değişim değeri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
değişim değeri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

27 Ağustos 2013 Salı

META ve PARA - Meta

Metanın İki Ögesi: Kullanım Değeri ve Değer

Marks, kapitalist üretimin egemen olduğu toplumlarda; zenginlik birikiminin, meta birikimi olarak kendisini gösterdiği vurgusu yapıyor ve metanın tahlili ile işe başlıyor.*

“Meta” diyor Marks: “her şeyden önce, bizim dışımızda bir nesnedir ve, taşıdığı özellikleriyle, şu ya da bu türden insan gereksinmelerini gideren bir şeydir. Bu gereksinmelerin niteliği, örneğin ister mideden, ister hayalden çıkmış olsun, bir şey değiştirmez. (K-1-49) Her birey varlığını sürdürebilmek için, ister fiziksel isterse ruhsal olsun çeşitli gereksinmelere ihtiyaç duyar. Bu ihtiyaçlar, yaşamsal varlığı sürdürmek için zorunlu ihtiyaçlar (yeme, içme gibi) olduğu gibi; ruhsal doyum sağlayan ihtiyaçlar da olabilir. Bu ihtiyaçların özünde farklılık olmasına karşın, ihtiyaç giderme anlamında hiç bir farklılıkları yoktur. Bir tablonun duvarda asılı durması ve her sabah ya da akşam, ona heyecanla bakan biri için tablo; gereksinme karşılayan bir şeydir ve ruhsal bir doyuma denk düşer. Ama asgari ücretle çalışan biri için daha yaşamsal olan karnını doyurma ihtiyacı öne çıkmışken, duvarda asılı bir tablonun onun gereksinmesi olamayacağı açıktır. Ne var ki, her iki türden durum da gereksinmeyi ifade eder. Gereksinme gideren şey ise yararlılığı olan bir şeydir. Çünkü, bir ihtiyacı karşılamaktadır. 

Yararlılık bir nesneyi, Marks’ın ifade ettiği gibi: “kullanım değeri haline getirir”  O halde, bir nesnenin yararlılığından dolayı, yani bir ihtiyacı karşılama özelliğinden dolayı, kullanım değeri vardır diyebiliriz.