16 Şubat 2014 Pazar

Çalışma Dönemi

Marx, ikisi de onar saatlik işgünü olan,  iki iş dalında, iki meta sürecini ele alarak karşılaştırıyor. Pamuk ipliği fabrikası ve lokomotif fabrikası…

Bunlardan pamuk ipliği, tamamlanmış olarak, günlük ya da haftalık çıkartılırken, lokomotifin tamamlanmış bir ürün olarak çıkabilmesi için emek sürecinin daha uzun bir zaman (diyelim 3 ay) yinelenmesi gerekecektir. Birinci durumda emek, günlük ve haftalık yinelenirken, ikinci durumda emek süreci çok sayıda günlük emek süreçlerini kapsar ve süreklidir. Günlük emek süreçleri (on saat) aynı olmalarına karşın, ürünün tamamlanmış olarak, üretim sürecinden ayrılıp dolaşım alanına çıkma süreleri belirgin olarak farklıdır. Dolayısıyla üretken faaliyetin yerine getirilmesi için gerekli olan zaman farklıdır. 

Eğer burada, yatırılan sermayeler eşitse, üretken faaliyet farkı, devir hızında bir farklılığa yol açar. Hem iplik, hem de lokomotif fabrikasında, aynı miktar sermaye yatırıldığını, değişmeyen ve değişen, sabit ve döner oranının eşit, işgünü eşit, gerekli artı emek bölüşümünün aynı ve ayrıca dolaşım problemi olmadan, sipariş üzerine üretildiklerini varsayalım. İplik fabrikası sahibi olan kapitalist, günün ya da haftanın sonunda, tamamlanmış ipliği teslim ederek, döner sermaye için yatırdığını alırken, sabit sermayesinin yıpranan kısmını da alır ve üretim sürecine aynı sermaye ile tekrar başlayabilir. Zira sermayesi devrini tamamlamıştır. Lokomotif fabrikasındaki kapitalist için durum farklıdır. Lokomotif fabrikası sahibi kapitalist, üç ay boyunca, emek gücü ve hammadde için para yatıracaktır. Ayrıca sabit sermayesinin aşınma ve yıpranması için de sürekli para yatıracaktır. Kuşkusuz bu döner sermaye ve sabit sermayesinin aşınan ve yıpranan kısmı, kapitalistin eline, lokomotifin üç ay sonra teslimi ile geçecektir. Aradaki fark ortadadır. İplik fabrikatörü, her hafta yatırdığını alıp, devreyi başlatırken, lokomotif fabrikatörü, üç ay için, her hafta ücretlere, döner sermaye ve sabit sermayenin aşınan yıpranan bölümü için sermaye bulundurmalıdır. Lokomotif fabrikatörü, iplik fabrikatörüne göre, ücretler, döner ve sabitin yıpranma ve aşınma kısmı için, 12 kat fazla sermaye bulundurmalıdır.

Marx buradan çalışma dönemi tanımına geçer. Lokomotif fabrikasında bir makine yapımı için 100 işgünü gerekli olsun. İplik ya da lokomotif fabrikasında çalışan işçiler yönünden 100 işgünü, onar saatlik birbirini izleyen 100 emek sürecini içerir ve işçi yönünden kopuk kopuk bir büyüklüktür. Ama ürün açısından bu 100 işgünü, sürekli bir büyüklüğü, 1000 saatlik bir işgününü, yani birbirine bağlı bir tek üretim faaliyetini oluşturur. İşte “çok ya da az sayıda birbirini izleyen ve birbirleriyle ilişkili işgünlerinden oluşan böyle bir işgününe, ben, çalışma dönemi diyorum.”K-1-210 diyor Marx. Demek ki, çalışma döneminden kasıt, her hangi bir sanayi dalında, bir ürünün tamamlanmış olarak çıkması için gerekli olan, birbirlerine bağlı işgünlerinin sayısıdır. 

Bunalım ve kesintiler döneminin, yani işin kesintiye uğramasının, iplik üretimi benzeri (kömür vb) üretim alanları üzerinde etkisi, bugünkü ipliğin üretimini, yarın yeni iplik üretiminin izlememesi olacaktır. Ama devir dönemi uzun olan, lokomotif, gemiler, yapılar vb için durum daha farklı olacaktır. Zira bu alanlarda bir kesintinin olması, o günün haftanın işini değil, birbirine bağıntılı tüm üretim faaliyeti kesintiye uğrayacaktır. İş kesintiye uğrarsa, o zamana kadarki, tüketilmiş üretim aracı ve emek boşa gidecektir. İş başlasa da geçen zaman içinde ürün bozulmuş olacaktır

Devir zamanı, üretim zamanı ve dolaşım zamanından oluşur. Örneğimizdeki iplik, bir haftada devrederken, lokomotif üç ayda devretmektedir. İplik üreticisi kapitalist, haftada bir ürettiğini satmakla, yeni hammadde yeni emek gücü satın alabilir. Üretimi aynı ölçekte yeniden başlatabilir. Makine yapımcısı kapitalist, iplik üreticisi kapitalist gibi, ilk hafta harcanan döner sermayeyi paraya çeviremez. Üç ay sonrasına kadar, yani ürün tamamlanana kadar beklemek zorundadır. Bu dönem boyunca, her hafta emek gücü ve hammadde satın almalıdır. Her hafta, üretim alanında üretilen makineye değer eklenir. Üç ay sonra da satışıyla üretilen değer geri döner. İşte bu andan itibaren üretimi yeniden başlatabilir. Bu durumdan şu sonuç çıkar ki, makine üretimi gibi çalışma dönemi uzun alanlara sermaye daha uzun bir zaman için ve daha büyük miktarlarda yatırılmalıdır. 

Öyle ki, “kapitalist üretimin daha az gelişmiş aşamalarında, uzun bir çalışma dönemini ve dolayısıyla da uzun bir süre için yol yapımı, kanallar vb. gibi büyük bir sermaye yatırımını gerektiren girişimler, özellikle ancak büyük bir ölçekte yapılabildiklerinde, ya kapitalist temele dayanarak hiç yapılmayıp, daha çok topluluk ya da devlet hesabına (eski zamanlarda, emek-gücü yönünden genellikle angarya şeklinde) yapılırlar. Ya da, üretimi uzun bir çalışma dönemini gerektiren nesnelerin ancak çok küçük bir kısmı, kapitalistin kendisinin özel olanakları ile yapılırlar.” K-2-212 Ama büyük sermayelerin bireylerin ellerinde yoğunlaştığı, ortaklaşmış kapitalistlerin (anonim şirketler) ortaya çıktığı, kredi sistemini oluştuğu gelişmiş kapitalizmde, çalışma dönemleri uzun olan yatırımlar, bireysel kapitalistlerce yapılabilir olmuş ve dolayısıyla bütünüyle kapitalist üretim alanına girebilmiştir. Demek ki, sermayenin yoğunlaşma ve merkezileşmesinin artmasıyla birlikte, uzun çalışma dönemini gerektiren, başka bir deyişle sermaye devrinin uzun olduğu üretim alanları, sermayenin konusu haline gelmektedir. 

Marx devamla çalışma döneminin kısaltılması durumuna değinmiştir. Elbirliği, iş bölümü, makine kullanımı vb çalışma dönemini kısaltır. Ayrıca “Kredi sistemi, bir yandan, sermaye yoğunlaşmasını teşvik eder, hızlandırır ve artırırken, öte yandan da çalışma döneminin ve dolayısıyla da devir zamanının kısalmasına yardımcı olur. “K-2-214 Ne var ki, çalışma döneminin belirli doğal koşullarla belirlendiği durumlarda, kısalma olmaz. Hasat, hayvan yetiştirme vb. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder