Metalar, kendi başlarına hareket edemezler; sahipleri aracılığıyla pazara getirilirler. Pazarda metalar,
toplumsalı temsil eden değer olarak birbirleri karşısındadırlar. Meta sahipleri
ise meta temsilcileri olarak "iradeleri nesnelere yerleşmiş kimseler" durumundadırlar. Marx’ın deyimiyle “Burada kişiler
birbirleri için yalnızca metaların temsilcileri ve dolayısıyla sahipleri olarak
vardırlar.”K-1-100 Onun dışında bir ilişkileri yoktur. Meta sahipleri,
birbirleri karşısında eşit haklara sahiptirler. Her bir sahip, diğerlerinden bağımsız birey olarak ötekinin
mülkiyet hakkını tanır. Ortak mülkiyete dayalı ilkel toplumun bağımlılığından kurtulmuş ve mülkiyet hakları oluşmuş, böylece ihtiyacı olmayan üretim fazlasını pazara
getirmişlerdir. Ya da üretimin bir kısmını pazar için üretmeye başlamışlardır.
Pazara getirilen metalar, kendi eşdeğerleri değiştirirler.