“Sermaye üretiminin doğrudan süreci, onun, emek ve
kendini genişletme sürecidir, sonucu meta-ürün, itici gücü artı-değer üretimi
olan bir süreçtir. “K-2-314 Demek ki sermaye üretim süreci sermayenin kendini
genişletme sürecidir. Bu süreç, üründe sonlanır ve bu sürecin itici gücü artı
değer üretimidir.
Sermayeni yeniden üretim süreci, sermayenin doğrudan
üretim sürecini içerdiği gibi, sermayenin devrini oluşturan bütün devreyi
içerir. Yani metanın oluşum sürecini, alınıp satıldığı süreci, emek gücü ve
üretim aracına çevrildiği süreci içerir. Bu süreç bir dairesel hareket
oluşturur.
Her bireysel sermaye, toplam toplumsal sermayenin bir
parçasıdır ve her bireysel sermaye hareketi, yani bireysel sermayelerin devri,
toplumsal sermayenin hareketini oluşturur. Bireysel sermayenin başkalaşımı
devri, toplumsal sermayenin çizmiş olduğu devrede bir halkadır. Bu hareketi
oluşturan tüm toplam süreç, biçim değişiklikleriyle birlikte, hem üretken
tüketimi hem de bireysel tüketimi kapsar.
Bireysel sermayelerin toplu olarak devreleri, toplumsal sermaye olarak bütünlük içerisinde
düşünüldüğünde, hem sermaye dolaşımını, hem de, metaların genel dolaşımını kapsar.
Metaların genel dolaşımı; gerçek anlamda sermaye devresi ve bireysel tüketime giren,
kapitalistin artı değerini, işçinin ücretini harcadığı metaların devresinden
oluşabilir. Sermaye devresi, meta sermayenin bir kısmı olduğu için, artı değer
ve değişen sermayenin, emek gücüne çevrilmesini, yani ücretlerin ödenmesini
kapsar. Lakin “bu artı-değer ile ücretlerin metalar için harcanması, hiç
değilse ücretlerin harcanması bu dolaşım için esas olmakla birlikte, sermayenin
dolaşımında bir halka oluşturmaz. “K-2-315 Demek ki, işçinin, yaşam gereksinimi
için harcadığı ile kapitalistin, bireysel gereksinimi için harcadığı,
sermayenin bir halkasını oluşturmaz. Ama toplumsal sermaye “bireysel sermayenin
devresi dışında kalan meta dolaşımını da, yani sermayeyi temsil etmeyen
metaların dolaşımını da içerir. “ K-2-316
Tüm toplumsal sermayenin yeniden üretimi, kapitalistlerin
metalarını satmalarını, üretken tüketim için ihtiyaç duyulan emek gücü ve
üretim araçlarının pazarda bulunabilmesini, bireysel tüketim için, işçiler ve
kapitalistlerin, tüketim nesnelerinin pazarda bulunmasını gerektirir.
Sermayenin, kendisini yeniden üretmesi, ancak böyle olanaklı olur. Hatta tüm
toplum olarak, kapitalizmin kendisini yeniden üretmesi, ancak bu koşullarda
olanaklı olur. Öyleyse, sürecin bütün olarak yürüyebilmesi için, hem üretken
tüketim, hem de, bireysel tüketim için gereken metalar üretilmiş olmalıdır. Başka
bir deyişle pazarda bulunmalıdır.
Toparlarsak, toplumsal sermaye bütünlüklü olarak düşünüldüğünde,
hem üretken tüketimi, hem de, kapitalist ve işçinin bireysel tüketimini kapsar.
Ama kapitalist ve işçinin bireysel tüketimi (kapitalistin artı değerin bir
bölümünü bireysel gereksinimi için harcanması, işçinin ücret olarak aldığını
gereksinimi için harcaması) sermayenin dolaşımında bir halka oluşturmaz
II. Para Sermayenin Rolü
II. Para Sermayenin Rolü
Bireysel sermayelerin devrinin incelenmesinde, para
sermayenin iki yönü açığa çıkmıştı. Bunlardan birincisi, her bireysel
sermayenin göründüğü, kendi sermaye sürecini açtığı ilk biçim olması durumudur.
Dolayısıyla para ilk itilişi veren motor görünümündedir. İkincisi ise, sermaye
değerin üretken süreçte işlev yapacak kısmı, her zaman, para biçiminde bulunmak
zorunda olan kısmıyla sınırlı olmasıdır. Yani eldeki para sermaye üretimin yapılacağı
ölçeğe sınır koyar.
Birinci durumda, kapitalist meta üretimi, ister toplumsal
ister bireysel olsun, para sermayeyi ön görür. Üretim ögelerinin fiyatları
belliyse, bu ögelerin satın alınması para sermayenin büyüklüğü ile
belirlenmiştir. İkinci durumda ise, üretken sermayeyi harekete geçirmek için,
devir döneminin uzunluğuna bağlı olarak, şu ya da bu kadar para sermaye gerekir.
Devir döneminin uzunluğu, çalışma dönemiyle belirlendiğine göre, bu dönem sürecin
maddi niteliği (buğdayın yetişme süreci)
ile belirleniyor demektir. Bununla birlikte uzun süreli, geniş boyutlu
işlemler, uzun süreli para sermaye yatırımı gerektirir. Bu durumda bu
alanlardaki üretim kapitalistin elindeki para sermaye büyüklüğüne bağlıdır. Bu engel kredi sistemiyle, anonim şirketlerle
yıkılmıştır. Her bireysel sermaye, kredi sistemi ile gelişir. Lakin para piyasasındaki bozukluklar, bu kuruluşları işlemez hale getirebildiği gibi; aynı kuruluşlar para piyasasında bozukluklar yaratabilmektedir. Bu durum
kapitalist üretim biçiminde sıkıntılara neden olabilir.
Marx
toplumsallaştırılmış bir üretim biçiminde de uzun ve kısa dönemli üretimin olacağından
söz ediyor. Zira üretimin uzun ya da kısa olması, emek sürecinin toplumsal biçiminden
değil, maddi niteliğinden kaynaklanır. Demek ki, hem toplumsallaştırılmış
üretim biçiminde, hem de kapitalist üretim biçiminde uzun ya da kısa dönemli
üretim biçimleri olacaktır. Lakin toplumsallaştırılmış üretim biçimiyle,
kapitalist üretim biçimi arasında farklılıklar vardır. Kapitalist üretim
biçiminde süreç sorunu ve planlanamazken, “toplumsallaştırılmış üretim durumunda,
para-sermaye ortadan kalkmıştır. Emek-gücü ile üretim araçlarını farklı üretim
dallarına toplum dağıtmaktadır. Üreticiler, olsa olsa, tüketim mallarının
toplumsal ikmalinden, emek-zamanlarına tekabül eden bir miktarı çekme hakkını
kendilerine tanıyan bir vesika alabilirler. Bu vesikalar para değildir. Bunlar
dolaşıma girmezler. “K-2-320
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder