Bir sermayenin devri, üretim ve dolaşım zamanından
oluşur. Marx, bu bölümde üretim zamanını ele almaktadır.
Üretim zamanı, sermayenin üretim alanında kaldığı
zamandır. Emek sürecindeki, emek gücünün, kendi doğal sınırlarının zorunlu
kıldığı kesintileri dışarıda bıraktığımızda, üretim zamanı iki dönemi kapsar.
Bunlardan birincisi, emeğin bizzat
faaliyette bulunduğu çalışma zamanı, diğeri ise, sermayenin varlık biçiminin,
doğal sürecin etkisine bırakıldığı bekleme ya da hazır hale gelme zamanıdır.
Çalışma zamanı, emek gücünün harcandığı zamandır. Üretim
zamanının bir kısmını oluşturan bu çalışma zamanı kapitalist için önemlidir.
Zira değer ve artı değer, emeğin bizzat faaliyette bulunduğu çalışma zamanında
gerçekleşmektedir. Çalışma zamanının uzunluğu, işgünü uzunluğuna ve emeğin
üretkenlik düzeyine bağlı olarak uzun ya da kısa olabilir.
Marx bu bölümde, daha çok, emek sürecinden bağımsız
olarak gerçekleşen, ürünün yapısı ve niteliğinden kaynaklanan duraklamalarla
ilgilenmektedir. Bu süreç ürünün zorunlu olarak doğal süreçlerin etkisine terk
edilmesi gerekli olan zamandır. Üzümün mayalanmaya bırakılması, odunun kurumaya
terk edilmesi, tahıl ekiminin olgunlaşması gibi süreçler ürünün doğal süreçlere
terk edilmesine örneklerdir. Bu zaman süresince emek süreci kısmen ya da
tamamen durmaktadır. Örneğin ekim ve hasat zamanları arasında emek süreci
neredeyse durmuş gibidir. Dolayısıyla bu süreçte, ne değer ne de artı değer
yaratılmaktadır.
Üretim dönemi, çalışma döneminden daha uzundur. Çalışma
döneminden çıkan ürün, henüz tamamlanmamıştır ve henüz, dolaşım alanına girmeye
hazır değildir. Dolayısıyla da, ürün tamamlanıncaya kadar, üretken sermaye
niteliğini korur, yani meta sermaye biçimine geçemez. Ürün, çalışma dönemine,
yani emek sürecine girmeden önce de doğal süreç etkisine bırakılabilir. Bir
tomruğun, işlenmeden önce kurumaya bırakılması buna örnektir. Üretim zamanının
uzunluğu, bu doğal süreçlerin etkisine bırakılan zamanla birlikte artar. Bu
süreçte, ham ağartma yerine, kimyasal ağartma, daha etkili kurutma gibi bilimsel
yöntemlerin kullanılmasıyla süre kısaltılmaya çalışılır.
Üretim zamanı ile çalışma zamanı arasındaki fark, üretim kollarına göre çok çeşitlilik arz eder. Örneğin, orman yetiştirilme sürecinde, üretim zamanı o kadar uzundur ki, neredeyse bir insan ömrünü alabilir. Hayvan yetiştirilme süreci yine uzun bir dönemi kapsar. Bir ormanda tam bir devir 150 yılı alabilir. Bu üretim zamanlarında insan gücü ya da sermaye harcaması, doğa gücü etkisine göre bir hayli azdır. Ama bir gömlek üretiminde üretim zamanı daha kısadır.
Toparlarsak, bir sermayenin devir zamanı, üretim ve
dolaşım zamanını kapsar. Üretim zamanı ise, çalışma zamanını kapsar. Üretim
zamanı çalışma zamanından daha geniş bir zamandır. Çalışma zamanı bizzat emeğin
faaliyette bulunduğu zamandır ve bu süreçte hem değer hem de artı değer
üretilir. Çalışma zamanının dışında kalan zaman ise, ürünün hazır hale gelmesi
için doğal süreçlerin etkisine bırakılması gereken zamandır. Bu zaman sürecinde
emek faaliyette olmadığı için ne değer ne de artı değer üretilir. Bir
kapitalist Üretim zamanını kısaltmaya çalışır. Zira üretim zamanı ne kadar kısa
olursa, ürünün meta halini alışı ve dolaşım evresine geçişi, dolayısıyla da,
sermayenin devri o kadar çabuk olur. Kapitalist, yeni bilimsel yöntemler
aracılığı ile ürünü hazır hale getirmeye çalışır. Ayrıca kapitalist, çalışma
zamanına da müdahale etmeye çalışır. Bu emek sürecine müdahale anlamına
gelir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder