Marx başlarken, Ricardo’dan rant hakkında, doğru saptama
dediği bir alıntı veriyor. Alıntıya göre rant, eşit miktarda iki sermayenin
eşit miktarda emek kullanmasına rağmen üründe oluşan farktır. Marx, Ricardo’nun
eşit toprak parçasını da eklemesi gerekirdi diye belirtiyor. Ricardo
alıntısında söz konusu olan rant, farklılık rantıdır. Zaten Ricardo, farklılık
rantından başka bir rantta tanımaz. Demek ki, Ricardo’nun sözünü ettiği,
Marx’ın düzelterek doğruladığı rant, aynı büyüklükteki sermaye ve emeğin, aynı
büyüklükteki alanlara yatırıldığı halde, verimlilik farkından dolayı, farklı
ürün sağlamasından doğmaktadır. Yani bu rant, aynı büyüklükteki topraklara eşit
miktarda yatırılmış olan sermayenin eşit olmayan sonucundan doğmaktadır. Dolayısıyla, bu rant, farklılık rantıdır ve
hatta farklılık rantının birinci biçimidir.
piyasa fiyatı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
piyasa fiyatı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
14 Ağustos 2014 Perşembe
Farklılık Rantının Birinci Biçimi (Farklılık Rantı I)
Labels:
farklılık rantı,
Kapital-III,
ortalama kâr,
özel mülkiyet,
piyasa fiyatı,
rant,
sosyalizm,
toprak rantı,
üretim fiyatı
20 Nisan 2014 Pazar
Genel Kâr Oranının Rekabet Yoluyla Eşitlenmesi, Piyasa Fiyatları ve Piyasa Değerleri, Artı Kâr
Bazı üretim alanlarında kullanılan sermaye ortalama
bileşime sahiptir. Yani bunların bileşimi, toplam toplumsal sermayenin ortalamasıyla
neredeyse aynıdır. Bu durumda toplumsal ortalamayla aynı bileşime sahip üretim alanlarındaki
üretim fiyatı, metanın değerinin para ifadesiyle aynıdır ya da neredeyse
aynıdır. Rekabet, toplumsal sermayeyi çeşitli üretim alanlarına taksim ederek,
her alandaki üretim fiyatlarını, ortalama bileşimli alandaki üretim fiyatına
göre şekillendirir. Özcesi,
tüm toplumsal sermayenin ortalaması, toplumsal ortalamayı verir. Sermaye
bileşimi, toplumsal ortalama ile aynı olan üretim kollarında, üretim fiyatları
değerlerle aynı olur. Marx’ın deyimiyle, “ortalama ya da ortalamaya yakın
bileşimli sermayelerde üretim-fiyatı, demek ki, değerle aynı ya da neredeyse
aynı ve kâr da, bu sermayelerce üretilen artı-değerle aynıdır. Bileşimleri ne
olursa olsun, diğer bütün sermayeler, rekabetin baskısı altında bu ortalamaya
doğru gelme eğilimindedir.”K-3-157
Labels:
artı kâr,
arz-talep,
genel kâr oranı,
işçi sınıfı,
Kapital-III,
kapitalizm,
küçük üretici,
meta değeri,
organik bileşim,
ortalama bileşim,
piyasa değeri,
piyasa fiyatı,
rekabet,
üretim fiyatı
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)