Kapitalizm öncesi, efendilik - kölelik ilişkisinin olduğu toplum biçimlerinde; köleler, serfler üretme
sürecinin dışından gelen baskıyla karşı karşıyaydılar. Bu ilişkileri belirleyen
şey, üreticinin köleliği ve bağımlılığı, üretilmiş olanın, dolaysız üreticiden
çekilip alınmasıydı. Kapitalist toplum biçimine gelindiğinde, üreticiler, kölelik ve serflik ilişkilerinden kurtulmuş, üretim araçlarından ve bağımlılık
ilişkilerinden özgürleşerek, emek gücü sahibi işçi olarak; emek pazarına
atılmışlardır.
serf etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
serf etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
20 Ağustos 2019 Salı
Kapitalist Sistemde İşçinin Özgürlüğü, Nereye kadar?
Labels:
angarya,
emek gücü,
emek pazarı,
işçi,
Kapitalist Sistemde İşçinin Özgürlüğü Nereye kadar?,
köle,
özgürlük,
serf,
ücretli köleleik
6 Ocak 2014 Pazartesi
Tarımsal Nüfusun Topraksızlaştırılması
İngiltere’de serflik 14. Yüzyılda tamamen kalkmıştır. 15.
Yüzyıl, büyük ölçüde, kendi toprağını işleyen özgür köylülerden oluşuyordu. Bu
koşullar, halkın rahat yaşamasını sağlayan koşullardır. Ne var ki, bu durum,
kapitalist nitelikte servet olanağını dışlamıştır. Dolayısıyla, küçük
üreticiler, gelişmenin önünde ayak bağı durumuna gelmiştir ve öyleyse
mülksüzleştirilmeleri elzemdir. Marx bu bölümde, bu
mülksüzleştirilmeyi ve mülksüzleştirmenin zora dayalı karakterini
belirtmektedir.
Labels:
burjuva,
feodalizm,
ilkel birikim,
Kapital-I,
komünal,
küçük üretici,
mülksüzleştirme,
serf,
zor
4 Ocak 2014 Cumartesi
SÖZDE İLKEL BİRİKİM - İlkel Birikimin Sırrı
Sermaye birikimi, artı değerin varlığını, artı değer
kapitalist üretimi, kapitalist üretimse, daha önceden bir miktar birikmiş
sermaye ve emek gücünü gerektirir. Birikim için artı değer gerekir, ne var ki,
artı değer için de sermaye olmak gerekir. İlkel birikim, sermayenin ilk birikimini
anlatır. Bu birikimi sağlayan süreç, kişisel çalışmaya dayalı özel mülkiyetin
(küçük üretici) tasfiyesine dayanan süreçtir. Başka bir deyişle, bu süreç,
küçük üreticiyi özgür işçiye, küçük üreticinin araçlarını da sermayeye
dönüştüren süreçtir.
Labels:
feodalizm,
ilkel birikim,
Kapital-I,
kapitalizm,
köle,
mülksüzleştirme,
özgür işçi,
serf,
sermaye,
zor
21 Kasım 2013 Perşembe
Artı Değer Oranı
Emek Gücünün Sömürülmesi
Kapitalist tarafından yatırılan sermaye, S olarak gösteriliyor. Bu
kapitalistin toplam sermayesidir ve üretim sürecinde artı değer katılarak,
değer olarak büyür. S toplam sermaye; değişmeyen sermaye s, değişen
sermaye d olarak iki kısma ayrılır. Aşağıda gösterelim.
Yatırılan Sermaye :
S Üretilen
Değişmeyen Sermaye : s = S = s + d = Meta Değeri : s + d + a (artı değer)
Değişen Sermaye : d
Değişmeyen Sermaye : s = S = s + d = Meta Değeri : s + d + a (artı değer)
Değişen Sermaye : d
Labels:
artı değer,
artı değer oranı,
değer,
değişmeyen sermaye,
emek gücü,
Kapital-I,
köle,
meta değeri,
serf,
sömürü oranı
9 Kasım 2013 Cumartesi
Emek Gücünün Alım ve Satımı
Paranın sermayeye dönüşümünde, değer değişikliği paranın kendisinde olamaz. O, satın alma ve ödeme aracıdır. Nakit olarak elimizdeyken de donmuş bir değerdir. Değer değişikliği, dolaşımın ikinci evresi olan meta-para ilişkisinden de
(M-P) ileri gelmiş olamaz. Bu ilişkide olan şey de, sadece, meta biçiminden çıkıp
para biçimine girmektir. O halde değişiklik, ilk ilişkide (P-M), yani satın alınan metada
olmalıdır. Bu öyle bir meta olmalı ki, o metanın kullanım değerinin tüketiminden bir değer değişikliği meydana gelsin. Yani meta tüketilirken,
ondan değer üretilsin, başka bir deyişle ondan değer sızdırılsın. Marx, böyle özel bir metanın olduğunu belirtir. Bu meta, emek kapasitesi ya da emek gücü metasıdır. Bu meta, özel bir meta olarak tüketilirken değer üretir.
Labels:
değer,
dolaşım,
emek,
emek gücü,
emek gücü fiyatı,
Kapital-I,
kapitalist,
köle,
meta,
serf
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)