Marx, artı değerin sermayeden nasıl çıktığını
göstermişti. Şimdi de, sermayenin, artı değerden nasıl çıktığını ortaya
koymaktadır. Bir kapitalist, üretilen artı değerin tamamını, kendisi için
tüketmeyip, bir kısmını, sermayesine ek bir sermaye olarak kullanabilir.
Böylece sermayesi, bir öncekine göre genişlemiş, ya da büyümüş olur. Öyleyse,
“artı değerin sermaye olarak kullanılmasına ve tekrar sermayeye
dönüştürülmesine sermaye birikimi denir.”K-1-595 Bu, sermayenin giderek
büyümesi ve genişlemesidir. Diyelim bir kapitalist, 10.000 sterlinlik sermaye
yatırsın ve 2.000 sterlin artı değer elde edilsin. Şimdi kapitalistin, kişisel tüketimini göz
ardı edelim ve 2.000 sterlin artı değerinde ek sermaye olarak yatırıldığını var
sayalım. Bu durumda, yeni yılda yatırılacak sermaye, 12.000 sterlin olacaktır. Yıl
sonunda üretilecek artı değer de 2.400 olacaktır. Bu süreç, böyle devam ederek,
sürekli olarak, sermayede bir büyüme genişleme olacaktır.
28 Aralık 2013 Cumartesi
Artı Değerin Sermayeye Dönüşmesi
Boyutları
Gittikçe Büyüyen Kapitalist Üretim. Meta Üretimine Özgü Mülkiyet Yasalarının
Kapitalist El Koyma Yasalarına Geçişi
Labels:
artı değer,
cimri,
emek gücü,
emek üretkenliği,
gelir,
Kapital-I,
kapitalist,
kişileşmiş kapitalist,
kişileşmiş sermaye,
perhiz teorisi,
sermaye,
sosyalizm,
üretken emek
25 Aralık 2013 Çarşamba
SERMAYE BİRİKİMİ - Basit Yeniden Üretim
Bir para tutarı, pazarda üretim aracı ve emek gücüne
dönüştürülür. Bu, sermaye olarak hareket edecek değerin ilk adımıdır. Daha
sonra, üretim süreci, başlangıçta yatırılan sermaye ile birlikte onu da aşan
bir artı değeri de içeren bir meta ile son bulur. Yine bu meta, dolaşım alanına
geçerek, orada paraya dönüşür. Tüm bu süreç, sermayenin çevrimini oluşturur.
Sermaye, bu süreçte başlangıçta olduğunudan fazla bir değere ulaşır,
değerlenir. Diğer bir anlamda, sermaye süreç sonunda büyümüş yani birikmiş olur.
Birikimin ilk koşulu, eldeki metanın paraya, paranın büyük kısmında tekrar
sermayeye dönüştürülmesi gerekir.
Marx,
sermaye birikimini ele almadan önce, üretim ölçeğinin aynı biçimde
tekrarlandığı basit yeniden üretimi ele almaktadır. Sürecin ayrıntılı tahlili
ikinci ciltte yapılacaktır.
Labels:
angarya,
basit yeniden üretim,
bireysel tüketim,
emek fonu,
emek gücü,
Kapital-I,
sermaye birikimi,
ücret,
ücret biçimi,
üretim,
üretken tüketim
22 Aralık 2013 Pazar
ÜCRETLER - Emek Gücü Değerinin ya da Fiyatının Ücrete Dönüşmesi
Marx bu bölümde, emeğin satılması yanılgısını ve emek
gücünün değeri ya da fiyatının ücrete dönüşümünü ortaya koyuyor. Marx burada değerin
fiyattan sapmadığı varsayımıyla hareket ediyor. Diğer bir deyişle, fiyatla
değerin aynı olduğu varsayımıyla hareket ediyor.
Burjuva Toplumda, bir işçinin ücreti, işçinin emeğinin
değeri ya da fiyatı olarak belli bir miktarda para olarak görünür. Bu
görüngüden hareket eden herkes, emeğin değerinden ya da fiyatından söz ederler.
Burada yanlış bir algı vardır. Bu yanlış algı, işgücünün değeri ya da
fiyatının, emeğin değeri ya da fiyatı olarak görünmesinden kaynaklanır. Diyelim
işçi, 12 saat çalıştı ve karşılığında 6 şilin aldı. İşçinin aldığı bu 6 şilin
emek gücünün değil de emeğinin karşılığı olarak görünür. İşçi emek gücünü değil
de, emeğini satıp eş değerini almış olarak görünür. Eğer işçi, göründüğü gibi
12 saat çalışıp, 6 şilinlik bir değer üretip, 6 şilinlik emeği karşılığını
almış olsaydı, ne artı değer, ne de kapitalizm olurdu.
Bu yanlış algı, aynı zamanda işgünün, ücret olarak ödenen bölümünün, tüm işgününün değeri ya da fiyatı olarak görünmesinden kaynaklanır. Böylece, gerekli emek ve artı emek ayrımının tüm izleri silinir gider ve işçinin, tüm çalışma zamanının karşılığı ücret olarak ödenmiş olarak görünür. Böylelikle, sömürü gerçeği, bir sis perdesi altında kalmış, gizlenmiş olur.
Labels:
değer,
emeğin değeri,
emeğin fiyatı,
emek,
emek gücü değeri,
Kapital-I,
köle,
parçabaşı ücret,
sömürü,
ücret,
yoğun emek,
zamana göre ücret
18 Aralık 2013 Çarşamba
Emek Gücü Fiyatında ve Artı Değerde Büyüklük Değişmeleri
“Emek gücünün değeri, ortalama emekçinin yaşaması için
gerekli alışılagelen tüketim maddelerinin değeri ile belirlenir.”K-1-530 İşçinin
tüketeceği, tüketim maddesi bilinebilir, bu nedenle değişmeyen büyüklük olarak
kabul edilebilir. Değişiklik gösteren şey, yalnızca bunların değeridir.
Marx, bu bölümde, artı değer ile emek gücü fiyatının
belirlenişinde, üç değişkeni ele alıyor. Bunlar; işgünü uzunluğu, emeğin
yoğunluğu ve emeğin üretkenliğidir. Değişkenleri irdelemeden önce, metaların
değeri üzerinden satıldığını, emek gücü fiyatının da zaman zaman değerinin
üzerine yükseldiği ama altına düşmediğini var sayıyor.
Labels:
emek gücü,
emek gücü değeri,
emek üretkenliği,
emek yoğunluğu,
Kapital-I,
Ricardo,
sosyalizm
15 Aralık 2013 Pazar
Mutlak ve Nispi Artı Değer
Marx, bu
bölüme, üretken emek anlayışını belirterek başlıyor. Kitabın yedinci bölümünde,
üretken emek anlayışı, kullanım değeri üretimi açısından tanımlanmıştı. Aynı
sayfada, yedinci dipnotta da, emek sürecini dikkate alan bu yöntemin,
kapitalist üretim sürecine doğrudan doğruya uygulanamayacağı uyarısında
bulunulmuştu. Şimdi Marx, konuyu daha geniş açıdan irdeliyor.
Labels:
kafa kol emeği ayrımı,
Kapital-I,
kolektif işçi,
kollektif emek,
mutlak artı değer,
nispi artı değer,
Ricardo,
üretken emek
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)