Üretken sermaye devresinin formülü R… M'–P'–M…R
dir. Bu devre, üretken sermaye ile başlayıp, üretken sermaye ile biter. Bu
devrede, R den R ye gidişte para, basit bir aracı görünümündedir. Sanki
kapitalizmde amaç, üretim için üretimdir. Kapitalistin, para ya da değer
peşinde olduğu burada gizlenmiş görünür.
I. Basit
Yeniden Üretim
Basit yeniden üretim varsayımına göre, üretilmiş artı değerin tamamı
kapitalistin tüketimine gider. Şöyle ki, meta sermaye M', paraya dönüşür
dönüşmez, paranın sermaye değer kısmı, sermaye devresinde dolaşımına devam
eder. Paraya dönüşen, artı değer kısmı ise ondan ayrılarak, sermaye dolaşımının
dışına çıkar ve meta dolaşımına katılır. Dolayısıyla, sermaye dolaşımının
dışına düşmüş olur.
M' |
{
|
M
+ m |
}
|
–
– P' – |
{
|
P
+ p |
}
|
– M< (E-ÜA)
– m |
Burada m–p–m kapitalistin gelir
dolaşımıdır ve basit meta dolaşımını temsil eder. İlk evre m-p, meta sermaye (M'–P')
evresinde bulunur, tamamlayıcı evre p-m ise, genel meta dolaşımından ayrı
olarak, devre dışına düşer. Bu artı
değeri temsil eden kısım, basit yeniden üretimde, kapitalistin harcadığı para
ile bir dizi bireysel satın almalarını temsil eder. Bu para yatırılmaz
harcanır. Bir kez daha yinelemek gerekirse, artı değeri temsil eden para,
kapitalistin ihtiyacı için harcanır. Dolayısıyla sermaye devresinden çıkar. Ama
genel dolaşımına devam eder.
Marx, emek gücü için ücret olarak ödenen paraya
da değiniyor. İşçinin, emek gücü için ödenen para, işçinin geçmiş emeğinin para
biçimidir ve daha henüz gerçekleşmemiş, ya da gelecekte gerçekleşmesi gereken,
emek için yapılmış ödemedir. “Emekçi, ücretleri ile, ancak gelecek hafta
yapılacak olan bir ceket satın alabilir.” "Böylece emekçi, ücret olarak kendisine ödenen para
ile, kendi gelecekteki emeğinin ya da diğer emekçilerin gelecekteki emeklerinin
dönüşmüş biçimini almış olur. Kapitalist, emekçiye geçmiş emeğinin bir kısmını
vermekle, onun gelecekteki emeği için bir bono vermiş olur.” K-2-70
Marx, bir yineleme yapar. Para, emek gücü değişimi (P-E) basit bir meta
değişimi değildir. Artı değer yaratımına hizmet edecek metanın satın
alınmasıdır. Para ile üretim aracı satın alınması ise amaca ulaşmak için maddeten
bir gerekliliktir. M< (E-ÜA) hareketinin
tamamlanmasıyla, para üretken sermaye R ye çevrilmiştir. Böylece devre tekrar
başlar.
Bu nedenle R... M'–P–M... R hareketinin genişlemiş biçimi şudur:
R ... M' |
{
|
M
+ m |
}
|
–
– |
{
|
P
+ p |
}
|
–M< (E-ÜA)–R
–m |
Para sermayenin, üretken sermayeye dönüşümü, meta üretimi
için meta satın alınmasıdır.
Metalar, pazarda satıldığı sürece bir sorun çıkmaz. Ne
var ki dolaşım süreci bir kez sıkıntıya girdiğinde sorun ortaya çıkar. Marx’a
kulak verelim. “Meta-sermayeler, pazarda yer kapmak için birbirleriyle
rekabet ederler. Gecikenler, satsa bile, ucuza satarlar. Ödeme zamanı geldiği
halde, daha önceki akımlar hâlâ elden çıkarılmamıştır. Bu metaları ellerinde
bulunduranlar ya iflas ettiklerini ilan etmek, ya da yükümlülüklerini
karşılamak için, bunları ne pahasına olursa olsun satmak zorunda kalırlar. Bu
satışın fiili talep durumu ile en küçük bir ilişkisi yoktur. Bu, yalnızca ödeme
talebi ile, metaları paraya dönüştürme ivedi zorunluluğu ile ilişkilidir. Ardından
bir bunalım patlak verir. Bu, yalnız, tüketici talebindeki, bireysel tüketim
talebindeki doğrudan azalmayla değil, sermayenin sermayeyle değişilmesindeki,
sermayenin yeniden üretkenlik sürecindeki azalmayla da görülür duruma gelir.” K-2-74
II. Birikim
ve Genişlemiş Ölçekte Yeniden Üretim
Genişlemiş ölçekte yeniden üretimde, artı değerin tamamı kapitalistin
bireysel gereksinimi için harcanmaz. Artı değerin belli bir kısmı sermayeye
dönüştürülerek, önceki sermayeye katılır. Bu durumda, var olan sermaye
genişlemiş olur. Kuşkusuz, artı değerin bir kısmının, sermaye olarak sürece
katılabilmesi için, sermayenin değer devresine girmeye yetecek büyüklüğe ulaşması
gerekir. Belirli bir büyüklüğe ulaşıncaya kadar para, birikim için iddihar şeklinde katılaşır. İddihar sürecinde, sermaye olarak hareket edemez. Sermaye olarak hareket edemediği süreçte
para, potansiyel sermayedir.
Kapitalist üretimin bütün niteliği, yatırılmış olan sermaye değerin kendini
genişletmesiyle belirlenir. İlkin, en fazla artı değer, sonra artı değerin
sermayeye dönüşmesiyle belirlenir. Kapitalizm, sermayenin bu biçimde kendisini
genişletmeksizin var olamaz. Gerçekte, normal koşullarda, artı değerin bir
kısmı daima gelir olarak harcanırken, bir kısmı sermayeleştirilir. Demek ki,
artı değerin bir kısmı gelire, bir kısmı da sermaye olarak ayrılmak
durumundadır.
III.
Paranın Birikimi
Artı değerin bir kısmı, gelir olarak ayrılırken, bir
kısmı sermaye değer sürecine katılır. Sermaye değer sürecine katılabilmek için
belli bir büyüklüğe de ulaşmak gerekir. Bunun için, sermaye niyetiyle ayrılan
kısım iddihar edilir. İddihar biçimi, dolaşımda olmayan dolaşımı kesintiye
uğratılan paradır. Para burada gizil sermaye sayılır. Atıl durumda para
sermayedir ve henüz işlevini yerine getirecek durumda değildir.
IV.
Yedek Fon
Artı değerin, para biçimi olan iddihar, bir fon olarak
sermaye birikiminin koşuludur. Ne var ki, bu iddihar, ikincil nitelikte
hizmetleri yerine getirmek için de kullanılabilir. Yani R… R' şeklini
almadan, genişleme olmadan sermaye hareketine katılabilir. Diyelim, meta
satılmadı, yani M', P' ne dönüşmedi, iş
uzadı, devredeki üretim aracı fiyatı arttı. İşte o zaman birikmiş para, bu amaç
için kullanılabilir. Böylece, birikim fonu, yedek fon olarak kullanılmış olur.
O halde, Para birikimi fonu bazen dengesizlikleri dengelemek için
yedek /fon olarak kullanılabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder