Üretken sermayeyi oluşturan, sabit sermaye ve döner
sermayenin farklı devir süreleri vardır. Yatırılan sermayenin, toplam devri,
kendini oluşturan kısımların ortalama devridir. Bu farklı dönemler sorunudur ve
hesaplanabilir. Lakin burada, bir nicelik farkı değil, nitelik farkından da söz
etmek gerekir.
Üretime giren döner sermayenin değerini tümden ürüne
aktardığını biliyoruz. Üretim sürecinin,
kesintisiz yürümesi için, ürün satışıyla döner sermaye tekrar yerine
konmalıdır. Üretim sürecindeki sabit sermaye ise, değerin bir kısmını ürüne
aktarır ve bu aşınma ve yıpranmaya rağmen, üretim sürecinde işlev yapmayı sürdürür.
Bu nedenle, döner sermaye kadar sık biçimde yerine koyulması gerekmez. Ayrıca sabit sermayenin çeşitli kısımları da
farklılık gösterir. Bu nedenle de, sabit sermayenin çeşitli kısımlarına özgü
devir, homojen bir devir biçimine indirilmelidir. Böylece nicelik, yani devir
süreleri bakımından farklılıkları kalır ki, o zaman sermayenin toplam devri,
sermayeyi oluşturan parçaların ortalama devri olarak bulunabilir.
Yatırılan üretken sermayenin, daha büyük kısmını, devir
süresi birkaç yılı bulan sabit sermaye oluşturur. Buna rağmen, döner sermaye
yılda birkaç kez devretmekle, yatırılan toplam değerden daha büyük hale
gelebilir. Şöyle ki,
Toplam sermaye: 100.000
|
|
Sabit sermaye: 80.000
Ömrü: 10 yıl
Yılda 8.000 geri döner
|
Döner sermaye: 20.000
Yılda 5 devir yapsın
20.000 x 5 = 100.000
|
Bir yılda devredilen 108.000, yatırılan
toplam sermayeden, 8.000 fazladır. Sabit sermayenin 72.000 değeri henüz
durmaktadır. Bunun devri için 9 yıla daha ihtiyaç var. Bu nedenle sermaye,
devirler çevriminden geçmek zorundadır.
|
İşte bu nedenle, yatırılan sermayenin değerinin devir
zamanı, fiili olarak yeniden üretim zamanından, ya da kendisini oluşturan
kısımların fiili devir zamanlarında farklıdır.
Kapitalizmin gelişmesiyle birlikte, sabit sermayenin
büyüklüğü ve dayanıklılığı artar. “Sabit sermayenin gelişmesi, bir yandan bu
ömrü uzattığı halde, öte yandan da, bu ömür, kapitalist üretim tarzının
gelişmesiyle aynı şekilde devamlı olarak hız kazanan üretim araçlarındaki
sürekli devrimler ile kısalır.” K-2-169 Kapitalist üretimin gelişmesiyle, sabit
sermaye gelişmekte ve ömrü uzatılabilmektedir.
Ne var ki, manevi değer kaybıyla, fiziksel olarak uzamış ömür birden
bire bitivermektedir. Zira aynı işi yapan makine daha ucuza üretilebilme
olanağına kavuşmuştur. Böylece eski makinenin değeri de yeni üretilenin
değerinde olarak iş görür ya da yeni makine ile değişilmelidir. Böylece değer
kaybına uğramış olur.
Marx, sabit sermayenin, devirler çevriminin ortaya
çıkardığı kriz olanağına değinmektedir. “Modern sanayiin temel dallarında bu
yaşam çevriminin ortalama on yıl olduğu varsayılabilir. Ne var ki, biz, burada,
kesin rakamlar ile ilgili değiliz. Şu kadarı açıktır: bu süre içerisinde
sermayenin sabit kısmı tarafından hareketsiz tutulduğu birkaç yılı kapsayan
birbiriyle bağıntılı devirler çevrimi, devresel bunalımlara maddi bir temel
sağlar. Bu çevrim sırasında, işler, birbirini izleyen durgunluk, orta derecede
faaliyet, hızlanma ve bunalım dönemlerinden geçer. Sermayenin yatırılmış olduğu
dönemlerin birbirlerinden çok farklı olduğu ve zaman bakımından çakışmaktan çok
uzak bulundukları doğrudur. Ama bir bunalım, daima geniş yeni yatırımların
çıkış noktasını oluşturur. Bu nedenle, bir bütün olarak toplumun bakış
açısından, bir sonraki devir çevrimine az çok yeni bir maddi temeli sağlarlar.”K-2-169
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder