31 Mart 2014 Pazartesi

Değişmeyen Sermayenin Kullanımındaki Ekonomi


Eğer artı-değer belli ise, kâr oranı ancak, meta üretimi için gerekli değişmeyen sermayenin değeri azaltılmak suretiyle artırılabilir.“ K-3-76 alıntısıyla başlayalım.

Artı değer aynı olduğu bir durumda, değişmeyen sermayede yapılacak bir ekonomi, ne kadar fazla olursa, kar oranı o kadar yüksek olacaktır. Bu durumda değişmeyen sermaye için yapılan harcamalar, ne kadar kısılırsa, kapitalistin kar oranı artacaktır. Kapitalist bu bilinçle, üretim araçlarında bir ekonomi yapma hevesindedir. Marx bu bölümde, değişmeyen sermaye değerini düşürme çabalarına, başka bir deyişle, değişmeyen sermaye değerinin düşme koşullarına değiniyor.  

28 Mart 2014 Cuma

Devrin Kâr Oranı Üzerindeki Etkisi

Bu bölümü Engels yazmıştır. 

Engels, devrin artı değer ve dolayısıyla da kârın üretimine olan etkisinin ikinci ciltte ele alınmış olduğunu belirtiyor. Kısa bir özet geçiyor. Devir için gerekli zaman aralığından kaynaklı sermayenin tamamı aynı zamanda üretim alanında kullanılamaz. Sermayenin bir kısmı üretim alanındayken, bir kısmı para biçiminde ya da hammadde ikmali, satılmamış meta vb. biçiminde atıl bir şekilde bulunabilir. Dolayısıyla da aktif sermaye atıl bekleyen sermaye kadar eksiktir. Böylece, üretimde el konulan artı değer de aynı ölçüde azalmış demektir. O halde “devir dönemi ne kadar kısa olursa, sermayenin bütününe oranla atıl kalan bu kısmı o kadar küçük ve bu nedenle, diğer koşullar aynı kalmak üzere, el konulan artı-değer o kadar büyüktür. “K-3-67

25 Mart 2014 Salı

Kâr Oranının Artı Değer Oranı ile Bağıntısı

Marx, burada ve bu kısmın (artı değerin kâra ve artı değer oranının kâr oranına dönüşmesi) tamamında, belli sermayeye düşen kâr miktarının, o sermaye tarafından, belli dolaşım dönemi boyunca üretilen, artı değer miktarına eşit olduğu varsayımıyla hareket ediyor. Böyle yapılmakla, şimdilik, artı değerin alt biçimlere (rant, faiz, vergiler vb.) bölünmesi ve ikinci kısımdaki (kârın ortalama kâra dönüşmesi) kâr oranı yoluyla elde edilen kârla özdeş olmaması durumu bir yana bırakılmış olunuyor.

Artı değer oranı, üretilen artı değerin, ücretler olarak yatırılmış değişen sermayeye oranıdır ve a' = a / d olarak gösterilir. Eğer artı değer, değişen sermaye ile değil de, toplam sermaye ile ilişkiye sokulursa, buna kâr denir. Öyleyse kâr oranı, artı değerin toplam sermayeye oranıdır ve k' = a / S olarak gösterilir. Ya da, k' = a / a + s olarak gösterilir. Zira henüz, değişmeyen sermayenin tamamını aktardığını düşünüyoruz. 

23 Mart 2014 Pazar

Kâr Oranı

Sermayenin genel formülünün, P-M-P' olduğunu biliyoruz. Formülün anlamı, daha fazla değer çekme amacıyla, dolaşıma bir miktar değer sokulmuş olmasıdır. Bu süreci gerçekleştiren, sermaye sürecidir ve daha fazlayı üreten süreç, kapitalist üretimdir. Kapitalist, her hangi bir metayı, ne meta üretmiş olmak için, ne de kullanım değeri yaratmış olmak için üretir. Onun tek bir amacı vardır. O da değer üretmektir. Yalnızca değer üretmek değil, yatırdığından daha fazla değer üretmektir.

Kuşkusuz kapitalist, daha fazla değere ulaşabilmek için, elindeki değişen sermayesini canlı emek karşılığında değişmesi gerekir. Tabi ki bu değişim, onun, emeği hemen sömürmesini sağlamaz. Kapitalist, canlı emeği sömürebilmek için, onu üretim sürecine sokması gerekir. Bunun için de kapitalistin, üretim koşullarına yatırım yapması gerekir. Çünkü kapitalist, canlı emeğin işlev yapması için gerekli olan, emek araçlarına, işleyeceği konuya, makinelere, ham maddelere yatırım yapmaksızın sömüremez.

21 Mart 2014 Cuma

BİR BÜTÜN OLARAK KAPİTALİST ÜRETİM SÜRECİ - ARTI DEĞERİN KARA VE ARTI DEĞER ORANININ KAR ORANINA DÖNÜŞMESİ - Maliyet Fiyatı ve Kar

Marx, birinci kitapta, kapitalist üretim sürecini oluşturan görüngülerin, dış koşulların yaratacağı dış etkilerden bağımsız, dolaysız üretici süreç olarak ele alındığını, ikinci kitapta ise, dolaşım süreci ele alınmış ve kapitalist üretim süreci, bütünüyle ele alındığında, üretim ve dolaşım süreçlerinin sentezi olarak ortaya çıktığını belirtiyor. Marx’a göre, üçüncü kitapta artık bu sentezle yetinilemez. “Tersine, bir bütün olarak sermaye hareketlerinden doğan somut biçimlerin saptanması ve tanımlanması gerekir.”K-3-31 Üçüncü kitapta çaba bu yöndedir. 

Kapitalist biçimde, üretilen metaların değeri, ( S = s + d + a ) biçiminde formüle edilir.  Biz artı değeri (a), toplam değerden ayırdığımızda, değişmeyen ve değişen sermayeye(s+d), karşılık gelen bir değer kalır. Bu geriye kalan değer, daha önce var olan ve tüketilen üretim araçları değeri ile emek gücü fiyatını yerine koyan kısımdır. Bu kapitalistin, daha önceden harcadığını yerine koyan kısımdır. Bu nedenle de bu değer (s+d),  kapitalistin maliyet fiyatını temsil eder. Kapitalist biçimde kapitalist için görüngü budur. 

18 Mart 2014 Salı

Birikim ve Genişletilmiş Yeniden Üretim

Kapital birde, bireysel kapitalistin sermayesini nasıl genişlettiği gösterilmişti. Bireysel kapitalist, üretilmiş meta sermayesini paraya çevirirken, metasının artı değerini temsil eden kısmını da paraya çevirir. Kapitalist, artı değeri temsil eden kısmı, üretken sermayesine ek olarak, üretken sermaye öğelerine çevirir. Böylece, genişletilmiş sermaye ile üretimini devam ettirir. Bu genişlemiş ölçekte yeniden üretimdir. Bu bireysel süreçte olanın, bütünüyle yıllık yeniden üretimde de olması gerekir. Zira kapitalist üretim biçiminde söz konusu olan birikimdir, üretimin genişlemesidir. 

14 Mart 2014 Cuma

Basit Yeniden Üretim

I. Sorunun Konuluşu


Toplam toplumsal sermayenin, yeniden üretimini ortaya koymak için Marx, ilkin sorunu belirtiyor. Her şeyden önce, toplumun, kapitalist ve işçilerden meydana geldiği varsayımıyla hareket ediyor.

Bir toplumun toplam yıllık ürünü, Hem üretken tüketimi hem de bireysel tüketimi içerir. Başka bir deyişle, yıllık ürün sermayeyi yerine koyan kısmı, hem de kapitalistlerin ve işçilerin tükettiği kısmı içerir. Demek ki, yıllık ürün sermaye olarak yeniden üretime giden ve işçi sınıfı ve kapitalistlerin bireysel tüketimine giden kısma ayrılır. 
Çözümlenmesi gereken dolaşım formülü şöyledir.
  (Yıllık Ürün)  M' –
{
P–M ... R ... M' (Üretken Tüketim)
p-m (Bireysel Tüketim)
Marx, formülü de verdikten sonra sorusunu soruyor: “Karşımıza doğrudan çıkan, soru şudur: Üretimde tüketilen sermaye, nasıl oluyor da değer olarak yıllık üründen yerine konuluyor ve bu yerine konma hareketi nasıl oluyor da, artı-değerin kapitalistler, ücretlerin emekçiler tarafından tüketilmesi ile iç içe geçiyor? Öyleyse bu, ilkin, basit ölçekli bir yeniden-üretim sorunudur.” K-2-351 

Marx, metaların değerlerinden değişildiğini ve yeniden üretimin aynı ölçekte yinelendiğini, yani basit yeniden üretimi var sayıyor. 

10 Mart 2014 Pazartesi

Konunun Daha Önceki Serimleri

I. Fizyokratlar


İlk kez, fizyokratlardan Quesnay, ekonomik tablosunda (Tableau Economique) ulusal üretimin, yıllık mahsulünün, dolaşım aracılığıyla, aynı ölçekte yeniden üretimi gerçekleştirecek şekilde nasıl dağıtıldığını göstermektedir. Demek ki Quesnay, yıllık üretimin, farklı kesimler arasında dağılımını ve toplumsal yeniden üretim sürecini ortaya koymaya çalışmıştır. Marx, bu tabloyu, yeniden üretim sürecinin basit ortaya koyuluşu olarak görmüş ve kapitalizmin ilk sistematik anlayışı olarak değerlendirmiştir. Bu konuda şöyle diyor Marx, “gerçekte fizyokratların sistemi, kapitalist sistemin ilk sistematik anlayışıdır.”K-2-322 

5 Mart 2014 Çarşamba

Toplumsal Sermayenin Yeniden Üretimi -Giriş

I. İnceleme Konusu

Sermaye üretiminin doğrudan süreci, onun, emek ve kendini genişletme sürecidir, sonucu meta-ürün, itici gücü artı-değer üretimi olan bir süreçtir. “K-2-314 Demek ki sermaye üretim süreci sermayenin kendini genişletme sürecidir. Bu süreç, üründe sonlanır ve bu sürecin itici gücü artı değer üretimidir.

Sermayeni yeniden üretim süreci, sermayenin doğrudan üretim sürecini içerdiği gibi, sermayenin devrini oluşturan bütün devreyi içerir. Yani metanın oluşum sürecini, alınıp satıldığı süreci, emek gücü ve üretim aracına çevrildiği süreci içerir. Bu süreç bir dairesel hareket oluşturur.

Her bireysel sermaye, toplam toplumsal sermayenin bir parçasıdır ve her bireysel sermaye hareketi, yani bireysel sermayelerin devri, toplumsal sermayenin hareketini oluşturur. Bireysel sermayenin başkalaşımı devri, toplumsal sermayenin çizmiş olduğu devrede bir halkadır. Bu hareketi oluşturan tüm toplam süreç, biçim değişiklikleriyle birlikte, hem üretken tüketimi hem de bireysel tüketimi kapsar. 

2 Mart 2014 Pazar

Artı Değerin Dolaşımı

I. Basit Yeniden Üretim


Basit yeniden üretim durumunda, kapitalist, bir yılda ya da dönemsel olarak gerçekleştirdiği artı değeri, bireysel olarak üretken olmayan bir şekilde tüketir. Dolayısıyla basit yeniden üretimde, sermayenin genişlemesi söz konusu değildir. Kuşkusuz basit yeniden üretim bir varsayımdır.

Basit yeniden üretim, varsayılsa bile, artı değerin bir kısmı para olarak bulunmalıdır. Aksi durumda, tüketim amacıyla paradan ürüne çevrilme olamazdı. Marx konuyu yalınlaştırmak için, gerçek eş değer olan paranın dolaşımını ön görüyor.

Marx devamla, bir ülkedeki mevcut para miktarının; yığılan parayla dolaşan paranın toplamına eşit olduğundan söz ediyor. Ayrıca, lüks mallar için altın ve gümüşten başka, aşınma ve yıpranma için paranın gerekliliğinden, toplumsal emek gücü ve toplumsal üretim araçlarının bir kısmının, altın ve gümüş üretimine harcanması gereğinden, ayrıca bu alanda çalışan işçi ücretlerinin ve üretim araçlarının, daha başlangıçta ürünün kendisiyle yerine konduğundan söz ediyor.