18 Kasım 2013 Pazartesi

Değişmeyen Sermaye ve Değişen Sermaye

Kapitalist, sermayeye dönüşecek parasını, iki meta için harcar. Bunlardan birincisi, üretim araçları, diğeri ise emek gücü metasıdır. Üretim aracı ve emek gücü, üretim sürecinde sermaye olarak iş görürler. Sermayenin, bu iki bölümü, üretim sürecinde (değer ve artı değer üretim süreci) farklı rol oynar. Marx’ın, bu bölümde ilgilendiği şey, değer ve artı değer üretiminde, bu iki sermaye biçiminin oynamış olduğu roldür. 

Üretim araçlarının (ham madde, yardımcı maddeler, iş aletleri vb.) değeri, yeni yaratılan kullanım değerine (ürüne) aktarılır. Başka bir deyişle, üretim araçlarının değeri yeni üründe korunur. Önceki değerinin büyüklüğü bu süreçte değişmez. Başlangıçta değeri neyse, o kadar bir değer, yeni üründe ortaya çıkar. Bu nedenle de Marx, sermayenin üretim araçlarında maddeleşmiş kısmına, sermayenin değişmeyen kısmı, yani değişmeyen sermaye demektedir. 

Emek gücünün alınmasında kullanılan, emek gücü tarafından temsil edilen kısım ise, değer değişikliğine uğrar. Üretim sürecinde, emek gücü tüketilirken, kendi değerinin eş değerini yeniden üretir. Aynı zamanda bir de, artı değer dediğimiz bir fazlalık üretir. Dolayısıyla, “sermayenin bu kısmı, durmadan, değişmeyen bir büyüklükten değişen bir büyüklüğe dönüşür.”K-1-225 Marks, sermayenin bu kısmına değişen kısım, yani değişen sermaye diyor.

Demek ki, üretim sürecinde olan şey, üretim araçlarının değeri, yeni kullanım değerinde korunurken, emek gücü metası, kendisi için harcanan değeri yeniden ürettiği gibi, bir de artı değer üretir. Başka bir deyişle işçi, üretim sürecinde, yeni değer yaratırken, harcanan üretim araçlarının değerini de korur. Bu canlı emeğin ölü emeği korumasıdır. Bu koruma, işçiyi ilgilendirmez ama kapitalist için önemlidir. Zira kapitalistin harcadığı eski değer yeni ürüne aktarılarak, korunur. Birde emek gücünün tüketimiyle yeni değer de ona eklenir. Böylece, sermaye kendini koruyarak genişletmiş olur.

İşçinin, yeni değeri yaratırken, kullanılan üretim araçlarının değerini de koruması nasıl gerçekleşmektedir?  İşçi bunu, diyelim önce üretim araçları değerini aktarmak, sonrada yeni değer yaratmak için, ayrı ayrı çalışarak yapmaz. Yani işçi, bu süreçte iki kez çalışmaz. Üretim sürecinde işçi, üretken biçimde çalışırken, eski değerin aktarılması ve yeni değerin yaratılması, eş zamanlı olarak gerçekleşir. Hem üretim araçları değeri, yeni ürüne aktarılır, hem de, yeni bir değer katılır. Bir ve aynı süreçten, iki yönlü nitelik açığa çıkar. “sonucun bu iki yönlü niteliği, ancak emeğin iki yönlü niteliği ile açıklanabilir; bir ve aynı zamanda, bir özelliği ile değer yaratmakta, diğer özelliği ile de değeri korumakta ya da değer aktarmaktadır.”K-1-216 Emek, soyut niteliği ile yeni değer yaratmakta, somut niteliği ile de önceki değeri korumaktadır.  

İşçi demek ki, bir ve aynı zamanda hem somut emek, hem de soyut emek harcamaktadır. Emek gücü basit bir şekilde toplumsal emeğin bir parçası olarak harcanırken, harcanan emeğin miktarına (emek zaman) bağlı olan yeni bir değer üretir. Belli miktarda değer, belli miktarda soyut, toplumsal emek harcanmasıyla üretilir. Diğer yandan işçinin, özel, somut emeği niteliği ile değer korunur ya da yeni ürüne aktarılır. Demirci döverek, dokumacı eğirerek bu işi yapar. Eğer işçinin, özel üretici emeği, eğirme olmasaydı pamuğu ipliğe dönüştüremezdi. Pamuğun değerini ipliğe aktaramazdı. Bu süreçte, pamuğun kullanım değeri, ipliğe dönüşmekle yok olurken, değeri de iplikte korunur. Ya da ipliğe aktarılmış olur. Bu, o emeğin, özel niteliği (somut) olan dokuma emeği olmasından kaynaklanmıştır. 

Öyleyse, dokumacı işçi, pamuğu ipliğe dönüştürürken, emeğinin, dokumacı emeği olma niteliği ile pamuğun değerini iplikte koruyor, emeğinin toplumsal, soyut niteliği ile de yeni değer katıyor. Dolayısıyla, bir ve aynı zamanda iki yanlı bir sonuç elde ediliyor.

Eski değerin korunuşu ve yeni değerin yaratılması arasındaki fark, emek üretkenliği değişmesinde, daha açık ve görülür hale gelir. Diyelim, bir ayakkabı üretim kolunda, teknik gelişme sonucunda üretkenlik 2 kat artmış olsun. Bu durumda, 8 saatlik iş gününde, 16 ayakkabı üretilirken, üretkenliğin artışı ile 32 ayakkabı üretilecektir. Üretim 2 katına çıkacaktır. Bu durumda, bir işçi, eskiden olduğu gibi, 8 saatlik işgününde, 8 saatlik emek (soyut, toplumsal) harcayacak, 8 saatlik yeni değer üretecektir. Diğer yandan, bir günlük işgününde tüketilen üretim aracı, 2 katına çıkmış olacaktır. Dolayısıyla, üretim araçlarından, yeni ürüne, 2 kat değer aktarılmış olacaktır. Demek ki, üretkenliğin iki kat artması, somut emek harcanmasında bir değişiklik yapmıyor. Çünkü yine işçi, bir günde 8 saatlik bir soyut emek harcıyor ve 8 saatlik bir değer üretiyor. Oysa iki kat üretim aracı değeri, yeni ürüne aktarılıyor. Bu durum bize, değeri koruma ve yeni değer yaratmayı olanaklı kılan şeyin, emeğin iki yönlü niteliğinin farklı olduğunu gösterir. 

Üretim araçlarının değerlerinin yeni ürüne aktarılması, üretim aracının niteliğine göre değişir. Bazı üretim araçlarının değeri, tamamen, bazı üretim araçlarının değeri de parça parça aktarılır. Kömür, pamuk gibi hammaddelerin değeri ürüne hemen aktarılır. Makine ve aletlerin değeri ise parça parça aktarılır. Bir makinenin ömrünün (10 yılda değerinin tükenmesi) 10 yıl olduğunu düşünelim. Değeri de 1000 lira olsun. Bu makinenin her yıl 100 liralık değeri, yeni ürüne aktarılacaktır. Makine 10 yıl üretim alanında kalarak, çalışmaya devam edecektir.  

Burada bir vurgu yerinde olur. Üretim araçlarının, üretim sürecinde kullanım değerleri tüketilir. “Her kullanım değeri, yeni kullanım değerinde yeni biçimde yeniden ortaya çıkmak üzere yok olur.”K-1-216 Ama onların değerleri tüketilmez. Onların değerleri, yeni bir kullanım değerinde korunur. Üretim araçlarının kullanım değerinin tüketilmesi emek aracılığı ile gerçekleşir. Pamuk kullanım değerinde bulunan değişim değeri, ipliğin kullanım değerine geçmiştir. Ne bir eksik ne bir fazla…

Sonuç olarak, üretim araçları farklı biçimde de olsa sadece değerleri yeni ürüne aktarılır. Yeni değer yaratılmasına katkıda bulunurlar ama yeni değer yaratmazlar. Yeni değer yaratmadıkları gibi, var olan değerleri de artmaz. Başka bir deyişle, sermayenin üretim araçlarında maddeleşmiş bölümü olan değişmeyen sermaye, üretim sürecinde değer ve artı değer yaratmaz. Ama emek gücü metası olan değişen sermaye tüketilirken; değer de, artı değerde yaratır.

Son olarak şunu da belirtelim ki, eğer üretim araçları insan emeğinin ürünü değilse; değer aktarmazlar. Çünkü bu araçlar, insan emeğinin bir ürünü olmadığı için değerleri yoktur. Zira değeri yaratan emektir. Öyleyse toprak, yatağından akan su, rüzgar, yatağında bulunan maden, ormanda insan yardımı olmadan yetişen tomruklar vb değer aktarmazlar ama; değerin oluşmasına katkıda bulunurlar. Bunlar doğanın sağladığı olanaklardır. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder