Engels, devrin artı değer ve dolayısıyla da kârın
üretimine olan etkisinin ikinci ciltte ele alınmış olduğunu belirtiyor. Kısa
bir özet geçiyor. Devir için gerekli zaman aralığından kaynaklı sermayenin
tamamı aynı zamanda üretim alanında kullanılamaz. Sermayenin bir kısmı üretim
alanındayken, bir kısmı para biçiminde ya da hammadde ikmali, satılmamış meta
vb. biçiminde atıl bir şekilde bulunabilir. Dolayısıyla da aktif sermaye atıl
bekleyen sermaye kadar eksiktir. Böylece, üretimde el konulan artı değer de
aynı ölçüde azalmış demektir. O halde “devir dönemi ne kadar kısa olursa,
sermayenin bütününe oranla atıl kalan bu kısmı o kadar küçük ve bu nedenle,
diğer koşullar aynı kalmak üzere, el konulan artı-değer o kadar büyüktür.
“K-3-67
Engels, devir döneminde kısalmanın, artı değeri nasıl
artırabileceğinin, ikinci ciltte belirtildiği vurgulanıyor. Artı değer için
söylenenler, kâr ve kâr oranları için de geçerlidir. Yani devir döneminde
kısalma kâr oranını artıracaktır. Devrin kısalması için, devrin iki kesimi olan
üretim ve dolaşım zamanının kısalmasından söz etmek gerekir. Üretim zamanını
kısaltmanın başlıca yolu, emek üretkenliğinin artırılmasıdır. Dolaşım zamanını
kısaltmanın başlıca yolu da ulaştırma ve haberleşme araçlarındaki
gelişmelerdir.
Şimdi artı değer oranı, işgünü ve sermayenin yüzde
bileşimini aynı olduğu bir halde, yılda bir kez devreden ve yılda iki kez
devreden sermaye üzerinde kâr oranlarına bakalım. Artı değer oranı % 100’dür.
A Sermayesi – Yılda 2 devreden
|
B Sermayesi – Yılda 1 devreden
|
80s
+ 20d = 100S
Yılda 2 devir yapsın.
160s + 40d + 40a
k'
= % 40
|
160s + 40d = 200S
Yılda 1 devir yapsın.
160s + 40d + 40a
k'
= % 20
|
Görüldüğü üzere, yılda iki kez devreden, yani devri hızlı
olan, A sermayesinin kâr oranı % 40’ tır. Devri yılda bir olan, yani devri daha
yavaş olan, B sermayesinin kâr oranı % 20’ dir. Demek ki, devir sayısının
kısalması artı değeri, doğal olarak ta kârı ya da kâr oranını artırır. Özcesi,
devir sayısı arttıkça kâr oranı da artar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder