Çocukların çalışması sadece
kapitalizme özgü bir durum değildir. Ama kapitalist ilişkilerle birlikte;
çocuklar, yığınlar halinde üretim sürecine çekilmiştir. Ücretli emek olarak,
üretim sürecine giren çocuklar; en ağır sömürüye maruz kaldılar. Çocukluklarına
bakılmadan kölelik koşullarında, uzun çalışma saatleriyle sömürüldüler. Sermayenin
değerlenmesinin ve kapitalizmin gelişmesinin bir aracı oldular. Öyle ki, kapitalizmin
tarihi bir anlamda, çocuk emeğinin acımasızca sömürüsünün de tarihidir. Bugün
halen, milyonlarca çocuk, sermayenin yeniden üretimi sürecinde sömürülmektedir.
Kapitalist üretme süreci,
sermayenin değerlenme sürecidir. Bu süreçte sermaye, ücretli emeği emerek
varlığını korur, büyümesini sürdürür. Sermayenin değerlenme süreci, aynı
zamanda sömürü sürecidir. Bu süreç, ücretli emeğin sömürüsüne dayanır. Sömürü
artırıldığı ölçüde sermaye daha fazla değerlenir. Kapitalist bu bilinçle,
sömürüyü artırmanın bütün araçlarını kullanır. Öte yandan kapitalist kendi
maliyetini düşürerek, makine kullanarak ek kara ulaşmaya çalışır.
Makineler, emek üretkenliğini
artırarak, makineyi kullanan kapitaliste artı kara ulaşma olanağı vermiştir.
Ayrıca, yapılan işi daha kolaylaştırarak, adale gücüne ve hünerli emeğe olan ihtiyacı
azaltarak; çalışan işçilerin, yapısında bir değişime yol açmıştır. Adale gücüne
ve hünerli emeğe ihtiyacın azalması ölçüsünde, daha esnek, vücut gelişimini
tamamlamamış olan çocuklar ve kadınlar üretim alanına çekilmiştir. Küçük
bedenleriyle, narin elleriyle çocuklar; üretim alanının işçilerine
dönüşmüşlerdir. Yetişkin bir işçinin, emek gücünden çok daha ucuza
çalıştırılmışlardır. “Bu nedenle de, kadın ve çocuk emeği, makine kullanan
kapitalist için aranılan ilk şey olmuştur.”(1)
Çocuk emeğiyle kapitalist, daha
ucuza çalıştırabileceği emek deposuna ulaşmıştır. Kendi aralarındaki rekabetin
de etkisiyle, yetişkin işçi yerine, aynı işi yaptırabilecek çocuk emeğini
tercih etmiştir. Zira çocuklar, daha kolay baskı altına alınabiliyor, daha
ucuza çalıştırılabiliyordu. Baskıya karşı duramıyor, kölece çalışma koşullarına
boyun eğiyorlardı. Kapitalist için muazzam bir sömürü kaynağıydılar. Uzun
saatler, gece ve gündüz çalıştırılıyorlardı. Bu dizginsiz sömürüde kapitalist,
ne vicdani rahatsızlık duyuyor ne de yasal bir sınır tanıyordu. Çocukların
kölece çalıştırılmasını sınırlayan yasalar bile, onların kar hırsı karşısında işlevsiz
kalıyordu. Kapitalde, çocuk emeğinin kapitalist için iştah açıcı bir
sömürü kaynağı olduğuna değinen Marx; çocukların gece vardiyasında çalıştırılmasının
yasaklanmasına karşı çıkan, bir fabrika sahibinden alıntı veriyor. “18 yaşından
küçük çocukların gece çalıştırmaları önlenmekle büyük güçlükler doğacak, bunların
başlıcası, çocuk yerine erkek çalıştırmakla masrafların artması olacak.”(2)
Çocuk işçi yerine yetişkin işçi koymanın maliyeti artıracağından kaygılanan
kapitalist; çocuk işçinin yerine, yetişkin işçi koymanın getireceği masraftan
yakınıyor. Kapitalistin bütün düşündüğü düşük maliyet, yüksek kardır. Çocuğun yaşadığı
travmanın, bozulan sağlığının, eğitimden uzak kalışının hiçbir önemi yoktur.
Marx yine, çocuk
işçi aranırken verilen ilanların; eskiden Amerika köle aranırken verilen ilanlara
benzerliğinden söz ederek; bir fabrika denetmeninden alıntı veriyor. “12 ile 20
yaşlar arasında gençler aranıyor; 13 yaşından küçük olmaları şarttır.”(3) Kapitalistin
bu şartı koymasının nedeni, fabrika yasasının 13 yaşından küçüklerin 6 saat
çalıştırılabileceğiyle ilgilidir. Kapitalist istiyor ki, çocuklar gece-gündüz uzun
saatler çalıştırılabilsin. Sömürü sürsün, kar artsın, sermaye değerlenerek
büyümesini sürdürsün. Bu bilinçle kapitalist, çeşitli kurnazlıklarla, yol
yöntemlerle çocuk emeğini, uzun saatler sömürebilme çabasında olmuştur. Emeğin en savunmasızını, bu biçimde sömürüye tabi
tutmak yüz kızartıcı bir durumdur. Lakin kapitalist, sömürünün en acımasızını
gerçekleştiriyor oluşunun; zerre kadar utancını, kaygısını taşımaz. Zira sömürü
sürecinin bir vicdanı yoktur, orada geçerli olan tek yasa; daha çok sömürü,
daha çok kardır.
Kapitalizm, dün olduğu gibi bugün
de, milyonlarca çocuk emeğini acımasızca sömürerek yol almaktadır. Savunmasız bedenleri üzerinde
egemen olmanın kolaylığıyla, küçücük kolları, narin elleri ve ucuz emek
güçleriyle kapitalist sömürü sürecinin vazgeçilmezi olarak çocuklar; bugün de
sermayenin iştahını kabartan sömürü nesnesidirler. (ILO) verilerine göre,
dünya genelinde; 5 ile 17 yaş arası 152 milyon çocuk, çocuk emeği sömürüsüne
maruz kalmaktadır. Milyonlarca çocuk, çocuk işçiler olarak; sermayenin değerlenmesi
sürecine katılmaktadır. Girdikleri üretim sürecinde; ağır çalışma koşullarında ücretli
emek olarak sömürülmektedir.
1- Karl
Marx, Kapital 1, Sayfa 408, 1. Baskı, Sol Yayınları
2- Karl Marx, Kapital 1, Sayfa 275, 1. Baskı, Sol
Yayınları
3- Karl
Marx, Kapital 1, Sayfa 409, 1. Baskı, Sol Yayınları
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder