22 Ocak 2014 Çarşamba

Üretken Sermayenin Devresi

Üretken sermaye devresinin formülü R… M'–P'–M…R dir. Bu devre, üretken sermaye ile başlayıp, üretken sermaye ile biter. Bu devrede, R den R ye gidişte para, basit bir aracı görünümündedir. Sanki kapitalizmde amaç, üretim için üretimdir. Kapitalistin, para ya da değer peşinde olduğu burada gizlenmiş görünür.

I. Basit Yeniden Üretim 

Basit yeniden üretim varsayımına göre, üretilmiş artı değerin tamamı kapitalistin tüketimine gider. Şöyle ki, meta sermaye M', paraya dönüşür dönüşmez, paranın sermaye değer kısmı, sermaye devresinde dolaşımına devam eder. Paraya dönüşen, artı değer kısmı ise ondan ayrılarak, sermaye dolaşımının dışına çıkar ve meta dolaşımına katılır. Dolayısıyla, sermaye dolaşımının dışına düşmüş olur. 

M'
{
M
+
m
}

– P'
{
P
+
p
}
– M< (E-ÜA)

– m

Burada m–p–m kapitalistin gelir dolaşımıdır ve basit meta dolaşımını temsil eder. İlk evre m-p, meta sermaye (M'–P') evresinde bulunur, tamamlayıcı evre p-m ise, genel meta dolaşımından ayrı olarak, devre dışına düşer. Bu artı değeri temsil eden kısım, basit yeniden üretimde, kapitalistin harcadığı para ile bir dizi bireysel satın almalarını temsil eder. Bu para yatırılmaz harcanır. Bir kez daha yinelemek gerekirse, artı değeri temsil eden para, kapitalistin ihtiyacı için harcanır. Dolayısıyla sermaye devresinden çıkar. Ama genel dolaşımına devam eder.

Marx, emek gücü için ücret olarak ödenen paraya da değiniyor. İşçinin, emek gücü için ödenen para, işçinin geçmiş emeğinin para biçimidir ve daha henüz gerçekleşmemiş, ya da gelecekte gerçekleşmesi gereken, emek için yapılmış ödemedir. “Emekçi, ücretleri ile, ancak gelecek hafta yapılacak olan bir ceket satın alabilir.” "Böylece emekçi, ücret olarak kendisine ödenen para ile, kendi gelecekteki emeğinin ya da diğer emekçilerin gelecekteki emeklerinin dönüşmüş biçimini almış olur. Kapitalist, emekçiye geçmiş emeğinin bir kısmını vermekle, onun gelecekteki emeği için bir bono vermiş olur.” K-2-70

Marx, bir yineleme yapar. Para, emek gücü değişimi (P-E) basit bir meta değişimi değildir. Artı değer yaratımına hizmet edecek metanın satın alınmasıdır. Para ile üretim aracı satın alınması ise amaca ulaşmak için maddeten bir gerekliliktir. M< (E-ÜA) hareketinin tamamlanmasıyla, para üretken sermaye R ye çevrilmiştir. Böylece devre tekrar başlar.

      Bu nedenle R... M'–P–M... R hareketinin genişlemiş biçimi şudur: 


R ... M'
{
M
+
m
}


{
P
+
p
}
–M< (E-ÜA)–R

m

Para sermayenin, üretken sermayeye dönüşümü, meta üretimi için meta satın alınmasıdır.

Metalar, pazarda satıldığı sürece bir sorun çıkmaz. Ne var ki dolaşım süreci bir kez sıkıntıya girdiğinde sorun ortaya çıkar. Marx’a kulak verelim. “Meta-sermayeler, pazarda yer kapmak için birbirleriyle rekabet ederler. Gecikenler, satsa bile, ucuza satarlar. Ödeme zamanı geldiği halde, daha önceki akımlar hâlâ elden çıkarılmamıştır. Bu metaları ellerinde bulunduranlar ya iflas ettiklerini ilan etmek, ya da yükümlülüklerini karşılamak için, bunları ne pahasına olursa olsun satmak zorunda kalırlar. Bu satışın fiili talep durumu ile en küçük bir ilişkisi yoktur. Bu, yalnızca ödeme talebi ile, metaları paraya dönüştürme ivedi zorunluluğu ile ilişkilidir. Ardından bir bunalım patlak verir. Bu, yalnız, tüketici talebindeki, bireysel tüketim talebindeki doğrudan azalmayla değil, sermayenin sermayeyle değişilmesindeki, sermayenin yeniden üretkenlik sürecindeki azalmayla da görülür duruma gelir.” K-2-74

II. Birikim ve Genişlemiş Ölçekte Yeniden Üretim

Genişlemiş ölçekte yeniden üretimde, artı değerin tamamı kapitalistin bireysel gereksinimi için harcanmaz. Artı değerin belli bir kısmı sermayeye dönüştürülerek, önceki sermayeye katılır. Bu durumda, var olan sermaye genişlemiş olur. Kuşkusuz, artı değerin bir kısmının, sermaye olarak sürece katılabilmesi için, sermayenin değer devresine girmeye yetecek büyüklüğe ulaşması gerekir. Belirli bir büyüklüğe ulaşıncaya kadar para, birikim için iddihar şeklinde katılaşır. İddihar sürecinde, sermaye olarak hareket edemez. Sermaye olarak hareket edemediği süreçte para, potansiyel sermayedir. 

Kapitalist üretimin bütün niteliği, yatırılmış olan sermaye değerin kendini genişletmesiyle belirlenir. İlkin, en fazla artı değer, sonra artı değerin sermayeye dönüşmesiyle belirlenir. Kapitalizm, sermayenin bu biçimde kendisini genişletmeksizin var olamaz. Gerçekte, normal koşullarda, artı değerin bir kısmı daima gelir olarak harcanırken, bir kısmı sermayeleştirilir. Demek ki, artı değerin bir kısmı gelire, bir kısmı da sermaye olarak ayrılmak durumundadır. 

III. Paranın Birikimi

Artı değerin bir kısmı, gelir olarak ayrılırken, bir kısmı sermaye değer sürecine katılır. Sermaye değer sürecine katılabilmek için belli bir büyüklüğe de ulaşmak gerekir. Bunun için, sermaye niyetiyle ayrılan kısım iddihar edilir. İddihar biçimi, dolaşımda olmayan dolaşımı kesintiye uğratılan paradır. Para burada gizil sermaye sayılır. Atıl durumda para sermayedir ve henüz işlevini yerine getirecek durumda değildir.

IV. Yedek Fon

Artı değerin, para biçimi olan iddihar, bir fon olarak sermaye birikiminin koşuludur. Ne var ki, bu iddihar, ikincil nitelikte hizmetleri yerine getirmek için de kullanılabilir. Yani R… R' şeklini almadan, genişleme olmadan sermaye hareketine katılabilir. Diyelim, meta satılmadı, yani M',  P' ne dönüşmedi, iş uzadı, devredeki üretim aracı fiyatı arttı. İşte o zaman birikmiş para, bu amaç için kullanılabilir. Böylece, birikim fonu, yedek fon olarak kullanılmış olur. O halde, Para birikimi fonu bazen dengesizlikleri dengelemek için yedek /fon olarak kullanılabilir. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder