servet etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
servet etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

27 Haziran 2014 Cuma

Kapitalist Üretimde Kredinin Rolü

Marx bu bölümde, kredi sistemi ile ilgili, buraya kadar yapılan açıklamaları maddeler halinde toparlıyor ve kredi ile hisse senetli sermaye hakkındaki görüşlerini belirtiyor. 

Kredi sistemiyle ilgili ortaya konan görüşler şunlardır: Birincisi, kâr oranlarının eşitlenmesini sağlamak üzere, kredi sisteminin zorunlu gelişmesi; İkincisi, dolaşım giderlerini azaltılması, dolaşım giderlerinin başta geleni değerin para biçimidir. Para biçimde tasarruf, paranın tamamen bir yana bırakılmasıyla, dolaşım aracının dolaşımını hızlandırmayla, altın para yerine kağıt para kullanılmasıyla sağlanır. Üçüncüsü, hisse senetli şirketlerin kuruluşudur. Dördüncüsü ise, kredinin, bireysel kapitaliste ya da kendini kapitalist sayan herkese, başkasının malı olan sermayesi ve böylece başkalarının emeği üzerinde mutlak bir denetim olanağı sağlamasıdır. 

26 Ekim 2013 Cumartesi

Para ya da Meta Dolaşımı

Değerin Ölçüsü

Marx, yapıt boyunca kolaylık olsun diye, altını para-meta olarak kabul eder. Altının ilk ve esas işlevi, metaların birbirleriyle değer olarak eşit olduklarını, nicelik olarak ta karşılaştırılabilir büyüklükler olarak, onları temsil etmektir. Dolayısıyla altın bir eşdeğer rolü oynar. Tüm metalarda “değerin evrensel bir ölçüsü olarak iş görür.”K-1-109 Bu işleviyle de eşdeğer bir meta ve para haline gelir.  

İlk bakışta metalar, para sayesinde karşılaştırılabilir oldukları izlenimi doğabilir. Marks bu yanılgı durumuna vurgu yapıyor. Metaları karşılaştırılabilir hale getiren para değildir. Metaları karşılaştırılabilir hale getiren şey, bütün metaların değer olarak insan emeği taşıyor olmalarıdır. Bu nedenle de değerleri aynı ölçüyle, bir meta ile ölçülebilirler.  Bu ölçme görevini yüklenen de altındır. Şimdi tüm metalar kendilerini altında ifade ederler. X kadar A metası, y kadar B, para metası eder gibi; ya da  1 ton demir, 10 gram altın eder gibi... Bir ton demirin fiyatı 10 gram altındır. Bu eşitlemenin olanaklı olmasının nedeni altının da emek ürünü olması ve bir değerinin olmasıdır. Yani onda da emeğin cisimleşmiş olmasıdır. Altın evrensel bir eş değer olarak, toplumsalı temsil eder. Bu durumda değer, parada bağımsız bir görünüm kazanır. 

3 Eylül 2013 Salı

Metada Somutlaşan Emeğin İki Yönlü Niteliği

Marx, metanın kullanım ve değişim değerini açıkladıktan sonra, metada somutlaşan emeğin, somut emek ve soyut emek niteliğini ortaya koyuyor. Marx, emeğin somut ve soyut niteliğini ilk kez kendisinin ortaya koyduğunu, bu noktanın anlaşılmasının ise ekonomi politiğin anlaşılmasının ekseni olduğunu düşünüyor. 

26 Ağustos 2013 Pazartesi

Ürünün Maddiliği ve Üretken Emek



Marx satın alınmış emeğin maddi nesnelerde nesneleşmiş, ya da nesneleşmemiş olması açısından bakmaz. Emeğin, maddi nesnelerle ilişkisinden ziyade sermayeye satılıp satılmadığı ile ilgilidir. 

Ürünün maddiliğini biraz açalım.

Marx’a göre yaratılan bir metanın kullaım değeri ve değeri vardır. Kullanım değeri somut emeğin, değer ise soyut emeğin sonucudur. Kullanım değeri metanın yararlılığı ve maddiliğiyle ilgilidir. Bir fırıncı emeğinin ekmek maddiliğinde nesneleşmesi ve bir gereksinme gideren bir şey olması onun bir kullanım değeri olduğunu gösterir. Toplum biçimleri ne olursa olsun kullanım değeri servetin özüdür. Dolayısıyla meta, kullanım değeri olarak bir toplum biçimini imlemez. Çünkü kullanım değeri bir yararlılığı ifade eder ve bir gereksinmeyi giderir. Tüm toplum biçimlerinde görülür somut emeğin (fırıncı, ayakkabıcı vb. Emeği) sonucudur. Soyut emekle yani değerle ifade edilense toplumsal olandır. Bütün kullanım biçimlerinde varolabilen ortak bir özdür. Fırıncının emeği, ayakkabıcının emeği vs olmasına bakılmaksızın inasan enerjisi ve faliyetinin  harcanmasıdır ve değerle ifade bulur. Bu öz değişim değeri olarak kensini gösterir. Ürüne harcanan emek zamanla ifade edilir.