli-emek biçimde var olmasına dayanan belirli nitelikte bir toplumu da kapsar. O, bir hareket, çeşitli aşamalardan geçen devre belirleyen bir süreçtir ve bu aşamaların kendisi de, devre belirleyen sürecin üç farklı biçimini içerir. İşte bu yüzden o, duran bir şey olarak değil, ancak bir hareket olarak anlaşılabilir.”K-2-99 Sermaye sürekli olarak biçim değiştirerek var olabilir ve biçim değiştirerek, kendi kendini değerlendirebilir. Dolayısıyla sermayeyi bir hareket olarak ta kavramak gerekir. Ancak hareket olarak kavranıldığında, sermaye değerin; para sermaye, üretken sermaye ve meta sermaye biçimlerine bürünüşü kavranılabilir. Öyleyse sermaye değer, bu biçimlere bürünmeden, kendi taşıyıcısını sürekli olarak değiştirmeden, kendisine artı bir değer katamaz, kendisini değerlendiremez. Kapitalist üretimden de söz edilemez çünkü, "kapitalist üretim ancak, sermaye değerle artı değer yaratıldığı sürece vardır. ve devam eder.."K-2-100

Kapitalist üretim, genel üretim biçimi olarak bir meta üretimidir. Kapitalist üretimin gelişmesi ölçüsünde bu niteliğe bürünmesi, emek gücünün meta halini almasından ve işçinin emek gücünü değerinde satmasından ileri gelir. "Emeğin, ücretli emek haline gelmesi ölçüsünde, üretici de sanayi kapitalisti haline gelir."K-2-109 Kapitalist üretim, doğrudan tarımsal üretim yapanların, ücretli emekçi haline gelmesine kadar; tam boyutlarına ulaşamaz. 
Toparlayalım. 

Sermayenin üç devresi birbirine bağımlı birlik halindedir. Bu üç aşamadan herhangi birinde yaşanılacak bir sorun, tıkanma diğerlerini de etkileyecektir. Böylece sermaye değerin hareketi engellenmiş olacaktır. 

Sermaye değer bir hareket olarak algılanabilir. Zira sermaye değer, sürekli olarak biçimden biçime girerek var olabilir ve kendini genişletebilir. Para biçimden üretken biçime, üretken biçimden meta biçime sürekli bir bürünme vardır. 

Sermayenin bu üretim süreci, emek gücü metasını satan ücretli işçi ve üretim aracı sahibi kapitalistin varlığını zorunlu kılar. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder