Emek Gücünün Sömürülmesi
Kapitalist tarafından yatırılan sermaye, S olarak gösteriliyor. Bu
kapitalistin toplam sermayesidir ve üretim sürecinde artı değer katılarak,
değer olarak büyür. S toplam sermaye; değişmeyen sermaye s, değişen
sermaye d olarak iki kısma ayrılır. Aşağıda gösterelim.
Yatırılan Sermaye :
S Üretilen
Değişmeyen Sermaye : s = S = s + d = Meta Değeri : s + d + a (artı değer)
Değişen Sermaye : d
Değişmeyen Sermaye : s = S = s + d = Meta Değeri : s + d + a (artı değer)
Değişen Sermaye : d
Şimdi yatırılan sermaye 500 lira olsun. Bunun 410’u değişmeyen, 90’ı da
değişen sermaye olsun. Üretim süreci sonunda, değeri = s + d + a olan bir meta
elde edilir. Burada a, artı değerdir. Üretim sürecinden önce, toplam sermaye
500 lira ( 410’u değişmeyen, 90’ı da değişen sermaye ) iken, şimdi 90 liralık
artı değer katılmıştır ve metanın değeri 590 lira olmuştur. Üretim sürecinden
önce 500 lira değerinde olan sermaye, üretim sürecinden sonra 590 liralık bir
değere ulaşmıştır. Toplam sermaye olan S, artı değerin katılmasıyla S´
olmuştur. Değer genişlemiştir. Bu durumu aşağıda bir kez daha gösterelim.
s
(410 lira)
S (500 lira) = + a (90 lira) = Metanın Değeri = (s + d ) + a
d (90 lira ) = (410 + 90 )+ 90 = 590 lira
S (500 lira) = + a (90 lira) = Metanın Değeri = (s + d ) + a
d (90 lira ) = (410 + 90 )+ 90 = 590 lira
Görüldüğü gibi, 500 liralık toplam sermaye üretim sürecine giriyor ve
üretim süreci sonunda 590 liralık bir değer olarak çıkıyor. Süreçte, emek
tarafından 90 liralık bir artı değer eklenmiştir.
Marx, değişmeyen sermaye kavramıyla, üretim sürecinde fiilen tüketilen
sermayeyi kastediyor. Yani sermayenin bir çevrimi sırasında, tüm değişmeyen
sermayenin aktarıldığını kabul ediyor. Örnekte de bütün değişmeyen sermaye
değeri (410 lira) ürüne aktarılmıştır. Ürüne aktarılan bu kısım eski değerdir. Yeniden
üretilmemiştir. Ama emek gücüne yatırılan değer (90 lira) ile artı
değer olan değer (90 lira) yeniden üretilmiştir. İşçi, hem kendi emek gücü için
yatırılanı, hem de artı değeri üretiyor.
Eski değer olan değişmeyen sermaye değeri, yeni ürüne aktarılıyorsa, onun
değerinde bir değişmeden söz edemeyiz. Ama emek gücüne yatırılan, değişmeyen
sermaye değerinde bir değişme söz konusudur. O bir artı değer bırakıyor. Demek
ki artı değer; “emek gücüne dönüşen sermaye kısmındaki bir değişmenin
sonucudur.” K-1-224 Dolayısıyla d + a = d + d´ ya da d artı d´ nin
fazlalığıdır.
Bu durumda s yi sıfırlayabiliriz. Çünkü o aktarılan bir değerdir. Değişen
bir değer değildir. Onun artı değer yaratılmasına etkisi, sadece değişen
sermayenin görevini yapması için, uygun oranda yatırılmasındadır. Hepsi bu
kadar. Geriye d + a kalıyor ki, işte artı değer oranı, bu değişen sermayenin
kendisiyle ilgilidir. Çünkü artı değer, değişen sermayenin kendisinden doğar.
Bu durumda, yani değişmeyen sermayeyi dışta tuttuğumuzda, Yatırılmış olan
sermaye, sadece d ye indirgenmiş olur. Şimdi ürünün değeri s + d + a
yerine, d + a ya indirgenmiş olur. Bu durumda d + a, 90 + 90 =180
olur. Değişen sermayeyi de dışarıda tuttuğumuzda, geriye mutlak artı
değer miktarı olan, 90 liralık değer kalıyor. İşte bu artı değer miktarının,
değişen sermayeye oranlanmasıyla, artı değer oranı, yani sömürü oranı
bulunmaktadır. Burada artı değer oranı (sömürü oranı) şöyledir: a/d
= 90/90 = % 100
Örneğimizdeki artış yüzde yüzdür. Marx, artı değeri oranını şöyle tanımlıyor: “Değişen sermaye değerindeki, bu nispi artışa ya da artı değerin nispi büyüklüğüne ben ‘artı değer oranı ‘ diyorum.” K-1-231
Biz üretim sürecine, işgünü olarak baktığımızda, işgününü d ve a ya
ayrışır. Marx, d ye gerekli emek, a ya ise artı emek diyor. Gerekli
emek zamanında işçi kendi gereksinmesini yeniden üretir. Eğer işçi kapitaliste
değil de kendi hesabına çalışsaydı da kendisi için olan zamanı çalışacaktı.
Zira işçi kendi yaşamını yeniden üretmek için bunu yapmak zorundadır. Ama artı
emek zamanı işçiye değil, kapitaliste çalışılan zamandır. Diyelim ki, işgünü
8 saat ise, bunun 4 saati gerekli emek zamanı, 4 saati de artı emek zamanıdır.
İş gününün gerekli emek zamanında işçi, emek gücü değeri olarak, aldığı değeri
yeniden üretir. Kalan zamanda da artı değer üretir. Artı emeğin, gerekli emeğe
oranı ( a/d ) artı değer oranıdır. Yani diğer bir deyişle sömürü oranıdır.
Bu kısmı bitirirken, Marx’tan bir alıntıyla, bir parantez açıp kapatmak
istiyorum. “Toplumun çeşitli ekonomik biçimleri arasındaki temel ayrım,
örneğin, köle emeğine dayanan toplum ile ücretli emeğe dayanan toplum
arasındaki ayrım, bu artı emeğin fiili üreticisinden, işçiden sızdırılması
biçimine dayanır.” K-1-233 Tüm sınıflı toplumlarda sömürü gerçekleşmektedir.
Sömürünün biçimleri arasındaki ayrım, artı emeğin onlardan alınış şeklindedir.
Kölede kendisi için olanı üretiyordu. Ama bu ilişkide görünmüyordu. Çünkü köle
tüm bedeniyle bir başkasına aitti. Dolayısıyla kendisi için olan, gerekli olan
görünür değildi. Zamanın tamamını, sahibine çalışır görünüyordu. Serfte sömürü
ilişkisi net bir şekilde görünürdür. Serf haftanın yarısını kendi tarlasında
kendisi için, haftanın diğer yarısında da beyin tarlasında bey için üretirdi.
Sömürü apaçık görünüyordu. Kapitalizmde ise işçi işgününün tamamında kendisi
için çalışıyor görünüyor. Artı değer görünmez olur. Marks’ın çabası onu görünür
kılmak içindir. Köleci, feodal, kapitalist tüm sınıflı toplum biçimlerinde,
işçi hem kendi yaşamı için gerekli olanı üretir, hem de, başkası için bir
fazlalık üretir. Bu fazlalık kapitalizmde artı değerdir.
Ürünün Değerini Oluşturan Parçaların Ürünün Bu parçalara Tekabül Eden
Orantılı Kısımları ile Temsil Edilmesi
Marx bu kısımda, ürünün toplam değerinin, üç ayrı kısma ayrıldığını ve
ürünün kendisinin, bunlara tekabül eden kısımlarıyla temsil edilişini
belirtiyor. Ürünün toplam değeri, üretimi sırasında yaratılan yeni değer ve
üretim araçlarında önceden var olan değerden oluşur. Bu toplam değer, s + d + a
olarak ayrıştırılabilir. Bu ayrıştırma geneli anlamak açısından önemlidir. Ama
şunu unutmamak gerekir ki, değişmeyen sermayenin aktarılması ve yeni değerin
yaratılması, eş zamanlı bir süreçtir.
Seniör’ün Son Saati
Seniör, bütün karın ya da artı değerin, günün son saatinde üretildiğini
iddia etmiştir. Bu mantıktan hareketle de, işgününde bir indirim yapılmasına
karşı çıkmıştır.
Artı Ürün
Marks, ürün s + d + a olarak ayrıştırıldığında, artı değer kısmına artı
ürün demektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder