Kapitalizm öncesi, efendilik - kölelik ilişkisinin olduğu toplum biçimlerinde; köleler, serfler üretme
sürecinin dışından gelen baskıyla karşı karşıyaydılar. Bu ilişkileri belirleyen
şey, üreticinin köleliği ve bağımlılığı, üretilmiş olanın, dolaysız üreticiden
çekilip alınmasıydı. Kapitalist toplum biçimine gelindiğinde, üreticiler, kölelik ve serflik ilişkilerinden kurtulmuş, üretim araçlarından ve bağımlılık
ilişkilerinden özgürleşerek, emek gücü sahibi işçi olarak; emek pazarına
atılmışlardır.
20 Ağustos 2019 Salı
Kapitalist Sistemde İşçinin Özgürlüğü, Nereye kadar?
Labels:
angarya,
emek gücü,
emek pazarı,
işçi,
Kapitalist Sistemde İşçinin Özgürlüğü Nereye kadar?,
köle,
özgürlük,
serf,
ücretli köleleik
21 Ekim 2018 Pazar
Kâr Oranlarının Düşmesi Yasasını, Eğilim Haline Dönüştüren Etmenler
Kapitalist üretimin temel amacı artı değerdir, yani kârdır. Kâra giden yol, acımasız rekabet ortamıdır. Rekabetçi ortamda her kapitalist, rakibinden daha fazla kâra ulaşmak için sömürüyü artırma çabası içerisindedir. Bunun için her yola kapitalist başvurur.
İşçiye düşük ücret dayatılır.
İşgününü uzatma yoluna gidilir. Aynı zaman diliminde işçinin daha fazla emek
harcaması sağlanır. Üretim süreci, sıkı kontrol ve denetim altında tutulur. İşçinin
yemek, mola zamanlarına kadar el atılır. İşçinin insani ihtiyaçlarına da uzanan,
bir kontrol ve denetim süreci, sonuçta işçinin insaniliğine çarpar. Böylece
kapitalist sınıfa, emek üretkenliğinin artırılmasının daha yetkin haline
başvurmak kalır.
27 Ağustos 2018 Pazartesi
Kapitalist Birikimin Sorunu; Düşen Kâr Oranları
Kapitalizmin varlığı, sermayenin kendisini yeniden üretebilmesi ve birikimini sürdürebilmesine bağlıdır. Ne var ki, kapitalist üretim biçiminde sermayenin birikimi süreci sorunsuz değildir. Bu süreç derin çelişkilerle doludur. Bu çelişkiler, kâr oranlarının düşmesi eğilimi yasasında açık olarak görünür. Kâr oranlarının düşmesi birikim sürecini sekteye uğratır. Kapitalist üretme biçimin sınırlı karakterini açığa çıkarır.
Üretim sürecinde işçiler üretim
araçlarını kullanarak; ham maddeleri, tüketime hazır metalar haline
dönüştürürler. Dönüştürme sürecinden geçen yeni üretilmiş metaya, kullanılan
üretim araçlarının ve hammaddelerin değeri aktarıldığı gibi, yeni değer de
katılır. Üretim araçlarının ve kullanılan ham maddelerin değeri yeni ürüne
aynen aktarıldığı için değişmeyen sermaye (s) olarak adlandırılır. Yeniden
üretilen değer ise iki kısma ayrılır. Biri emek gücünün değeri olan ve
işçilerin tüketim nesnelerinin değeri (d) diğeri ise kapitaliste giden artı
değer(a) dir. Yeni üretilen değer; emek gücünün değeri(d) ile artı değer(a) dir.
Bu ikisinin birbirine bölünmesi (a: d) artı değer oranını yani sömürü oranını
verir. Sömürü oranı, başka bir deyişle artı değer oranı(a:d) işçilerin
sömürülme derecesidir.
30 Ocak 2018 Salı
Kapitalist, Sömürüyü Artırmak İster
Kapitalist sürekli olarak sömürüyü artırma derdindedir. Sömürüyü artırabilmek için artı değer peşinde koşar. Ne var ki artı değere (kâra) giden yol, haramiler sofrasıdır ve bu sofrada kıran kırana rekabet vardır. Bu rekabetçi ortamda, kimse kimsenin gözünün yaşına bakmaz. Sermayesini artı değerle buluşturabilen, yeniden üretimini sağlayabilen ve onu büyütebilen kapitalist, yoluna devam eder. Sermayesini artı değerle buluşturamayan kapitalist, sermayesini gerçekleştiremez ve kurtlar sofrasında sermayesinin varlığını koruyamaz. Bu nedenle her kapitalist; artı değer peşinde koşarak sömürüyü artırma kavgası verir.
Labels:
artı emek,
emek üretkenliği,
gerekli emek,
kapitalist,
Kapitalist Sömürüyü Artırmak İster,
sömürü
9 Ocak 2018 Salı
Meta, Değer ve Artı Değer
Metalar, bir yararlılığı olan, bireysel ya da toplumsal bir ihtiyacı gideren nesne olarak, değişim
için üretilirler. Bunun anlamı şudur ki; bir emek ürünü olarak her meta,
satılmak üzere üretilir ve tüketicisinin eline değişimden geçerek ulaşır. Meta
üretimi sadece kapitalizme özgü değildir. Kapitalizm öncesi biçimlerde de meta
üretimi vardı. Ama meta üretimi, kapitalizm öncesi biçimlerde genelleşmiş
değildi ve istisnai bir durumdu. Oysa kapitalist toplumda meta üretimi, önceki
biçimlerden farklı olarak istisnai değil, genelleşmiştir. Öyleyse üretiminde, kapitalist
sistemin önceki biçimlerden farkı; meta üretiminin genelleşmiş olmasıdır.
Labels:
artı değer,
değer,
değişim,
emek,
Meta Değer ve Artı Değer
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)