iddihar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
iddihar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

22 Ocak 2014 Çarşamba

Üretken Sermayenin Devresi

Üretken sermaye devresinin formülü R… M'–P'–M…R dir. Bu devre, üretken sermaye ile başlayıp, üretken sermaye ile biter. Bu devrede, R den R ye gidişte para, basit bir aracı görünümündedir. Sanki kapitalizmde amaç, üretim için üretimdir. Kapitalistin, para ya da değer peşinde olduğu burada gizlenmiş görünür.

I. Basit Yeniden Üretim 

Basit yeniden üretim varsayımına göre, üretilmiş artı değerin tamamı kapitalistin tüketimine gider. Şöyle ki, meta sermaye M', paraya dönüşür dönüşmez, paranın sermaye değer kısmı, sermaye devresinde dolaşımına devam eder. Paraya dönüşen, artı değer kısmı ise ondan ayrılarak, sermaye dolaşımının dışına çıkar ve meta dolaşımına katılır. Dolayısıyla, sermaye dolaşımının dışına düşmüş olur. 

M'
{
M
+
m
}

– P'
{
P
+
p
}
– M< (E-ÜA)

– m

Burada m–p–m kapitalistin gelir dolaşımıdır ve basit meta dolaşımını temsil eder. İlk evre m-p, meta sermaye (M'–P') evresinde bulunur, tamamlayıcı evre p-m ise, genel meta dolaşımından ayrı olarak, devre dışına düşer. Bu artı değeri temsil eden kısım, basit yeniden üretimde, kapitalistin harcadığı para ile bir dizi bireysel satın almalarını temsil eder. Bu para yatırılmaz harcanır. Bir kez daha yinelemek gerekirse, artı değeri temsil eden para, kapitalistin ihtiyacı için harcanır. Dolayısıyla sermaye devresinden çıkar. Ama genel dolaşımına devam eder.

26 Ekim 2013 Cumartesi

Para ya da Meta Dolaşımı

Değerin Ölçüsü

Marx, yapıt boyunca kolaylık olsun diye, altını para-meta olarak kabul eder. Altının ilk ve esas işlevi, metaların birbirleriyle değer olarak eşit olduklarını, nicelik olarak ta karşılaştırılabilir büyüklükler olarak, onları temsil etmektir. Dolayısıyla altın bir eşdeğer rolü oynar. Tüm metalarda “değerin evrensel bir ölçüsü olarak iş görür.”K-1-109 Bu işleviyle de eşdeğer bir meta ve para haline gelir.  

İlk bakışta metalar, para sayesinde karşılaştırılabilir oldukları izlenimi doğabilir. Marks bu yanılgı durumuna vurgu yapıyor. Metaları karşılaştırılabilir hale getiren para değildir. Metaları karşılaştırılabilir hale getiren şey, bütün metaların değer olarak insan emeği taşıyor olmalarıdır. Bu nedenle de değerleri aynı ölçüyle, bir meta ile ölçülebilirler.  Bu ölçme görevini yüklenen de altındır. Şimdi tüm metalar kendilerini altında ifade ederler. X kadar A metası, y kadar B, para metası eder gibi; ya da  1 ton demir, 10 gram altın eder gibi... Bir ton demirin fiyatı 10 gram altındır. Bu eşitlemenin olanaklı olmasının nedeni altının da emek ürünü olması ve bir değerinin olmasıdır. Yani onda da emeğin cisimleşmiş olmasıdır. Altın evrensel bir eş değer olarak, toplumsalı temsil eder. Bu durumda değer, parada bağımsız bir görünüm kazanır.