Marks'ta Üretken Emek etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Marks'ta Üretken Emek etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

20 Ekim 2013 Pazar

Küçük Meta Üretimi (Köylü ve Zanaatçı Üretimi) ve Üretken Emek

Marx, kendi üretim araçlarıyla çalışan üreticilerin, artı değer üretiyor olmalarını olası bir durum olarak görüyor. Bu olasılık, kapitalist üretim biçiminin başat olduğu, ama üretim ilişkilerinin tamamının, kapitalist ilişki olmadığı durumlarda ortaya çıkar.  

Marx’ a göre yeni toplum biçimi eski içerisinde filizlenip yeşerir. Bir zaman sonra yeni üretim biçimi belirleyici olur. Bu durumda eski  henüz tamamıyla tasfiye olmamıştır. Yeni ilişki yanında ve ona katışarak devam eder. Kendi üretim aracı sahibi köylü ve zanaatçının yani küçük üreticilerin durumu da böyledir. Onlar henüz kapitalist üretim biçimine dönüşmemiştir. Küçük üreticilik, feodal bir ilişki olarak, kapitalist ilişki içerisinde henüz  varlığını sürdürür. 

16 Ekim 2013 Çarşamba

Kamuda Üretken Emek Sorunu

Marx'a göre; devlet eliyle yürütülen süreçler için de emek gücü satın alınır. Ne var ki burada emek gücü sermayeye dönüşmemiştir. Bunun nedeni, onların emeklerinin yararsız olması değildir. Emeklerinin, maddi metada somutlaşıp somutlaşmamaları da değildir. Bu emek güçlerini satın alan devlet kurumları, kapitalist işletmeler olarak örgütlenmemişlerdir. Dolayısıyla bu kurumlarda çalışan bireylerin emek güçleri sermaye ile ilişkilenmemiştir. Bu ilişkide emek güçleri satılmış olmasına karşın, sermaye olarak sermayeye satılmış değillerdir. Onların ücretleri, devlet gelirlerinden (vergi gbi) oluşur ve dolayısıyla ücretleri sermaye değil, gelirden ödenir. Dolayısıyla, burada çalışanların emek güçleri, üretken emek sayılmazlar. 

9 Eylül 2013 Pazartesi

Hizmet Alanı ve Üretken Emek

Satışa çıkarılan emek gücünün kendisi de diğerleri gibi bir metadır. Ne var ki bu emek gücü metasının özel bir durumu vardır. Bu özel durumuyla hem değer, hem de artı değer üretir. Yani değeri büyütmek genişletmek gibi bir özelliğe sahiptir. Emek gücü metası satın alındığında diğer üretim araçlarıyla ilişkilenip yeni meta üretir. Kapitalist, emek gücü metasıyla ürettiği metasını satarak, emek gücüne yatırdığı değeri elde ettiği gibi fazladan bir değer de elde eder. Dolayısıyla kişileşmiş sermaye olan kapitalist, metanın satışıyla elde edilecek bu toplumsalı temsil eden değerin peşindedir. Üretilen metada bulunan yararlılık, kullanım değeri onun için önemli değildir. Bir tekstil üretiminin kaç kişiyi giydirmiş, soğuktan korumuş olmasının bir önemi yoktur. Kapitalist kullanım değeriyle, yalnızca satışı sağlaması ölçüsünde ilgilenir. Üretilen meta toplum için yararlı ve gerekli olacak ki, kapitalist onu paraya çevirebilsin ve sermayesini koruyup genişletebilsin. Demek ki emek gücü Meta üretmesiyle esasen, kapitalistin ilgilendiği toplumsal olan değeri üretiyor olmasıdır. Buradan şu sonuç çıkar ki; emek gücünün kapitalistin istediği değer üretmiş olması yeterlidir.

30 Ağustos 2013 Cuma

Dolaşım Alanı ve Üretken Emek

Sermayenin çevrimi, kapitalin ikinci cildinde  üretim ve dolaşım alanını kapsar. Üç evreden oluşan sermayenin çevrimi para sermaye, üretken sermaye ve meta sermaye aşaması olarak belirtilir. Birinci ve üçüncü evreler (para sermaye, meta sermaye ) semayenin dolaşım evresidir. İkinci evre ise sermayenin üretim evresidir. “Sermaye-değerin, dolaşımının çeşitli aşamalarında büründüğü iki biçim, para-sermaye ve meta-sermayedir. Üretim aşamasına ilişkin biçim ise üretken sermayedir.” (K-2-65)

28 Ağustos 2013 Çarşamba

Kollektif İşçi ve Üretken Emek

Marx üretim sürecine bir bütün olarak baktığında, üretim süreci ile ilişkilenen emekleri kollektif emek olarak görür. Bu, bir ürünün tek bir işçi tarafından üretilmediği, ama ürünün, kollektif işçi tarafından üretildiği anlamına gelir. 

Kapitalizm öcesi biçimlerde bir emekçi tüm yönleriyle tamamlanımış bir ürünü ortaya çıkarabiliyordu. Örneğin bir zanaatçı yaptığı işi kendi açısından bölümlendirse de ürün kendi emeği ile üretilebiliyordu. Ya da bir köylü üretici en fazla ailede bir işbölümü ile ürünü üretebiliyordu. Kapitalist üretim ilşkileriyle birlikte “Ürün bireyin doğrudan ürünü olmaktan çıkar ve kollektif emekçinini ürettiği toplumsal bir ürün yani her bir emek konusu üzerindeki işlemlerin az ya da çok bir parçasını yapan bir emekçi topluluğunun ortak ürünü halini alır. “ (K-1-520) Zira işçi köylü ya da zanaatçı gibi üretim aracı sahibi değildir. Tüm yönleriyle tamamlanmış olarak kendi ürününü üretemez. Onun bireysel emeği emeğin nesnesinden yani üretim araçlarından yoksun olduğu için hiç bir işe yaramaz. Onun emeği ancak diğer emeklerle birlikte işe yarar. Dolayısıyla bireysel emekler kapitalist üretim sürecinin sadece eksik  parçalarıdır. Onlar ancak birlikte kollektif olarak emek sürecine katıldıklarında işlevli olur ve ancak o zaman üretebilirler. Kafa ve kol emeği olmalarının bu süreçte bir anlamı yoktur. Bir araya gelmmiş olmaları gerekir.

26 Ağustos 2013 Pazartesi

Ürünün Maddiliği ve Üretken Emek



Marx satın alınmış emeğin maddi nesnelerde nesneleşmiş, ya da nesneleşmemiş olması açısından bakmaz. Emeğin, maddi nesnelerle ilişkisinden ziyade sermayeye satılıp satılmadığı ile ilgilidir. 

Ürünün maddiliğini biraz açalım.

Marx’a göre yaratılan bir metanın kullaım değeri ve değeri vardır. Kullanım değeri somut emeğin, değer ise soyut emeğin sonucudur. Kullanım değeri metanın yararlılığı ve maddiliğiyle ilgilidir. Bir fırıncı emeğinin ekmek maddiliğinde nesneleşmesi ve bir gereksinme gideren bir şey olması onun bir kullanım değeri olduğunu gösterir. Toplum biçimleri ne olursa olsun kullanım değeri servetin özüdür. Dolayısıyla meta, kullanım değeri olarak bir toplum biçimini imlemez. Çünkü kullanım değeri bir yararlılığı ifade eder ve bir gereksinmeyi giderir. Tüm toplum biçimlerinde görülür somut emeğin (fırıncı, ayakkabıcı vb. Emeği) sonucudur. Soyut emekle yani değerle ifade edilense toplumsal olandır. Bütün kullanım biçimlerinde varolabilen ortak bir özdür. Fırıncının emeği, ayakkabıcının emeği vs olmasına bakılmaksızın inasan enerjisi ve faliyetinin  harcanmasıdır ve değerle ifade bulur. Bu öz değişim değeri olarak kensini gösterir. Ürüne harcanan emek zamanla ifade edilir. 

Üretken Emek Anlayışının Sermaye ile İlişkilendirilmesi


Emek sürecine sonucu açısından bakıldığında tüm toplumsal sistemlerde emek süreci üretken süreç olarak görülür. Zira emeğin araçlarıyla birleşmiş olduğu her durumda bir ürünün ortaya çıktığını görürüz. Sürecin yararlı bir üründe sonlanması emeği üretken emek yapar. Burada emek yararlı yani gerekli emektir, emeğin ürünüde yararlı üründür. Bu biçimiyle üretken emek tanımı ilkel toplumlarda dahil tüm toplumsal sistemler de vardır denilebilir. Çünkü her toplum kendini yeniden üretebilmek için üretmek zorundadır. Bu bakış açısıyla her toplum, her üretim sistemi kendi üretken emek kavramına sahiptir. Marx ta emek sürecine sonucu açısından baktığında bu yaklaşımı kabul eder ve şöyle der: “Eğer emek-sürecinin tümünü, sonucu açısından, ürün açısından incelersek, hem araçların, hem de emek konusunun üretim araçları olduğu, ve emeğin kendisinin üretken bir emek olduğu açıkça görülür.” (K-1-197) Ne varki marx’ın ilgilendiği üretken emek bu değildir.