14 Kasım 2013 Perşembe

MUTLAK ARTI DEĞERİN ÜRETİMİ - Emek Süreci ve Artı Değer Üretim Süreci

Emek Süreci ya da Kullanım Değerlerinin Üretimi

Kapitalist, emek gücünü satın aldıktan sonra; emek gücünü satanı çalıştırarak, emek gücü metasını tüketir. Emek gücü sahibi, çalışmakla, potansiyel emek gücünü harekete geçirir ve işçi olur. O artık fiilen işçidir. İşçinin emeğinin, bir metada tekrar ortaya çıkabilmesi için, yararlı bir iş üzerinde, ya da, her hangi bir gereksinmeyi karşılayacak bir şey üzerinde harcanması gerekir. Yararlı bir şey üzerinde harcanan emek, kullanım değeri, yararlı bir nesne üretir. İşte Marx burada, bu kullanım değeri ile ilgilenmektedir.  Her toplum, kendi devamlılığını sağlayabilmek için kullanım değeri üretmek zorundadır. Marks, bu başlık altında emek sürecini, belli toplumsal koşullarda almış olduğu biçimlerden bağımsız olarak irdeliyor. Yani, her toplumda bir üretim söz konusudur ve her toplum kullanım değeri üretmek zorundadır.

İş, insan ile doğanın birlikte katıldığı bir süreçtir. İnsan, doğa ile arasındaki tepkimeleri, ilişkiyi kendisi düzenleyip, denetler. Doğanın ürünlerini, kendi lehine kullanabilmek için, ona biçim verir. Bu amaçla insan; ellerini, ayaklarını, kafasını, tüm doğal güçlerini harekete geçirerek onun karşısına dikilir. İnsan, doğayı değiştirip dönüştürürken, kendisini, kendi doğasını da değiştirip dönüştürür. Zira kendi doğası, doğanın bir parçasıdır. Doğal güçlerini, geliştirip onları harekete geçirir.

Marx bu süreçte, hayvanı anımsatan içgüdüsel durumla ilgili değiliz diyor. Zira emek gücünün pazara getirilmesi ile içgüdüsel aşamadaki insan emeği arasında, büyük bir zaman aralığı vardır. Dolayısıyla Marx, emeği, insana özgü biçimiyle ele alır. Onu, hayvanın yaptığı eylemden ayırır. “Örümcek, işini dokumacıya benzer şekilde gördüğü gibi, arı da peteğini yapmada pek çok mimarı utandırır. Ne var ki, en kötü mimarı en iyi arıdan ayıran şey, mimarın, yapısını gerçekten kurmadan önce, onu imgesinde kurabilmesidir.”K-1-194 İnsan, bir planlama çerçevesinde hareket edebilir. İşi zihinde tasarlayıp, bir plan çerçevesinde yerine getirebilir. Bu durum, arının ya da örümceğin yaptığı işten çok farklıdır. Onlar, içgüdüsel olarak hareket eder. İşi önceden imgeleminde kurmaz, bir planlama yapmazlar. 

Ne var ki, kapitalist sistemde, yapılan işteki amaç, kapitalist tarafından belirlenmektedir. Zira emek gücünü satın alan ve ona sahip olan kapitalisttir. Dolayısıyla, üretimdeki amaç, işçiyi sürecin öznesi kılmaz, deyim yerindeyse işçiye dayatılır. Bunu bir ara not olarak vurgulamış olalım.

Marx devamla, emek sürecinin en basit öğelerini ele alıyor. Zira Marx, emek sürecini, toplum biçimlerinden bağımsız olarak ele alıyor. Bütün toplum biçimlerinde ortak olan, bir kullanım değeri üretilmesi sürecini açıklıyor. Emek sürecinin basit öğeleri; insan faaliyeti ( işin kendisi), işin konusu ve topraktır. Toprak, insandan bağımsız olarak vardır ve insan emeğinin evrensel konusudur. Doğanın sağladığı konular, yakaladığımız balık, bakir ormandaki tomruk, maden yatakları vb. Eğer emeğin konusu, daha önce emek tarafından bir işlemden geçirilmişse, hammadde halini alır. Yani, emek katılmışsa o bir hammaddedir. Yeryüzüne çıkarılmış kömür, maden cevheri gibi… Emek aracı ise, işçinin kendisi ile emeğin konusu arasına soktuğu şeylerdir. Taştan yapılmış alet, silah vb. emek aletleridir. Emek araçları emeğin ürünleridir. İnsan, alet kullanan bir hayvandır. Farklı ekonomik çağlar, yapılan şeylerin, hangi emek aletleriyle yapıldığı ile birbirinden ayrılır. Demek ki, emek araçları, insan emeğinin gelişme düzeyini, işin yapıldığı toplumsal koşulları gösterir.

Emek sürecinde, insan faaliyeti, daha önce zihninde tasarlayıp planlamış olduğu şeyi, emek araçları yardımıyla çalışılan malzemede değişiklik yapar. “Süreç, üründe sona erer ve ürün, bir kulamım değeridir.” K-1-196 Bu yolla, doğanın sağlamış olduğu malzeme, insan faaliyeti ile değiştirilir. İnsan gereksinmesine uyarlanır. Bu bir kullanım değeri üretimidir. “Emek kendisini, konusuyla birleştirmiştir: Emek maddeleştirilmiş, konu dönüştürülmüştür. İşçide hareket olan şey, şimdi üründe hareketsiz, sabit nitelik olarak görünür. Demirci döver ve ürün dövülmüş demirdir.”K-1-197 Kullanım değeri üzerinden yararlı ürün ortaya çıkmıştır. "Eğer" diyor Marx, "sürecin tümünü, sonucu açısından, ürün açısından incelersek, hem emek araçları, hem de emek konusunun üretim araçları olduğu ve emeğin, kendisinin üretken emek olduğu görülür." Bu süreci yararlı bir üründe sonlandıran emek, üretken emektir. Marx burada, emeğin üretkenliğini, emek süreci açısından ortaya koyan bu yöntemin; kapitalist üretim sürecine doğrudan uygulanamayacağı uyarısında bulunuyor. Zira kapitalist üretim biçiminde, üretken emek tanımına başka ögeler de giriyor. 

Buraya kadar Marx, emek sürecini basit öğelerine indirgeyerek ele almıştır. Emek süreci, kullanım değerleri üretimidir. Doğanın verdiği maddeleri, kendi ihtiyacını karşılar hale getirme eylemidir. Bu eylem, insan ile doğa arasında, madde alış verişinin zorunlu koşuludur. Zira insan, doğanın sunduğu ile yetinemez. Yaşamını sürdürebilmek için,  kendini ve doğayı yeniden üretmek durumundadır. Bunun içinde, bir üretme eyleminde, emek sürecinde bulunmak durumundadır. Bu nedenle, emek sürecinin bu en yalın, basit hali olan kullanım değeri üretme süreci, toplum biçimlerinden bağımsızdır. Bütün toplum biçimlerinde ortaktır.

Yazının girişinde, kapitalistin emek sürecinin öznel etmeni olan, emek gücünü satın aldığını belirtmiştik. Kapitalist ayrıca, emek sürecinin nesnel öğelerini, üretim araçlarını da satın alır. Emeği, emeğin konusu ve nesneleri ile birleştirir. Böylece, emek süreci, yani üretim sürecini başlatmış olur. Üretim sürecinde işçi, emek gücünü harcamaya koyulur. Sürecin sonucunda, kullanım değerine ulaşılır. İşçinin burada, kapitalist hesabına çalışıyor olması, emek sürecinin genel niteliğini değiştirmez. İşçi, kapitalist denetiminde çalışarak, kapitalistin sahip olacağı kullanım değerini üretir. Demek ki, emek süreci, kapitalistin satın almış olduğu ve onun malı olan şeyler arasında geçen bir süreçtir. Bu sürecin sonucu, kullanım değeri olan üründür ve o, kapitaliste aittir. 

Artı Değer Üretimi

Buraya kadar Marx, emek sürecini, kullanım değeri açısından ele almıştı. Oysa meta üretiminde, kullanım değeri istenen bir şey değildir. Kapitalist için metada, kullanım değerinin bir önemi yoktur. Kapitalist, kullanım değerini ancak, değişim değerinin taşıyıcısı olmaları ölçüsünde ister. Zira kullanım değeri olmayan, pazarda satılamayan bir metanın değişim değeri de olmaz. Kapitalistin “amacı, yalnız kullanım değeri değil, onunla birlikte meta üretmektir; yalnız kullanın değeri değil, değer üretmektir; yalnız değer değil, artı değer üretmektir.” K-1-202 Demek ki kapitalist, değerin peşindedir, yalnız değer değil, artı değerin peşindedir.  Bu nedenle Marx, değerin yaratılışını irdelemek istiyor. 

Marks, metanın değerinin, üzerinde harcanan ve üzerinde maddeleşen, gerekli emek zamanla belirlendiği vurgusunu yaptıktan sonra, iplik üzerinde gerçekleşen emek miktarını arıyor.


10 libre pamuk              10 şilin
   
    12
   Şilin
 maliyet

12 Şilinin temsil ettiği altını üretmek için, 24 saat harcamak gerekiyor. O da 2 işgünü yapar.
        Değer: 12 şilin = 2 iş günü

¼ iğ  (aşınma)                 2 şilin

Tabloda, pamuk ve iğ, farklı kullanım değerleri olarak çalışıyor ve ikisi birlikte, yeni bir kullanım değeri olan iplikte, 12 şilinlik bir değer olarak ortaya çıkıyorlar. O da 2 iş günü oluyor.  Değerleri, yeni ürün olan ipliğe aktarılmış oluyor. Burada henüz emek gücüne ödenen değer yoktur.

Şimdi de, aynı metada (iplikte) somutlaşan, emek gücüne bakacağız. Her şeyden evvel, iplikte somutlaşacak soyut emek, iplikçi somut emeği olmalıdır. Yani kullanım değeri, iplikçi emeği olmalıdır. Zira ayakkabıcı emeği bu işe uygun değildir. Şimdi, 1 günlük emek gücü değerini, 3 şilin kabul edelim. 6 saatlik emek, 3 şilinde somutlanıyor. Bu da, işçinin yaşamını yeniden üretmesi için gereken zamandır. Eğirme süreci, 6 saatlik (yarım gün ) emeği emiyor. Bu süreçte, 3 şilinlik değer ipliğe katılmıştır. Tabloda gösterelim.


10 libre pamuk, ½  iğ (2 gün)   12 şilin                                 
                                                      
  

   15
  Şilin
maliyet
İplik üretim sürecinde, 2 günlük, pamuk ve iğ,  yarım günlük emek emilir.  2,5 günlük emek, 15 şilin (15 şilin değeri altınla ifade edilir.)

Emek gücü (0,5 gün)                  3 şilin

Bu tabloda görüldüğü üzere, pamuğa 10 şilin, iğe 2şilin, emek gücüne 3 şilin olmak üzere, toplam 15 şilin harcanmıştır. 10 libre iplik elde edilmiştir. İpliğin libresi 1,5 tan satılacaktır ve toplam 15 şilin elde edilecektir. Kapitalist sürece 15 şilin yatırmış, üretim sonunda, 15 şiline ulaşmış görünüyor. Kapitalist bu görüngüye bakarak, ben zaten 15 şilin yatırmıştım, bu kadar zahmetin sonunda yine 15 şiline ulaştım üzüntüsünde değil. Yatırdığı değeri geri çekmekle ah vah etmiyor. Onun, uyanık bir kapitalist olarak bildiği bir şey var: durum farklıdır.

İşçinin emek gücü değeri için, 3 şilin ödenmişti. 3 şilinlik değer, yarım günlük emekte somutlanır. Oysa bu işçinin, bir gün, yani 24 saat çalışmasının önünde bir engel yoktur. Zira para sahibi kapitalist, işçiye, bir günlük (12 saat) emek gücü değerini ödemiştir. 3 şilin, bir günlük emek gücü karşılığıdır. Dolayısıyla, 6 saatten sonra da çalışmaya devam eder. Yani, 6 saat daha çalışmalıdır. İlk 6 saatte, emek gücünün değerini (3 şilin) üretmiş olması, onun üretime devam etmeyeceği anlamına gelmez. 

O halde, çalışmaya 6 saat daha devam edelim ve tabloda gösterelim. 


20 libre pamuk                  20 şilin
  
    20
libre  ip  
            
   
    27
   Şilin
 maliyet
12 saat ( 1gün ) çalışılıyor. 20 libre ip elde ediliyor. Libresi 1,5 şilinden satılıyor ve 30 şilin elde ediliyor.

Oysa, pamuk için 20 şilin, iğ için 4 şilin ve 1 günlük emek gücü için 3 şilin harcanmıştı.
                     30 – 27 = 3 şilin fazlalık

 İşte bu karşılığı ödenmemiş emek, artı değerdir. Kapitaliste gider.

2/4 iğ (aşınma)                   4 şilin

1 gün emek gücü                3 şilin

Bu tabloda, çalışmaya devam edilerek,  6 saat daha çalışıldığı belirtiliyor. Dolayısıyla, harcanan pamuk ve iğ iki katına çıkıyor. İpliğe,  iki kat değer aktarılıyor. Dolayısıyla ip, 10 libreden 20 libreye çıkıyor. Emek gücü değeri halen 3 şilindir. Çünkü 3 şilin, 12 saatlik emek gücü karşılığıdır. İşçi, 6 saatte (yarım günde ) kendi emek gücü değerini üretiyor ve diğer altı saatte ise, 3 şilinlik bir fazla değer üretiyor. Bu fazla değer artı değerdir.

Toparlamak gerekirse; işçi, emek gücünü, özgür bir meta sahibi olarak, kapitaliste, bir günlüğüne satar. Bir gün içerisinde işgünü 12 saattir. İşçi demek ki 12 saat çalışma karşılığında, emek gücü eşdeğeri olan 3 şilini almıştır. Kapitalist işçiyi üretim araçlarıyla ilişkilendirip, üretim sürecine sokar. İşçi üretim sürecinin 6 saatinde, kendi emek gücü karşılığı olarak aldığı, 3 şilinlik değeri yeniden üretir. Kalan 6 saatte, 3 şilinlik değer daha üretir ve bu fazla değerdir, yani artı değerdir. 

Eğer kapitalist, emek gücüne ödediği değerin, eşdeğerini aldıktan sonra, üretimi sürdürmezse, bu, değer yaratma süreci olarak kalır. Ama bu noktadan ileri giderse, artı değer yaratma süreci halini alır. Şunu da belirtmek gerekir ki, kapitalist değer yaratma sürecinde kalmaz. Onun tek amacı, artı değer yaratmaktır. Bu yolla ancak sermayesini genişletebilir.

Biz bu üretim sürecine, emek süreci ve değer yaratma süreci olarak baktığımızda sürecin nasıl göründüğüne bakalım. Sürece, basit emek süreci olarak baktığımızda emek; bir ürünü üreten iş olarak görünür ve ürünün kullanım değeri olan yararlılığı olarak; nitel yönüyle görünür. Aynı sürece, değer yaratma süreci olarak baktığımızda; kendisini nicel yönüyle açığa vurur, görünür. O zaman bu süreçte söz konusu olan işçinin harcadığı zamandır. Yani emek gücünün yararlı olarak harcanma zamanıdır.

Bu bölümü bitirirken Marx’ın, emeği ortalama emek olarak aldığını belirtmek gerekir. Ortalama emekten daha nitelikli ve karmaşık emek, daha pahalı emek gücü harcanması demektir. Yani hünersiz ve basit emeğe göre, daha az değerdedir. Ama bunun, artı değer yaratılmasında önemi yoktur. 

Marx, her zaman, ortalama toplumsal emekten söz eder.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder