İlk kez, fizyokratlardan Quesnay, ekonomik tablosunda (Tableau
Economique) ulusal üretimin, yıllık mahsulünün, dolaşım aracılığıyla, aynı
ölçekte yeniden üretimi gerçekleştirecek şekilde nasıl dağıtıldığını
göstermektedir. Demek ki Quesnay, yıllık üretimin, farklı kesimler arasında
dağılımını ve toplumsal yeniden üretim sürecini ortaya koymaya çalışmıştır. Marx,
bu tabloyu, yeniden üretim sürecinin basit ortaya koyuluşu olarak görmüş ve
kapitalizmin ilk sistematik anlayışı olarak değerlendirmiştir. Bu konuda şöyle
diyor Marx, “gerçekte fizyokratların sistemi, kapitalist sistemin ilk
sistematik anlayışıdır.”K-2-322
10 Mart 2014 Pazartesi
Konunun Daha Önceki Serimleri
I.
Fizyokratlar
Labels:
fizyokratlar,
gelir,
Kapital-II,
sermaye,
smith,
somut emek,
soyut emek,
ücret,
üretken emek
5 Mart 2014 Çarşamba
Toplumsal Sermayenin Yeniden Üretimi -Giriş
I. İnceleme
Konusu
“Sermaye üretiminin doğrudan süreci, onun, emek ve
kendini genişletme sürecidir, sonucu meta-ürün, itici gücü artı-değer üretimi
olan bir süreçtir. “K-2-314 Demek ki sermaye üretim süreci sermayenin kendini
genişletme sürecidir. Bu süreç, üründe sonlanır ve bu sürecin itici gücü artı
değer üretimidir.
Sermayeni yeniden üretim süreci, sermayenin doğrudan
üretim sürecini içerdiği gibi, sermayenin devrini oluşturan bütün devreyi
içerir. Yani metanın oluşum sürecini, alınıp satıldığı süreci, emek gücü ve
üretim aracına çevrildiği süreci içerir. Bu süreç bir dairesel hareket
oluşturur.
Her bireysel sermaye, toplam toplumsal sermayenin bir
parçasıdır ve her bireysel sermaye hareketi, yani bireysel sermayelerin devri,
toplumsal sermayenin hareketini oluşturur. Bireysel sermayenin başkalaşımı
devri, toplumsal sermayenin çizmiş olduğu devrede bir halkadır. Bu hareketi
oluşturan tüm toplam süreç, biçim değişiklikleriyle birlikte, hem üretken
tüketimi hem de bireysel tüketimi kapsar.
Labels:
Kapital-II,
para sermaye,
sermaye,
sermayenin devri,
sosyalizm,
toplumsal sermaye,
ücret
2 Mart 2014 Pazar
Artı Değerin Dolaşımı
I.
Basit Yeniden Üretim
Basit yeniden üretim, varsayılsa bile, artı değerin bir kısmı para olarak bulunmalıdır. Aksi durumda, tüketim amacıyla paradan ürüne çevrilme olamazdı. Marx konuyu yalınlaştırmak için, gerçek eş değer olan paranın dolaşımını ön görüyor.
Basit yeniden üretim durumunda, kapitalist, bir yılda ya
da dönemsel olarak gerçekleştirdiği artı değeri, bireysel olarak üretken
olmayan bir şekilde tüketir. Dolayısıyla basit yeniden üretimde, sermayenin
genişlemesi söz konusu değildir. Kuşkusuz basit yeniden üretim bir varsayımdır.
Basit yeniden üretim, varsayılsa bile, artı değerin bir kısmı para olarak bulunmalıdır. Aksi durumda, tüketim amacıyla paradan ürüne çevrilme olamazdı. Marx konuyu yalınlaştırmak için, gerçek eş değer olan paranın dolaşımını ön görüyor.
Marx devamla, bir ülkedeki mevcut para miktarının;
yığılan parayla dolaşan paranın toplamına eşit olduğundan söz ediyor. Ayrıca, lüks
mallar için altın ve gümüşten başka, aşınma ve yıpranma için paranın
gerekliliğinden, toplumsal emek gücü ve toplumsal üretim araçlarının bir
kısmının, altın ve gümüş üretimine harcanması gereğinden, ayrıca bu alanda
çalışan işçi ücretlerinin ve üretim araçlarının, daha başlangıçta ürünün
kendisiyle yerine konduğundan söz ediyor.
Labels:
altın üretimi,
basit yeniden üretim,
Kapital-II,
para,
para yığma,
sermaye birikimi,
ücret
26 Şubat 2014 Çarşamba
Değişen Sermayenin Devri
I.
Yıllık Artı Değer Oranı
Daha önce döner sermayenin, değişen döner kısmı (emek gücü) ile değişmeyen döner kısmı(ham ve yardımcı maddeler) birlikte ele alınmıştı. Şimdi ise, ele alınan sorun gereği, değişen döner sermaye, sermayenin döner kısmının tamamını oluşturuyormuş gibi ele alınmaktadır. Yani sermayenin, değişmeyen döner kısmı, inceleme dışı bırakılmıştır. Öyleyse, artı değer oranın ortaya koyulması için, değişen döner sermaye yeterlidir.
Marx sermayeyi, artı değer üretimine göre, değişen
sermaye ve değişmeyen sermaye olarak ayırmıştı. Değişen sermaye, emek gücüydü
ve değeri değişendi, değişmeyen sermaye ise, yeni değer yaratmayan ama değerini
aktaran üretim araçlarıydı. Daha sonra Marx, sermayeyi, sabit sermaye ve döner
sermaye olarak ayırmıştı. Sabit sermaye makineler, binalar vb gibi üretim
araçlarıydı. Döner sermaye ise ham maddeler, yardımcı maddeler ve emek gücüydü.
Sabit sermaye ve döner sermaye ayrımında, belirleyici olan şey, sermayenin
değerini yeni ürüne aktarma biçimiydi. Sabit sermaye ürüne değerini parça parça
aktarıyordu ve değeri ürünle dolaşıma giriyordu. Döner sermaye ise, değerini,
tamamen ürüne aktarıyor ve yeni ürünle değeri dolaşım alanına giriyordu.
Daha önce döner sermayenin, değişen döner kısmı (emek gücü) ile değişmeyen döner kısmı(ham ve yardımcı maddeler) birlikte ele alınmıştı. Şimdi ise, ele alınan sorun gereği, değişen döner sermaye, sermayenin döner kısmının tamamını oluşturuyormuş gibi ele alınmaktadır. Yani sermayenin, değişmeyen döner kısmı, inceleme dışı bırakılmıştır. Öyleyse, artı değer oranın ortaya koyulması için, değişen döner sermaye yeterlidir.
Labels:
artı değer oranı,
bunalım,
Kapital-II,
komünist toplum,
kriz,
sermayenin devri,
ücret,
yedek sanayi ordusu
23 Şubat 2014 Pazar
Devir Zamanının Yatırılan Sermayenin Büyüklüğü Üzerine Etkisi
Bu bölüm ve 16. Bölümde devir zamanının, sermayenin
kendisini genişletmesi üzerine etkisi ele alınıyor.
Sermayenin
devresinin, üretim ve dolaşım evresinden oluştuğunu biliyoruz. Sermayenin bir
bölümü üretim sürecinde iken, bir bölümü de dolaşım sürecindedir. Dolaşım
sürecinin uzunluk ya da kısalığı sermayenin devini etkiler.
Labels:
çalışma dönemi,
devir zamanı,
dolaşım zamanı,
fiyat,
Kapital-II
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)