Sermayenin devrini oluşturan kısımlardan biri de dolaşım
zamanıdır. Dolaşım zamanı, sermayenin dolaşım alanında bulunduğu zamandır. Dolaşım
zamanı, sermayenin meta sermaye halinde bulunduğu, satış zamanını ve para
biçiminden, tekrar üretken sermayeye dönüşü için harcadığı satın alma zamanını
kapsar. Ayrıca, meta sermayenin, pazara kadar, eli kolu bağlı olduğu yolculuk
zamanını da dolaşım zamanına katmak gerekir.
21 Şubat 2014 Cuma
Dolaşım Zamanı
Labels:
dolaşım zamanı,
Kapital-II,
pazar,
sermayenin devri
19 Şubat 2014 Çarşamba
Üretim Zamanı
Bir sermayenin devri, üretim ve dolaşım zamanından
oluşur. Marx, bu bölümde üretim zamanını ele almaktadır.
Üretim zamanı, sermayenin üretim alanında kaldığı
zamandır. Emek sürecindeki, emek gücünün, kendi doğal sınırlarının zorunlu
kıldığı kesintileri dışarıda bıraktığımızda, üretim zamanı iki dönemi kapsar.
Bunlardan birincisi, emeğin bizzat
faaliyette bulunduğu çalışma zamanı, diğeri ise, sermayenin varlık biçiminin,
doğal sürecin etkisine bırakıldığı bekleme ya da hazır hale gelme zamanıdır.
Çalışma zamanı, emek gücünün harcandığı zamandır. Üretim
zamanının bir kısmını oluşturan bu çalışma zamanı kapitalist için önemlidir.
Zira değer ve artı değer, emeğin bizzat faaliyette bulunduğu çalışma zamanında
gerçekleşmektedir. Çalışma zamanının uzunluğu, işgünü uzunluğuna ve emeğin
üretkenlik düzeyine bağlı olarak uzun ya da kısa olabilir.
Labels:
çalışma dönemi,
Kapital-II,
sermayenin devri,
üretim zamanı
16 Şubat 2014 Pazar
Çalışma Dönemi
Marx, ikisi de onar saatlik işgünü olan, iki iş dalında, iki meta sürecini ele alarak
karşılaştırıyor. Pamuk ipliği fabrikası ve lokomotif fabrikası…
Bunlardan pamuk ipliği, tamamlanmış olarak, günlük ya da
haftalık çıkartılırken, lokomotifin tamamlanmış bir ürün olarak çıkabilmesi
için emek sürecinin daha uzun bir zaman (diyelim 3 ay) yinelenmesi
gerekecektir. Birinci durumda emek, günlük ve haftalık yinelenirken, ikinci
durumda emek süreci çok sayıda günlük emek süreçlerini kapsar ve süreklidir. Günlük
emek süreçleri (on saat) aynı olmalarına karşın, ürünün tamamlanmış olarak,
üretim sürecinden ayrılıp dolaşım alanına çıkma süreleri belirgin olarak
farklıdır. Dolayısıyla üretken faaliyetin yerine getirilmesi için gerekli olan
zaman farklıdır.
Labels:
bunalım,
çalışma dönemi,
devir zamanı,
devlet,
işgünü,
Kapital-II,
kredi,
kriz
13 Şubat 2014 Perşembe
Sabit ve Döner Sermaye Teorileri Fizyokratlar ve Adam Smith-Ricardo
Marx, kendinden öncekilerin, sabit ve döner sermaye
ayrımını ve bunların arasındaki farkı tam olarak kavrayamayışlarını ve yanlış
olarak ele almalarını eleştiriyor.
Fizyokratlardan Quesnay, sabit ve döner sermaye ayrımını,
doğru olarak, üretken sermaye içerisinde aramıştır. Ne var ki, fizyokratlar için, üretken sermaye sadece
tarımda vardır. Bu nedenle de, sabit döner ayrımını, çiftçi sermayesi üzerinde
yapmışlardır. Sermayenin, yıllık devreden bölümünü her yıl yatırılan, on yılda
devreden bölümünü ise ilk yatırılan diye ayırmışlardır. Marx, fizyokratların, sabit ve döner
sermayeyi, üretken sermaye de aramalarını ve onları devir farklılıklarına
ayırmış olmalarını olumluluk olarak değerlendirir. Ne var ki fizyokratlar,
yanlış bir şekilde, üretken sermayeyi tarıma indirgerler. Diğer üretim
alanlarında üretkenlik görmezler.
Labels:
döner sermaye,
fizyokratlar,
Kapital-II,
Ricardo,
sabit sermaye,
sermaye,
smith
10 Şubat 2014 Pazartesi
Yatırılan Sermayenin Toplam Devri Devir Çevrimleri
Üretken sermayeyi oluşturan, sabit sermaye ve döner
sermayenin farklı devir süreleri vardır. Yatırılan sermayenin, toplam devri,
kendini oluşturan kısımların ortalama devridir. Bu farklı dönemler sorunudur ve
hesaplanabilir. Lakin burada, bir nicelik farkı değil, nitelik farkından da söz
etmek gerekir.
Üretime giren döner sermayenin değerini tümden ürüne
aktardığını biliyoruz. Üretim sürecinin,
kesintisiz yürümesi için, ürün satışıyla döner sermaye tekrar yerine
konmalıdır. Üretim sürecindeki sabit sermaye ise, değerin bir kısmını ürüne
aktarır ve bu aşınma ve yıpranmaya rağmen, üretim sürecinde işlev yapmayı sürdürür.
Bu nedenle, döner sermaye kadar sık biçimde yerine koyulması gerekmez. Ayrıca sabit sermayenin çeşitli kısımları da
farklılık gösterir. Bu nedenle de, sabit sermayenin çeşitli kısımlarına özgü
devir, homojen bir devir biçimine indirilmelidir. Böylece nicelik, yani devir
süreleri bakımından farklılıkları kalır ki, o zaman sermayenin toplam devri,
sermayeyi oluşturan parçaların ortalama devri olarak bulunabilir.
Labels:
bunalım,
döner sermaye,
Kapital-II,
kriz,
sabit sermaye,
sermayenin devri
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)