Marx, bu
bölüme, üretken emek anlayışını belirterek başlıyor. Kitabın yedinci bölümünde,
üretken emek anlayışı, kullanım değeri üretimi açısından tanımlanmıştı. Aynı
sayfada, yedinci dipnotta da, emek sürecini dikkate alan bu yöntemin,
kapitalist üretim sürecine doğrudan doğruya uygulanamayacağı uyarısında
bulunulmuştu. Şimdi Marx, konuyu daha geniş açıdan irdeliyor.
kolektif işçi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kolektif işçi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
15 Aralık 2013 Pazar
8 Aralık 2013 Pazar
İşbölümü ve Manifaktür
Manifaktürün İki Yanlı Niteliği
Manifaktür, belli yetenekteki işçilerin, bir işbölümüne dayalı olarak, bir
araya geldiği elbirliği biçimidir. Manifaktür dönemi, 16. Yüzyıl ortalarından
18. Yüzyılın son üçte birini kapsar.
Manifaktür iki yoldan oluşur.
Birincisi, birbirinden bağımsız el zanaatlarına bağlı zanaatçıların, ürün,
son şeklini alıncaya kadar, sırayla, birbirlerinin elinden geçmek zorunda
olduğu, tek bir kapitalistin denetimi altında, belli iş yerlerinde toplanmalarıyla
oluşur. Örneğin, bir binek arabası manifaktürü böyle oluşur. Eskiden
binek arabası; tekerlekçi, koşumcu, terzi, çilingir, camcı vb. birbirinden
bağımsız çok sayıda zanaatçının emeğinin ürünüydü. Her bir zanaatçı, ürünün tamamının üreteniydi. Yani ürün son şeklini alıncaya kadar
zanaatçının kendi elinden geçerdi. Manifaktürle birlikte, bu zanaatçılar, bir kapitalist
denetimi altında, bir iş yerinde bir araya getirilirler. Böylece, zanaatçılar,
kendi zanaatlarının bütününü yerine getirme yetilerini yitirirler. Eskiden
bağımsız olan bu zanaatçılar, artık işin bölümlerinden birini yapar olurlar.
Örneğin, binek arabası manifaktürü, çeşitli ufak süreçlere ayrılmıştır. Bu
süreçler, işbölümü çerçevesinde, işçinin özel işi haline
gelir.
Labels:
Asyatik Toplumlar,
bilim,
denetim,
işbölümü,
kafa kol emeği,
Kapital-I,
kolektif işçi,
kontrol,
lonca,
manifaktür,
mülkiyet,
otorite,
planlama,
rekabet,
tüccar,
vasıflı emek,
vasıfsız emek,
zanaatçı
28 Ağustos 2013 Çarşamba
Kollektif İşçi ve Üretken Emek
Marx üretim sürecine bir bütün olarak baktığında, üretim süreci ile
ilişkilenen emekleri kollektif emek olarak görür. Bu, bir ürünün tek bir işçi
tarafından üretilmediği, ama ürünün, kollektif işçi tarafından üretildiği
anlamına gelir.
Kapitalizm öcesi biçimlerde bir emekçi tüm yönleriyle tamamlanımış bir
ürünü ortaya çıkarabiliyordu. Örneğin bir zanaatçı yaptığı işi kendi açısından
bölümlendirse de ürün kendi emeği ile üretilebiliyordu. Ya da bir köylü üretici
en fazla ailede bir işbölümü ile ürünü üretebiliyordu. Kapitalist üretim
ilşkileriyle birlikte “Ürün bireyin doğrudan ürünü olmaktan çıkar ve
kollektif emekçinini ürettiği toplumsal bir ürün yani her bir emek konusu
üzerindeki işlemlerin az ya da çok bir parçasını yapan bir emekçi topluluğunun
ortak ürünü halini alır. “ (K-1-520) Zira işçi köylü ya da
zanaatçı gibi üretim aracı sahibi değildir. Tüm yönleriyle tamamlanmış olarak
kendi ürününü üretemez. Onun bireysel emeği emeğin nesnesinden yani üretim
araçlarından yoksun olduğu için hiç bir işe yaramaz. Onun emeği ancak diğer
emeklerle birlikte işe yarar. Dolayısıyla bireysel emekler kapitalist üretim
sürecinin sadece eksik parçalarıdır. Onlar ancak birlikte kollektif
olarak emek sürecine katıldıklarında işlevli olur ve ancak o zaman
üretebilirler. Kafa ve kol emeği olmalarının bu süreçte bir anlamı yoktur. Bir
araya gelmmiş olmaları gerekir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)