26 Ekim 2017 Perşembe

Kapitalist Toplumda Sömürü ve Sömürünün Gizemi

Bir sömürü sistemi olan kapitalist toplumda sömürü ilişkisi, emek ile sermaye arasındadır. Başka bir ifadeyle, işçiyle kapitalist arasındadır. Sömürünün temelinde artı değer üretimi vardır. Kapitalist bu ilişkide, üretim aracı sahibi olarak; artı emeğe, artı değer biçiminde el koyar. Kapitalistin, artı değere el koyabilmesi için; özel bir metaya ihtiyacı vardır. Bu özel meta, işçinin mülkiyetinde ve tasarrufunda olan emek gücü metasıdır. Emek gücü metasını, özel kılan şey; üretimde tüketildikçe değer üretilmesidir.



İşçi yaşamını sürdürebilmek için emek gücü metasını satar. İşçinin sattığı emek gücü metasının alıcısı kapitalisttir. Kapitalist, para ve üretim aracı sahibi olarak emek gücü metasını satın alır. Bu alışveriş eşit haklar temelinde gerçekleşir. İşçi kendi emek gücünü satıyor. Kapitalist ise değerini ödeyerek, emek gücü metasını satın alıyor. İşçi, emek gücünü kapitaliste belirli süreliğine satar. İşçinin sattığı şey, emek gücünün belirli süre kullanım hakkıdır. Eğer işçi emek gücünü belirli süreliğine satmayıp, süresiz satmış olsaydı, köleci sistem yeniden getirilmiş olurdu. İşçi, köle durumuna düşerdi. Oysa işçi emek gücü sahibi olarak özgür bir insandır. Emek gücünü istediği gibi tasarruf hakkına sahiptir. İsterse satmayabilirdi lakin, yaşamını sürdürebilmesi için de emek gücü metasını satmak zorunda olduğunu biliyoruz.

Biz bu satışa tanıklık edelim ve artı değer sömürüsünü görelim. İşçinin, emek gücünün kullanımını; 8 saat süreyle kapitaliste bıraktığı varsayımından hareket edelim. Bu 8 saatlik emek gücünün karşılığı olan değerin, para ifadesi olan fiyatı da 100 lira olsun. Kapitalist, işçiden aldığı emek gücü metasını 8 saat kullanacak, karşılığında 100 lira verecek.

Sözleşmeden sonra işçiyle kapitalist üretim alanına geçerler. İşçi çalışmaya başlar. İşçi, 8 saatlik çalışmasının ilk 4 saatinde, para ifadesi 100 lira (ücret) olan emek gücünün değerini üretir. İşçi bu aşamada durup, “ben emek gücümü, sana 100 liraya satmıştım. Şimdi ben, 4 saatte emek gücümün karşılığı olan 100 lirayı üretmiş bulunuyorum ve artık çalışmıyorum” deseydi, elbette kapitalist itiraz edecekti. “Dur bakalım” diyecekti. “Seninle anlaşmamız 8 saattir. Sen ise henüz 4 saat çalıştın. Bu dört saatte, emek gücünün değerini üretmiş olmanın bir önemi yoktur. Sen bir dört saat daha çalışacaksın. Çünkü seninle anlaşmamız 8 saattir.” İşçinin, anlaşmayı hatırlatan kapitaliste söyleyecek bir şeyi yoktur. Zira anlaşmaları, 8 saattir ve işçi, çalışmaya devam eder. Diğer 4 saatte de, para ifadesi 100 lira (kar) olan artı değeri üretir. Böylece işçi, 100 lirada ifadesini bulan kendi emek gücü değerini ürettiği gibi, yine 100 lirada ifadesini bulan artı değeri de üretmiş olur. Kapitalist şimdi memnundur. Zira işçi, sözleşmiş oldukları gibi 8 saat süreyle çalışmıştır. Bu süreçte, kapitalistin artı değeri de üretilmiştir. Böylece artı değer işçiden sızdırılmıştır.

Ne var ki kapitalist toplumda, artı değerin işçiden bu şekilde sızdırılışı apaçık görünmez. Bütün emek, sanki karşılığı ödenmiş emek gibi görünür.  Sömürü adeta bir sis perdesiyle örtülmüş gibidir. Ödenmemiş emek ile ödenmiş emek ayrımı silinir gider. Örneğin angaryada sömürünün görünümü apaçıktır. Köylünün kendisi için harcadığı emekle, toprak beyi için harcadığı emek apaçık görünür. Köylü haftanın belirli günü kendi toprağında çalışırken, diğer günler beyin toprağında çalışır. Kölecilikte ise, kölenin bütün emeği karşılığı ödenmemiş gibi görünür. Oysa kölenin yaşamını sürdürebilmesi için ürünün bir kısmı kölenin ihtiyacı için ayrılmak zorundadır ve ayrılır. Kölenin tüm bedeniyle efendisinin mülkünde oluşu, kölenin kendisi için harcadığı emeği gözden gizler. Ama sömürü görünürdür.

Oysa ücretli emek sistemi olan kapitalist toplumda durum farklıdır. Artı emek, yani karşılığı ödenmemiş emek bile karşılığı ödenmiş emek gibi görünür. Bu görünüm, ücretlilik sisteminin kendisinden kaynaklanır. İşçinin ücreti, emeğin değeri ya da değerin para ifadesi olan fiyatı olarak görünür. Yani belirli miktarda emek için (örneğimizde 8 saat) belirli miktarda fiyat (100 lira) olarak görünür. Başka bir deyişle, iş gününün bir bölümü (4 saat) için ödenen değer ya da fiyat, diğer 4 saati de kapsayan 8 saatin karşılığı olarak görünür. Böylece, gerekli emekle artı emek ayrımının izleri silinip, yok olur. Bütün emek karşılığı ödenmiş emek olarak görünür. 

Sömürünün gizlenmesine bir katkı da, ücretin çalıştıktan sonra alınıyor olmasından gelir. İşçi, örneğimizde olduğu gibi, 8 saat çalışıyor ve anlaştıkları ücreti olan 100 lirayı alıyor. Bu 100 lira, bütün 8 saatin karşılığı olarak görünüyor. Bu durum da emeğe ödeme yapılıyormuş algısını güçlendirir.

Kapitalist toplumda, sömürüyü gizleyen görüngüyle, sömürünün gerçekleştiği özü birlikte görelim.

Sömürü Gizemi - Görünüm

İşçi anlaşma gereği, 8 saat çalışması karşılığında, kapitalistten 100 lira alacaktır. Anlaşmada görünüm; 8 saatlik emeğin değeri, ya da değerin ifadesi olan fiyatı 100 liradır ve bu fiyat, emek için ödenmiştir. Bu görüngü, emeğin bir değeri olduğu ve emeğe ödeme yapıldığı  sonucuna götürür. Ayrıca ücretin çalıştıktan sonra alınıyor oluşu, emeğin bir değeri olduğu ve emeğe ödeme yapıldığı görüngüsünü güçlendirir. Örnekteki 100 liranın(ücretin) emeğin fiyatı olduğu yanlış sonucuna götürür. Oysa emeğin, ne değeri ne de fiyatı vardır. Emek, alınıp satılabilen bir meta değildir.

Sömürü Gerçekliği - Öz

İşçi, 8 saat süreyle, emek gücü metasının kullanım hakkını kapitaliste satıyor. Emek gücü metası, üretim sürecinde tüketilirken, ilk 4 saatte kendi emek gücünün değeri, ya da değerin fiyat ifadesi olan 100 lira üretilir. Diğer 4 saatte de, kapitalistin artı değeri, ya da artı değerin fiyat ifadesi olan 100 lira üretilir. Böylece işçi, 8 saatte hem kendi emek gücü karşılığı olan değeri, hem de kapitalistin karşılığını ödemeden el koyduğu artı değeri üretmiş olur.


 Sonuç olarak belirtelim ki, kapitalist toplumda sömürü apaçık görünmez. Sömürünün görünür kılınması için, görünüşten öze doğru bir yolculuğa çıkmak gerekir. Sömürünün artı değer biçimi ancak, bu şekilde açığa çıkarılıp, sömürünün üzerindeki sis bulutu dağıtılabilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder