mülksüzleştirme etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
mülksüzleştirme etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
5 Aralık 2017 Salı
Mülkiyetin Biçimleri ve Kapitalist Özel Mülkiyetin Sonu
Özel
mülkiyetin savunucuları,
sistemden beslenenler, özel mülkiyetin öncesiz ve sonrasız olduğunu vaaz
ederler. İnsanlığın ilk anından beri özel mülkiyetin varlığından dem
vururlar ve özel mülkiyeti, insanın doğasına atfederler. Onların derdi,
özel mülkiyeti
kutsayarak, sömürüyü olağanlaştırmak aklamak ve sömürü düzeninin
değişmezliğini
ortaya koymaktır. Sömürü düzeninin savunucuları ne kadar uğraşırlarsa
uğraşsınlar
gerçeklik başkadır. Özel mülkiyetten önce, üretim araçlarının
gelişmemişliğine,
emek üretkenliğinin artmamışlığına denk düşen toplumsal mülkiyet vardı.
Özel
mülkiyetten sonra da, üretim araçlarının alabildiğine gelişmiş olduğu,
emek üretkenliğinin
devasa gelişmişliğinin sonucu olarak ortaya çıkacak olan gelişmiş bir
toplumsal
mülkiyet olacaktır.
Labels:
değişim,
emeğin toplumsallaşması,
işçi sınıfı,
küçük üretici,
Mülkiyetin Biçimleri ve Kapitalist Özel Mülkiyetin Sonu,
mülksüzleştirme,
özel mülkiyet,
toplumsal mülkiyet
14 Ocak 2014 Salı
Kapitalist Birikimin Tarihsel Eğilimi
Marx, sermayenin ilkel birikiminin nasıl oluştuğunu
sorarak başlıyor. İlkel birikim eğer, köle
ve serfler, direkt olarak ücretli işçiye dönüşmemişlerse, doğrudan üreticilerin(küçük
köylü, zanaatçı) mülksüzleşmesi yoluyla
gerçekleşmiştir. Bu, sahibinin emeğine dayalı özel mülkiyetin yok oluşu
demektir.
Marx özel mülkiyete değiniyor. Özel mülkiyet, toplumsal kolektif mülkiyetin antitezidir. Ancak, emek araçlarıyla, emeğin koşullarının, özel kişiye ait olduğu yerlerde var olabilir. Bu kişilerin, emekçi olup olmamalarına göre, özel mülkiyetin niteliği farklı olur. Demek ki Marx, özel mülkiyete, sahibinin emekçi olup olmaması açısından yaklaşıyor. Diğer bir deyişle sömürü ilişkisi açısından yaklaşıyor. Zira özel mülkiyet sahibi, emekçi değilse, onun mülkiyeti başkasını sömürü aracıdır ancak. Oysa emekçi için, üretim aracı ve emeğin koşulları başkasının emeğinin sömürüsü için kullanılmaz. Eğer bu durmda da, bir sömürüden söz edilecekse, o ancak, kendi emeğini sömürebilir.
Labels:
ilkel birikim,
Kapital-I,
küçük üretici,
mülksüzleştirme,
sosyalizm,
yadsıma,
zor
9 Ocak 2014 Perşembe
Yüzyılın Sonundan Başlayarak, Mülksüzleştirilenlere Karşı Kanlı Yasalar Ücretlerin Parlamento Yasalarıyla Düşürülmeye Çalışılması
Halkın, topraklarından uzaklaştırılması yoluyla yaratılan
proletarya, yeni doğmakta olan manifaktür tarafından aynı hızla emilemiyordu.
Alışılagelen yaşamlarından koparılan bu insanlar, yeni disipline yaşantıya uyum
sağlayamıyordu. Dolayısıyla bunlar, koşulların baskısıyla hırsız, dilenci,
serseri haline geldiler. Bu durum, cezalandırma yöntemiyle önlenmeye çalışıldı.
“Böylece, 15. Yüzyıl sonuyla, 16. Yüzyıl boyunca bütün Batı Avrupa’da
serseriliğe karşı kanlı yasalar çıkarıldı.”K-1-751 Bugünkü işçi sınıfı ataları,
dilenci durumuna düşürüldükleri için cezalandırılıyordu. Önce topraklarından
koparılan, evlerinden atılan, işsiz güçsüz bırakılan insanlar, serseri haline
getirilip, şiddetle cezalandırılıyor, ücretlilik sisteminin gerektirdiği
biçimde disipline ediliyorlardı.
Labels:
burjuva,
devlet,
iç pazar,
Kapital-I,
kapitalist çiftçi,
mülksüzleştirme,
sendika,
ücret,
zor
6 Ocak 2014 Pazartesi
Tarımsal Nüfusun Topraksızlaştırılması
İngiltere’de serflik 14. Yüzyılda tamamen kalkmıştır. 15.
Yüzyıl, büyük ölçüde, kendi toprağını işleyen özgür köylülerden oluşuyordu. Bu
koşullar, halkın rahat yaşamasını sağlayan koşullardır. Ne var ki, bu durum,
kapitalist nitelikte servet olanağını dışlamıştır. Dolayısıyla, küçük
üreticiler, gelişmenin önünde ayak bağı durumuna gelmiştir ve öyleyse
mülksüzleştirilmeleri elzemdir. Marx bu bölümde, bu
mülksüzleştirilmeyi ve mülksüzleştirmenin zora dayalı karakterini
belirtmektedir.
Labels:
burjuva,
feodalizm,
ilkel birikim,
Kapital-I,
komünal,
küçük üretici,
mülksüzleştirme,
serf,
zor
4 Ocak 2014 Cumartesi
SÖZDE İLKEL BİRİKİM - İlkel Birikimin Sırrı
Sermaye birikimi, artı değerin varlığını, artı değer
kapitalist üretimi, kapitalist üretimse, daha önceden bir miktar birikmiş
sermaye ve emek gücünü gerektirir. Birikim için artı değer gerekir, ne var ki,
artı değer için de sermaye olmak gerekir. İlkel birikim, sermayenin ilk birikimini
anlatır. Bu birikimi sağlayan süreç, kişisel çalışmaya dayalı özel mülkiyetin
(küçük üretici) tasfiyesine dayanan süreçtir. Başka bir deyişle, bu süreç,
küçük üreticiyi özgür işçiye, küçük üreticinin araçlarını da sermayeye
dönüştüren süreçtir.
Labels:
feodalizm,
ilkel birikim,
Kapital-I,
kapitalizm,
köle,
mülksüzleştirme,
özgür işçi,
serf,
sermaye,
zor
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)