9 Eylül 2013 Pazartesi

Hizmet Alanı ve Üretken Emek

Satışa çıkarılan emek gücünün kendisi de diğerleri gibi bir metadır. Ne var ki bu emek gücü metasının özel bir durumu vardır. Bu özel durumuyla hem değer, hem de artı değer üretir. Yani değeri büyütmek genişletmek gibi bir özelliğe sahiptir. Emek gücü metası satın alındığında diğer üretim araçlarıyla ilişkilenip yeni meta üretir. Kapitalist, emek gücü metasıyla ürettiği metasını satarak, emek gücüne yatırdığı değeri elde ettiği gibi fazladan bir değer de elde eder. Dolayısıyla kişileşmiş sermaye olan kapitalist, metanın satışıyla elde edilecek bu toplumsalı temsil eden değerin peşindedir. Üretilen metada bulunan yararlılık, kullanım değeri onun için önemli değildir. Bir tekstil üretiminin kaç kişiyi giydirmiş, soğuktan korumuş olmasının bir önemi yoktur. Kapitalist kullanım değeriyle, yalnızca satışı sağlaması ölçüsünde ilgilenir. Üretilen meta toplum için yararlı ve gerekli olacak ki, kapitalist onu paraya çevirebilsin ve sermayesini koruyup genişletebilsin. Demek ki emek gücü Meta üretmesiyle esasen, kapitalistin ilgilendiği toplumsal olan değeri üretiyor olmasıdır. Buradan şu sonuç çıkar ki; emek gücünün kapitalistin istediği değer üretmiş olması yeterlidir.

Kapitalistin sermayesi ile satın almış olduğu emek gücü metası somut meta üretim alanında kullanılmayabilir. Kapitalist onu hizmet alanında kullanabilir (Zaten o emek hizmet üretme niteliği ile vardır.) “Emeğin bir sermaye üretmeden gerçekleştiği yerde, yani üretken olmadığı yerde paranın emekle doğrudan değişiminde, emek hizmet olarak satın alınır...” (ADT-378) Bu durumda işçi doğrudan somut maddi bir meta üretmek yerine hizmet üretir. Hizmet üretimi üretilirken tüketilen ve bir gereksinimi karşılayan faaliyettir. Bu faaliyette bir meta gibi işlem görür, üretilip satılabilir. Bir temizlik şirketinden bir işçi, hizmet üretimi için başka birinin bürosuna ya da evine gönderilebilir. Burada çalışma sürecinde işçi hizmet üretir. Bu hizmet üretirken şirket sahibine ya da sermayeye hem ücretin karşılığı değeri, hem de artı bir değeri üretir. Yani meta biçiminde satılmak yerine hizmet biçiminde satılmış olur. Değer de üretmiş olur. Onun emeği kapitalist için yararlı emektir ve dolayısıyla üretkendir. Emeğin değer üretmesi maddi metada ifade olsun ya da olmasın o bir değer de üretiyorsa kapitalist için yararlıdır. Demek ki emeğin üretkenliği, ürettiğinin maddi meta olup olmamasına bağlı değildir.  

Hizmet alanındaki emekçilere bu perspektiften bakılır. Eğer bir hizmet kapitalist bir işletmece sermaye tarafından yürütülüyorsa burada çalışan emekçilerin emeği üretkendir. Diyelim bir temizlik şirketinde çalışan bir işçi, emek gücü metasını sermayeye satmıştır. Onun üretim süreci sonucunda; hem kendi ücreti karşılığı değer, hem de karşılığı ödenmeyen artı değer, bir başka deyişle kar üretilir. Çünkü, onun emeği sermaye ile ilişkilenmiştir. Emek gücü karşılığı sermayeden ödenmiştir. Marx’a göre onun emeği üretken bir emektir. O üretken bir işçidir. Aynı emekçi kapitaliste sermayesi karşılığı değil de, aynı temizlik hizmeti için emek gücünü, kapitalistin geliri karşılığında satmış olsaydı. Üretken bir işçi olmayacaktı. Çünkü onun aldığı ücret kapitalistin gelirinden karşılanmıştır. Bu durumda kapitalisti ilgilendiren kullanım değeridir. Herhangi bir kullanım değeri için satın alınmış ve karşılığında gelirden para ödenmiş giderdir. Bir gereksinimini karşılamıştır. Para burada sermayeye dönüşmemiş harcanmıştır. Kullanım değeri olarak tüketilerek, değişim değeri varlığını yitirmiştir. Sermayesinin büyümesine zerre kadar katkısı olmamıştır. Hatta bu emekçiyi temizlik için bir başka işçi de tutabilirdi de… Bu durumda da işçinin gelirinden tutulmuş olacaktı. 

Aynı emekçiyi kapitalistin, sermayeyle ilişkilenmiş olduğu temizlik şirketinden tutuğunu varsayalım; bu durumda kapitalist, yine bir temizlik hizmeti alacaktır. Bunun karşılığını da kendi gelirinden ödeyecektir. Dolayısıyla, emekçi onun için üretken değildir. Zira kendi sermayesiyle ilişkilenmemiştir. Ama o işçi temizlik şirketinde sermaye ile ilişkilendiği için üretken bir işçidir. Emeği de üretkendir. Temizlik şirketi sahibi kapitalist tarafından, hizmet metası satışa çıkarılmıştır ve onu diğer kapitalist satın almıştır.

Bu durumda, tüm hizmet alanları, sermaye bu alanları kendine bağladığı sürece ve buraları sermaye egemenliğine dahil olduğu sürece, bu alanlara dahil olan emekçilerin emekleri üretken emek olacaktır. Bunların sağlık, eğitim, temizlik vs hizmeti olmasının önemi yoktur. Burada çalışanların da doktor, öğretmen, temizlikçi olmalarının bir  önemi yoktur. Bu, onların emeklerinin somut niteliğidir. Sermaye için bu somut niteliğin önemi yoktur. Önemli olan emeğin soyut toplumsal niteliğidir. Bu niteliğiyle emekçi; doktor, öğretmen, temizlikçi de olsa değer ve artı değer üretir. Sermayenin istediği budur.

3 yorum:

  1. Hizmet alımın bir alt sözleşmeyle başka bir taşerona verilmesi üst sözleşmeci açısından Artı değer üreten bir süreçtir diyebilir miyiz? Size göre diyebiliriz. Peki ama değişim Sürecinde oluşmayan değer sorunu burada ortaya çıkmaz mı? Para Meta para döngüsünde sadece meselenin Meta para kısmına odaklanmak marx ın klasik politik iktisatçılarda sürekli eleştirdiği husus değil midir?

    YanıtlaSil
  2. Para meta ve para ilişkisinde, meta para durumunda kalmayı Marx’ın doğru bulmadığını belirtmişsin. Sürecin bitmediği anlamında doğrudur, lakin değer üretim alanında(değer ve artı değer her nerede üretiliyorsa) üretilir. Lakin bu yeterli bir durum değildir. Zira üretim, özünde üretim ve dolaşımın birliğidir. Üretilen ve sermayeyi genişletecek olan artı değer içeren meta, dolaşım alanından geçerek gerçekleşmelidir. Zira değerin değerlenmesi süreci, üretim ve dolaşım alanının tümünü kapsayan bir ilişkiyi, değerin ilişki durumunu ifade eder. Ama bu süreç gerçekleşmiyorsa ne gam…

    “Hizmet alımın bir alt sözleşmeyle başka bir taşerona verilmesi üst sözleşmeci açısından Artı değer üreten bir süreçtir diyebilir miyiz? Size göre diyebiliriz” diyorsun ve ben burayı anlayamadım. Bu düşünceni biraz açar mısın?

    YanıtlaSil
  3. Kapitalist bir kurgu ile yapılandırılmış tüzel kişiliğe sahip bir kurum( kapitalist anlamda kar güdüsü ile donanmış bir yapı) bir işletmenin , ya da devlet kurumunun temizlik ihalesini aldı varsayalım. Sonra bu aldığı ihaleyi bir alt sözleşme ile bir taşerona devretti. Yani M-P-M döngüsü var olsun. Buradaki döngüyü M-P-M' olarak mı göreceğiz? Ya da kurgusal hata mı yaptık birinci işletme için P-M-P' olarak mı göreceğiz? Buna verilen cevaba göre konuşmanın seyri değişeceği için burada kesiyorum. Umarım daha sarih bir şekilde anlatabilmişimdir.

    YanıtlaSil