maliyet fiyatı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
maliyet fiyatı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

28 Nisan 2014 Pazartesi

Tamamlayıcı Açıklamalar

I. Üretim Fiyatında Bir Değişikliği Gerektiren Nedenler

Bir metanın üretim fiyatı ancak, iki nedenden dolayı değişebilir. Bunlardan birincisi, genel kâr oranında bir değişikliktir. Buda ortalama artı değer oranında bir değişiklikten ya da toplam artı değerin toplam sermayeye olan oranında bir değişiklikten ileri gelir. Artı değer oranında bir değişiklik ise, emek gücü değerinde bir düşme ve yükselmeden meydana gelebilir. Bunun olabilmesi için de, işçi tarafından tüketilen nesnelerin değerinde bir değişikli olması gerekir. Artı değer toplamının, toplam toplumsal sermayeye oranında değişme durumunda, sermayenin organik bileşiminde bir değişmeden söz edilebilir. Aynı miktar emeğin, daha fazla değişmeyen sermayeyi harekete geçirmesinden söz edilebilir. Üretkenlikte bir değişmedir bu. ikincisi ise, genel kâr oranının değişmemiş olduğu hallerde, bir metanın üretim değeri ancak, o metanın kendi değeri değişmişse değişebilir. Buda ya bu metayı üreten emeğin, ya da bu metanın üretimine giren metaları üreten emeğin, üretkenliğindeki değişmeyle, daha çok ya da az emek gerekmesinden meydana gelir. Örnek: Pamuk ipliğinin üretim fiyatı, pamuk ipliği üretimine hammadde olarak giren pamuğun fiyatının değişmesiyle, ya da ipliği eğiren emeğin üretkenliğinin değişmesiyle değişir.

17 Nisan 2014 Perşembe

Genel Bir Kâr Oranının Oluşması (Ortalama Kâr Oranı) ve Meta Değerlerinin Üretim Fiyatlarına Dönüşmesi

Marx, organik bileşimleri farklı olan ve toplam toplumsal sermayeyi oluşturan, beş ayrı üretim kolu ele alıyor. Artı değer oranlarını tüm üretim alanlarında aynı ( %100 ) kabul ediyor.  Sabit sermayenin aşınan yıpranan kısımlarının farklılığını bir yana bırakıp, değişmeyen sermayenin bütünüyle aktarıldığını varsayıyor. Ayrıca, devir sürelerindeki farklılığı da aynı (1 yıl ) olarak kabul ediyor. Marx bu varsayımlarla oluşturduğu, birinci tablosunda, organik bileşimleri farklılığından dolayı, ürünler kendi değerlerinden satılırsa, kar oranları da farklı olacağını belirliyor. Bunu tabloda görelim.
     
    Sermayeler
Artı-Değer Oranı
Artı-Değer
Ürünün Değeri
Kâr Oranı
    I. 80s+20d
%100
20
120
%20
    II. 70s + 30d
%100
30
130
%30
    III. 60s + 40d
%100
40
140
%40
    IV. 85s+ 15d
%100
15
115
%15
    V. 95s+ 5d
%100
5
105
%5
           
Oluşturulan bu tabloda, aynı sömürü oranına karşın, farklı organik bileşimlere tekabül eden, farklı kâr oranları elde edilmiştir. Demek ki metalar, kendi değerlerinden satılsaydı, tabloda görüldüğü gibi farklı kâr oranları olurdu. Hemen bir vurgu yapalım. Aslında bu durum kapitalizme aykırı durumdur. Zira böyle farklı kâr oranları olsaydı ya da farklı kâr oranlarıyla satılsaydı, kapitalizmden söz edemezdik.

21 Mart 2014 Cuma

BİR BÜTÜN OLARAK KAPİTALİST ÜRETİM SÜRECİ - ARTI DEĞERİN KARA VE ARTI DEĞER ORANININ KAR ORANINA DÖNÜŞMESİ - Maliyet Fiyatı ve Kar

Marx, birinci kitapta, kapitalist üretim sürecini oluşturan görüngülerin, dış koşulların yaratacağı dış etkilerden bağımsız, dolaysız üretici süreç olarak ele alındığını, ikinci kitapta ise, dolaşım süreci ele alınmış ve kapitalist üretim süreci, bütünüyle ele alındığında, üretim ve dolaşım süreçlerinin sentezi olarak ortaya çıktığını belirtiyor. Marx’a göre, üçüncü kitapta artık bu sentezle yetinilemez. “Tersine, bir bütün olarak sermaye hareketlerinden doğan somut biçimlerin saptanması ve tanımlanması gerekir.”K-3-31 Üçüncü kitapta çaba bu yöndedir. 

Kapitalist biçimde, üretilen metaların değeri, ( S = s + d + a ) biçiminde formüle edilir.  Biz artı değeri (a), toplam değerden ayırdığımızda, değişmeyen ve değişen sermayeye(s+d), karşılık gelen bir değer kalır. Bu geriye kalan değer, daha önce var olan ve tüketilen üretim araçları değeri ile emek gücü fiyatını yerine koyan kısımdır. Bu kapitalistin, daha önceden harcadığını yerine koyan kısımdır. Bu nedenle de bu değer (s+d),  kapitalistin maliyet fiyatını temsil eder. Kapitalist biçimde kapitalist için görüngü budur.