21 Kasım 2013 Perşembe

Artı Değer Oranı

Emek Gücünün Sömürülmesi

Kapitalist tarafından yatırılan sermaye, S olarak gösteriliyor. Bu kapitalistin toplam sermayesidir ve üretim sürecinde artı değer katılarak, değer olarak büyür. S toplam sermaye; değişmeyen sermaye s, değişen sermaye d olarak iki kısma ayrılır. Aşağıda gösterelim.

Yatırılan Sermaye : S                                                             Üretilen
Değişmeyen Sermaye : s        =          S = s + d       =         Meta Değeri : s + d + a (artı değer)
Değişen Sermaye : d 

Şimdi yatırılan sermaye 500 lira olsun. Bunun 410’u değişmeyen, 90’ı da değişen sermaye olsun. Üretim süreci sonunda, değeri = s + d + a olan bir meta elde edilir. Burada a, artı değerdir. Üretim sürecinden önce, toplam sermaye 500 lira ( 410’u değişmeyen, 90’ı da değişen sermaye ) iken, şimdi 90 liralık artı değer katılmıştır ve metanın değeri 590 lira olmuştur. Üretim sürecinden önce 500 lira değerinde olan sermaye, üretim sürecinden sonra 590 liralık bir değere ulaşmıştır. Toplam sermaye olan S, artı değerin katılmasıyla S´ olmuştur. Değer genişlemiştir. Bu durumu aşağıda bir kez daha gösterelim.

                                  s (410 lira)
  S (500 lira)     =                                    +  a (90 lira)        =    Metanın Değeri = (s + d ) + a         
                                  d (90 lira )                                        =   (410 + 90 )+ 90 = 590 lira

Görüldüğü gibi, 500 liralık toplam sermaye üretim sürecine giriyor ve üretim süreci sonunda 590 liralık bir değer olarak çıkıyor. Süreçte, emek tarafından 90 liralık bir artı değer eklenmiştir. 

Marx, değişmeyen sermaye kavramıyla, üretim sürecinde fiilen tüketilen sermayeyi kastediyor. Yani sermayenin bir çevrimi sırasında, tüm değişmeyen sermayenin aktarıldığını kabul ediyor. Örnekte de bütün değişmeyen sermaye değeri (410 lira) ürüne aktarılmıştır. Ürüne aktarılan bu kısım eski değerdir. Yeniden üretilmemiştir. Ama emek gücüne yatırılan değer (90 lira) ile artı değer olan değer (90 lira) yeniden üretilmiştir. İşçi, hem kendi emek gücü için yatırılanı, hem de artı değeri üretiyor.

Eski değer olan değişmeyen sermaye değeri, yeni ürüne aktarılıyorsa, onun değerinde bir değişmeden söz edemeyiz. Ama emek gücüne yatırılan, değişmeyen sermaye değerinde bir değişme söz konusudur. O bir artı değer bırakıyor. Demek ki artı değer; “emek gücüne dönüşen sermaye kısmındaki bir değişmenin sonucudur.” K-1-224 Dolayısıyla d + a = d + d´ ya da d artı d´ nin fazlalığıdır. 

Bu durumda s yi sıfırlayabiliriz. Çünkü o aktarılan bir değerdir. Değişen bir değer değildir. Onun artı değer yaratılmasına etkisi, sadece değişen sermayenin görevini yapması için, uygun oranda yatırılmasındadır. Hepsi bu kadar. Geriye d + a kalıyor ki, işte artı değer oranı, bu değişen sermayenin kendisiyle ilgilidir. Çünkü artı değer, değişen sermayenin kendisinden doğar. 

Bu durumda, yani değişmeyen sermayeyi dışta tuttuğumuzda, Yatırılmış olan sermaye, sadece d ye indirgenmiş olur. Şimdi ürünün değeri s +  d + a yerine, d + a ya indirgenmiş olur. Bu durumda d + a,  90 + 90 =180 olur.  Değişen sermayeyi de dışarıda tuttuğumuzda, geriye mutlak artı değer miktarı olan, 90 liralık değer kalıyor. İşte bu artı değer miktarının, değişen sermayeye oranlanmasıyla, artı değer oranı, yani sömürü oranı bulunmaktadır. Burada artı değer oranı (sömürü oranı) şöyledir:  a/d = 90/90  = 100 

Örneğimizdeki artış yüzde yüzdür. Marx, artı değeri oranını şöyle tanımlıyor: “Değişen sermaye değerindeki, bu nispi artışa ya da artı değerin nispi büyüklüğüne ben ‘artı değer oranı ‘ diyorum.” K-1-231

Biz üretim sürecine, işgünü olarak baktığımızda, işgününü d ve a ya ayrışır.  Marx, d ye gerekli emek, a ya ise artı emek diyor. Gerekli emek zamanında işçi kendi gereksinmesini yeniden üretir. Eğer işçi kapitaliste değil de kendi hesabına çalışsaydı da kendisi için olan zamanı çalışacaktı. Zira işçi kendi yaşamını yeniden üretmek için bunu yapmak zorundadır. Ama artı emek zamanı işçiye değil, kapitaliste çalışılan zamandır. Diyelim ki,  işgünü 8 saat ise, bunun 4 saati gerekli emek zamanı, 4 saati de artı emek zamanıdır. İş gününün gerekli emek zamanında işçi, emek gücü değeri olarak, aldığı değeri yeniden üretir. Kalan zamanda da artı değer üretir. Artı emeğin, gerekli emeğe oranı ( a/d ) artı değer oranıdır. Yani diğer bir deyişle sömürü oranıdır.

Bu kısmı bitirirken, Marx’tan bir alıntıyla, bir parantez açıp kapatmak istiyorum. “Toplumun çeşitli ekonomik biçimleri arasındaki temel ayrım, örneğin, köle emeğine dayanan toplum ile ücretli emeğe dayanan toplum arasındaki ayrım, bu artı emeğin fiili üreticisinden, işçiden sızdırılması biçimine dayanır.” K-1-233 Tüm sınıflı toplumlarda sömürü gerçekleşmektedir. Sömürünün biçimleri arasındaki ayrım, artı emeğin onlardan alınış şeklindedir. Kölede kendisi için olanı üretiyordu. Ama bu ilişkide görünmüyordu. Çünkü köle tüm bedeniyle bir başkasına aitti. Dolayısıyla kendisi için olan, gerekli olan görünür değildi. Zamanın tamamını, sahibine çalışır görünüyordu. Serfte sömürü ilişkisi net bir şekilde görünürdür. Serf haftanın yarısını kendi tarlasında kendisi için, haftanın diğer yarısında da beyin tarlasında bey için üretirdi. Sömürü apaçık görünüyordu. Kapitalizmde ise işçi işgününün tamamında kendisi için çalışıyor görünüyor. Artı değer görünmez olur. Marks’ın çabası onu görünür kılmak içindir. Köleci, feodal, kapitalist tüm sınıflı toplum biçimlerinde, işçi hem kendi yaşamı için gerekli olanı üretir, hem de, başkası için bir fazlalık üretir. Bu fazlalık kapitalizmde artı değerdir.

Ürünün Değerini Oluşturan Parçaların Ürünün Bu parçalara Tekabül Eden Orantılı Kısımları ile Temsil Edilmesi

Marx bu kısımda, ürünün toplam değerinin, üç ayrı kısma ayrıldığını ve ürünün kendisinin, bunlara tekabül eden kısımlarıyla temsil edilişini belirtiyor. Ürünün toplam değeri, üretimi sırasında yaratılan yeni değer ve üretim araçlarında önceden var olan değerden oluşur. Bu toplam değer, s + d + a olarak ayrıştırılabilir. Bu ayrıştırma geneli anlamak açısından önemlidir.  Ama şunu unutmamak gerekir ki, değişmeyen sermayenin aktarılması ve yeni değerin yaratılması,  eş zamanlı bir süreçtir.

Seniör’ün Son Saati

Seniör, bütün karın ya da artı değerin, günün son saatinde üretildiğini iddia etmiştir. Bu mantıktan hareketle de, işgününde bir indirim yapılmasına karşı çıkmıştır. 

Artı Ürün

Marks, ürün s + d + a olarak ayrıştırıldığında, artı değer kısmına artı ürün demektedir.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder