26 Ekim 2017 Perşembe
Kapitalist Toplumda Sömürü ve Sömürünün Gizemi
Bir sömürü sistemi olan kapitalist toplumda sömürü ilişkisi,
emek ile sermaye arasındadır. Başka bir ifadeyle, işçiyle kapitalist
arasındadır. Sömürünün temelinde artı değer üretimi vardır. Kapitalist bu ilişkide,
üretim aracı sahibi olarak; artı emeğe, artı değer biçiminde el koyar. Kapitalistin,
artı değere el koyabilmesi için; özel bir metaya ihtiyacı vardır. Bu özel meta,
işçinin mülkiyetinde ve tasarrufunda olan emek gücü metasıdır. Emek gücü
metasını, özel kılan şey; üretimde tüketildikçe değer üretilmesidir.
Labels:
angarya,
artı değer,
emek,
emek gücü,
Kapitalist Toplumda Sömürü ve Sömürünün Gizemi,
sömürü,
ücret
22 Ekim 2017 Pazar
Sınıf Kavgasında Yansımasını Bulan; Ücret Kâr Karşıtlığı
Ücretlilik sistemi olan kapitalist toplumda, işçinin
ücretiyle kapitalistin kârı birbiriyle karşıtlık içerisindedir. Yalnızca
karşıtlık içerisinde değil, aynı zamanda birbirine sıkı sıkıya bağımlıdır da…
Ücret olmadan kâr, kâr olmadan kapitalist, kapitalist olmadan işçi, işçi olmadan
da ücret olmaz. Üretim sürecinde görülen ücret ile kâr karşıtlığı, sınıfsal
mücadele alanında, kapitalistlerle işçi sınıfı arasındaki uzlaşmaz karşıtlıkta
ifadesini bulur. Sınıfsal alanda; kapitalist sınıf ile işçi sınıfı arasındaki
gerilimin ana kaynağı, ücretle kâr arasındaki gerilimdir. Ücretlerin yeniden
düzenlenme dönemleri olan, TİS görüşmeleri sırasında bu gerilim görünür olur. Kapitalist
sınıfın çıkarıyla, işçi sınıfının çıkarı arasındaki karşıtlık bu süreçte açığa çıkar. Sınıflar,
karşılıklı güç gösterisinde bulunarak, TİS sürecini kendi lehlerine çevirmeye çalışır.
Labels:
artı değer,
emek gücü,
fiyat,
işçi,
kapitalist,
kâr,
sınıf,
Sınıf Kavgasında Yansımasını Bulan; Ücret Kâr Karşıtlığı,
ücret
14 Ekim 2017 Cumartesi
Kapitalist Toplumda Ücretin Özü
İşçi her hangi bir işletmede, belirli aralıklarla (gün, hafta, ay) çalışarak, belirli miktarda para alır. Aldığı para, işçinin belirli bir işin yapılması ya da belirli saat çalışmasının karşılığı olarak görünür. Varsayalım işgünü 8 saattir ve işçinin 8 saatlik çalışmasının karşılığı 100 liradır. Bu durumda işçi, 8 saat çalışacak ve çalışmasının sonunda 100 lira alacaktır. İşçinin 8 saatlik çalışmasının sonunda aldığı 100 lira onun ücretidir. Bu ilişkide ücret, işçinin 8 saatlik çalışmasının, yani 8 saatlik emeğin karşılığı olarak görünür. İşçinin emeği, sanki bir metaymış gibi; sanki ücret, emeğe yapılan bir ödemeymiş gibidir. Bu kadar da değil, işçi, 8 saatlik çalışmasının karşılığını, yani sekiz saatlik emeğinin karşılığını almış gibidir. Artı emeğin bir biçimi olan artı değer, yani işçinin ödenmeyen emeği görünmez. Bütün emek karşılığı ödenmiş gibi görünür. Karşılığı ödenen ve ödenmeyen emek ayrımı yok olduğu gibi, karşılığı ödenmeyen emekte, karşılığı ödenmiş olarak görünür. Böylece hem işçi hem kapitalist, emeğin karşılığının ödendiği kanısına varır. Bu yanlış bir algıdır. Yanlış algı bu kadarla da bitmez. İşçi örgütlenmelerine de sirayet ettiği gibi; ücretlilik sistemi kaldırılmadan, emeğin karşılığının alınabileceği kanısını da uyandırır. Emeğin karşılığının ödendiği kanısını yaratan görünüm, ücretlilik biçiminin kendisinden kaynaklanır. Ücretlilik biçimi, emeğin ödenen ve ödenmeyen ayrımını gözden saklayarak sömürü ilişkisini gizler.
7 Ekim 2017 Cumartesi
Emek Gücü Metasının Değeri
Konuya
girerken, metadan söz etmek yararlı olacaktır. Meta, herhangi bir
yararlılığı olan ve değişim amacıyla üretilen emek
ürünüdür. Kendisinde taşıdığı özellikleriyle, insan ihtiyacını gideren
yararlı
bir nesnedir. Bu yönüyle meta, kullanım değeri özelliğine sahiptir. Yani
meta, herhangi bir ihtiyacı karşılayan yararlı bir nesne olarak,
kullanım değerine sahiptir. Diğer
yandan metalar, birbirleriyle belirli oranlarda değiştirilebilirler. Bu
yönüyle
de meta, değişim değeri özelliğine sahiptir. Yani meta, değişim değerine
sahiptir. Metaların birbirleriyle değiştirilebilir olmalarını sağlayan şey,
hepsinin de emek ürünü olmalarıdır. Her biri, belirli miktarda emek içerirler
ve bu emek, onları birbirleriyle değiştirilebilir kılar. Üreticiler, değiştirilecek
metaları birbiriyle eşitlediklerinde, aslında metalarda maddeleşmiş olan emeği
eşitlemiş olurlar. Metalarda maddeleşen emek miktarı, onların diğerleriyle
değiştirilebileceği oranı gösteren değerini oluşturur. Dolayısıyla her meta, emek ürünü olarak belirli miktarda değere sahiptir.
Labels:
değer,
emek gücü,
Emek Gücü Metasının Değeri,
emek pazarı,
fiyat,
işçi
15 Eylül 2017 Cuma
Sınıflı Toplumlarda Sömürü Biçimleri
İnsan da diğer canlı varlıklar
gibi yaşamını sürdürebilmek için çeşitli nesnelere ihtiyaç duyar. Ama ihtiyaçlarını
giderecek olan nesneleri, her zaman doğada hazır bulamaz. İhtiyaçlarını,
doğadaki nesnelere etkide bulunarak üretir. Üretim, insanın doğayla olan
etkileşimini, yani ilişkisini ifade eder. İnsan doğayla ilişkisini, emeği
aracılığıyla kurar. Emek, tüm canlılık içerisinde sadece insana özgüdür. İnsan
emekle, doğa nesnelerini kendi ihtiyaçları doğrultusunda üretir ve yeniden
üretir. Üretirken, emek gücü harcar. Üretimi, diğer insanlardan tecrit olmuş
bir şekilde değil, onlarla birlikte yapar. Topluluk halinde, birlikte…
Labels:
angarya,
artı değer,
emek,
emek gücü,
Sınıflı Toplumlarda Sömürü Biçimleri,
sömürü
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)