sermaye birikimi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
sermaye birikimi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

27 Ağustos 2018 Pazartesi

Kapitalist Birikimin Sorunu; Düşen Kâr Oranları

Kapitalizmin varlığı, sermayenin kendisini yeniden üretebilmesi ve birikimini sürdürebilmesine bağlıdır. Ne var ki, kapitalist üretim biçiminde sermayenin birikimi süreci sorunsuz değildir. Bu süreç derin çelişkilerle doludur. Bu çelişkiler, kâr oranlarının düşmesi eğilimi yasasında açık olarak görünür. Kâr oranlarının düşmesi birikim sürecini sekteye uğratır. Kapitalist üretme biçimin sınırlı karakterini açığa çıkarır.


Üretim sürecinde işçiler üretim araçlarını kullanarak; ham maddeleri, tüketime hazır metalar haline dönüştürürler. Dönüştürme sürecinden geçen yeni üretilmiş metaya, kullanılan üretim araçlarının ve hammaddelerin değeri aktarıldığı gibi, yeni değer de katılır. Üretim araçlarının ve kullanılan ham maddelerin değeri yeni ürüne aynen aktarıldığı için değişmeyen sermaye (s) olarak adlandırılır. Yeniden üretilen değer ise iki kısma ayrılır. Biri emek gücünün değeri olan ve işçilerin tüketim nesnelerinin değeri (d) diğeri ise kapitaliste giden artı değer(a) dir. Yeni üretilen değer; emek gücünün değeri(d) ile artı değer(a) dir. Bu ikisinin birbirine bölünmesi (a: d) artı değer oranını yani sömürü oranını verir. Sömürü oranı, başka bir deyişle artı değer oranı(a:d) işçilerin sömürülme derecesidir.

21 Aralık 2017 Perşembe

Kapitalizm ve Yoksullaşma

Kapitalist toplumlarda her daim, ekonominin şu ya da bu kadar büyüdüğünden söz edilir. Büyümenin işsizliği ve yoksulluğu giderek azaltacağından dem vurulur. Oysaki ekonomideki büyümenin, işsizliği ve yoksulluğu azaltacağı yönünde doğrusal bir ilişki yoktur. Ekonomi büyüdüğü halde işsizlik artabilir, yoksulluk ve sefalet genişleyebilir. Çünkü ekonomik büyüme aynı zamanda sermayenin büyümesidir de. Sermayeyi büyüten süreç, yani sermaye birikimi süreci, işsizliği artırdığı gibi yoksulluğu da artırır. Üstelik bu durum, kapitalist sistemde arızi bir durum da değildir. Aksine kapitalizmin normalidir.

22 Kasım 2017 Çarşamba

İşsiz İşçiler

 Kapitalist bir toplumda, emek gücünü satışa çıkaran her işçi; her daim emek gücünü satamayabilir. Başka bir deyişle iş bulamayabilir. Zira kapitalist sistem, işçiye, emek gücünü satışı için bir garanti vermez, veremez. Emek gücü ihtiyacı, sermaye birikim sürecinin ihtiyacına göre düzenlenir. Sermaye birikimi süreci, sürekli olarak bir kısım işçileri üretim sürecinin dışına düşürürken, bir kısım işçileri ise üretim sürecine dâhil eder. Birikim süreci, toplam çalışan işçilerin sayısını artırırken, işsiz kalan işçilerin sayısını da artırır. Böylece süreç, yedek sanayi ordusunun saflarını sıklaştırır. Yedek sanayi ordusu dediğimiz işsizler, hiçbir işi olmayan ya da kısa süreli iş günü çalışabilen işçilerdir. İşsizler kapitalist toplumda, üç biçimde görünür. Bunlar, nüfus fazlasının akıcı biçimi, nüfus fazlasının gizli biçimi ve nüfus fazlasının durgun biçimidir.

13 Kasım 2017 Pazartesi

Kapitalizm ve İşsizlik

Kapitalist toplumda üretim süreci, sermaye birikimi sürecidir. Kâr peşinde koşan kapitalist sınıf, artı değerin bir kısmını sermayeye dönüştürmekle bu birikimi gerçekleştirerek sermayenin büyümesini sağlar. Sermaye büyüdükçe, işçi sınıfının çalışan kesimi, güvencesiz yaşama ve ağır sömürüye maruz kalır. İşçi sınıfının çalışmayan işsiz kesimi ise açlığa mahkûm olur. Bir yanda yoğun sömürü altında çalışan işçiler, diğer yanda sömürü çarkından dışlanarak açlığa mahkûm edilen işsiz işçiler. İşte sermaye birikim sürecinin gerçekliği budur. Bu gerçeklik, işsizliği işçi sınıfının en büyük sorunlarından biri haline getirir. İLO verilerine göre dünya genelinde işsiz sayısı 201 milyonun üzerindedir.


Kapitalist sitemden beslenenler, işsizlik sorununu manipüle etmek gizlemek için bir hayli çaba harcamaktadırlar. Bir yandan işsizlik rakamlarıyla oynarken, diğer yandan da, var olan işsizliğin nedenini bireylerin üzerine yükleme çabası içerisine girmektedirler. Onlara göre, işsizliğin nedeni bireylerin eğitimsizliğidir, vasıfsızlıklarıdır, tembellikleridir veya iş beğenmemeleridir. Oysaki işsizliğin nedenini bireylerin özelliklerinde, tutum ve davranışlarında değil; kapitalist birikim sürecinde aramak gerekir.

18 Mart 2014 Salı

Birikim ve Genişletilmiş Yeniden Üretim

Kapital birde, bireysel kapitalistin sermayesini nasıl genişlettiği gösterilmişti. Bireysel kapitalist, üretilmiş meta sermayesini paraya çevirirken, metasının artı değerini temsil eden kısmını da paraya çevirir. Kapitalist, artı değeri temsil eden kısmı, üretken sermayesine ek olarak, üretken sermaye öğelerine çevirir. Böylece, genişletilmiş sermaye ile üretimini devam ettirir. Bu genişlemiş ölçekte yeniden üretimdir. Bu bireysel süreçte olanın, bütünüyle yıllık yeniden üretimde de olması gerekir. Zira kapitalist üretim biçiminde söz konusu olan birikimdir, üretimin genişlemesidir. 

2 Mart 2014 Pazar

Artı Değerin Dolaşımı

I. Basit Yeniden Üretim


Basit yeniden üretim durumunda, kapitalist, bir yılda ya da dönemsel olarak gerçekleştirdiği artı değeri, bireysel olarak üretken olmayan bir şekilde tüketir. Dolayısıyla basit yeniden üretimde, sermayenin genişlemesi söz konusu değildir. Kuşkusuz basit yeniden üretim bir varsayımdır.

Basit yeniden üretim, varsayılsa bile, artı değerin bir kısmı para olarak bulunmalıdır. Aksi durumda, tüketim amacıyla paradan ürüne çevrilme olamazdı. Marx konuyu yalınlaştırmak için, gerçek eş değer olan paranın dolaşımını ön görüyor.

Marx devamla, bir ülkedeki mevcut para miktarının; yığılan parayla dolaşan paranın toplamına eşit olduğundan söz ediyor. Ayrıca, lüks mallar için altın ve gümüşten başka, aşınma ve yıpranma için paranın gerekliliğinden, toplumsal emek gücü ve toplumsal üretim araçlarının bir kısmının, altın ve gümüş üretimine harcanması gereğinden, ayrıca bu alanda çalışan işçi ücretlerinin ve üretim araçlarının, daha başlangıçta ürünün kendisiyle yerine konduğundan söz ediyor.

25 Aralık 2013 Çarşamba

SERMAYE BİRİKİMİ - Basit Yeniden Üretim

Bir para tutarı, pazarda üretim aracı ve emek gücüne dönüştürülür. Bu, sermaye olarak hareket edecek değerin ilk adımıdır. Daha sonra, üretim süreci, başlangıçta yatırılan sermaye ile birlikte onu da aşan bir artı değeri de içeren bir meta ile son bulur. Yine bu meta, dolaşım alanına geçerek, orada paraya dönüşür. Tüm bu süreç, sermayenin çevrimini oluşturur. Sermaye, bu süreçte başlangıçta olduğunudan fazla bir değere ulaşır, değerlenir. Diğer bir anlamda, sermaye süreç sonunda büyümüş yani birikmiş olur. Birikimin ilk koşulu, eldeki metanın paraya, paranın büyük kısmında tekrar sermayeye dönüştürülmesi gerekir.  

Marx, sermaye birikimini ele almadan önce, üretim ölçeğinin aynı biçimde tekrarlandığı basit yeniden üretimi ele almaktadır. Sürecin ayrıntılı tahlili ikinci ciltte yapılacaktır.