Marx bu bölümde tüccar tarafından mata almak için
yatırılan sermayenin, yatırdığı değişmeyen sermayesinin ve değişen sermayesinin
durumunu irdeliyor.
Sermayenin dolaşım alanındaki saf işlevleri, yani metadan paraya ve paradan metaya başkalaşım işlevleri, ne değer ne de artı değer yaratır. Bu işlevi, ister sanayi kapitalisti kendisi yerine getirsin, isterse tüccar kapitalisti yerine getirsin hiçbir şey fark etmez. Satın almayla satma işi ne değer ne de artı değer yaratır.
Demek ki, tüccar sermayesi, dolaşımdaki başkalaştırma
işleviyle, ne değer ne de artı değer yaratmaktadır. Değer ve artı değer
yaratmadığı gibi, kendi değerini de ürüne aktaramaz. Ama bütün bunlara karşın,
tüccar sermayesi de, yeniden üretim sürecinin bir evresi olduğu için, çeşitli
üretim alanlarında iş gören sermayeler gibi, yıllık ortalama kârdan payını almalıdır.
Üstelik bu kâr, sanayi sermayesinin ortalama kârı kadar olmalıdır. Aksi
durumda, yani tüccar sermayesinin ortalama karının az olması durumunda, tüccar
sermayesinin bir kısmı, ticari alandan çekilip, sanayi sermayesine çevrilirdi.
Ya da tüccar sermayesinin ortalama daha fazla kâr sağlaması durumunda, sanayi
sermayesinin bir kısmı tüccar sermayesine çevrilirdi.