Kapitalist toplumda üretme
süreci, sermayenin üretimi ve yeniden üretimi sürecidir. Yeniden üretim
sürecinin temeli, emeğin, ürünlerinden; emek gücünün ise emeğin nesnel
koşullarından ayrılmış olmasıdır. Başka bir deyişle, bir yanda üretim araçlarına
ve geçim nesnelerine sahip olan kapitalistlerin; diğer yanda ise, sadece, emek
gücüne sahip olan işçilerin var olmasıdır. Bu temel üzerinde, emeğin sömürüsü
üzerinden sermayenin üretimi gerçekleşir. Bu durum, sürekli olarak yinelenen
biçimde olur. Yani kapitalist üretme biçimi, bu sömürü ilişkisini, sürekli
olarak yeniden üretir. İşçinin emeği, üretme sürecinde sürekli olarak,
kendisine ait olmayan ürünlerde nesneleşir. Sermaye biçiminde, kapitalistin
zenginliği olarak ortaya çıkar.
zenginlik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
zenginlik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
4 Ekim 2019 Cuma
21 Aralık 2017 Perşembe
Kapitalizm ve Yoksullaşma
Kapitalist toplumlarda her
daim, ekonominin şu ya da bu kadar büyüdüğünden söz edilir. Büyümenin işsizliği
ve yoksulluğu giderek azaltacağından dem vurulur. Oysaki ekonomideki
büyümenin, işsizliği ve yoksulluğu azaltacağı yönünde doğrusal bir ilişki
yoktur. Ekonomi büyüdüğü halde işsizlik artabilir, yoksulluk ve sefalet
genişleyebilir. Çünkü ekonomik büyüme aynı zamanda sermayenin büyümesidir de. Sermayeyi
büyüten süreç, yani sermaye birikimi süreci, işsizliği artırdığı gibi
yoksulluğu da artırır. Üstelik bu durum, kapitalist sistemde arızi bir durum da
değildir. Aksine kapitalizmin normalidir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)