Sınıflı toplum olan kapitalist toplumda eğitim,
kapitalist sınıfın işçi sınıfı üzerinde egemenliğini sürdürebilmesinin ve kapitalist
sistemin yeniden üretilmesinin bir aracı olarak ortaya çıkmaktadır. Kapitalist
sınıfın egemenliğini tesis etmede ve sistemi yeniden üretmede eğitimin rolü iki
yönlüdür. Bunlardan ilki, egemen ideoloji olan kapitalist sınıfın ideolojisini,
eğitim aracılığıyla çocuklara ve genç kuşaklara enjekte etmektir. Bir diğeri
ise eğitim aracılığıyla sermayenin ihtiyacı olan eğitilmiş nitelikli emek gücünü
üretmek ve sermayenin hizmetine sunmaktır. Bu iki yönün birlikte ürettiği
sonuç, kapitalist sistemin değişmezliğine inanan, sistemi kabullenmiş, çalışkan,
sadık ve sermayenin ihtiyacı olan nitelikli emeğe sahip olan bireylerdir.
4 Haziran 2025 Çarşamba
Çocuk İşçiliğine Devletin Katkısı
Labels:
çocuk emeği,
Çocuk İşçiliğine Devletin Katkısı,
devlet,
eğitim
10 Mart 2025 Pazartesi
İş Güvenliği Önleminden Tasarruf, “Sistematik Soygun”
Kapitalist üretme biçimi, sermayenin emek
üzerindeki egemenliğine dayalı sömürü ilişkisidir. Bu ilişkide hem kapitalist
hem de işçi, üretime kendi çıkarlarının dayattığı zorunlulukla katılırlar. İşçinin
üretime katılmaktaki amacı, yaşamını koruyup sürdüreceği bir ücrete ulaşmakken;
kapitalistin amacı, kendi kapitalist varlığını korumak ve sermayesinin devamlılığını
sağlamaktır. Bu ilişkide işçi, kapitalistin sermayesinin korunup
geliştirilmesine ilgisizken; kapitalistte, işçinin yaşamını koruyup
sürdürmesine karşı ilgisizdir. İşçinin üretimdeki muradı ücret, kapitalistin
ise sermayesinin devamlılığını sağlayacak olan kârdır.
9 Şubat 2025 Pazar
İşçinin Emek Gücü Değerinden, Ücretine
Emekçiler, kırsal alanda
toprağından ve toprağını işleme araçlarından; kentlerde ise sahibi oldukları
üretim aletlerinden koparıldıklarında, artık gereksinimlerini kendileri
üretemeyecek duruma geldiler. Üretimin araçlarından, aletlerinden, üretimin koşullarından
ve üzerinde ürettikleri topraktan yoksun kalmak; gereksinimlerini karşılamaktan
da yoksun kalmaktı.
Emekçiler üretemiyorlarsa,
gereksinimlerini nasıl karşılayacaklardı?
Labels:
emek gücü değeri,
emek gücü fiyatı,
Emek Yağması,
İşçinin Emek Gücü Değerinden Ücretine,
ücret
29 Kasım 2024 Cuma
Marx’ta Eğitim ve Çocuk İşçiliği
Toplum kapitalist biçime
evrilirken, çocuklar da eğitimden uzak, ucuz emek gücü olarak çalışma mekânlarına
çekildiler. Rekabetçi ortamda, kapitalistin daha çok kâra ulaşma isteği ve
sistemin yarattığı yoksullaşma bunu zorluyordu. Çalışma alanlarına akan
çocuklar, fiziksel, sosyal ve psikolojik yıkımın en acımasızını yaşadılar.
Geceli gündüzlü uzun saatler çalıştırıldılar. Ucuz emek gücü olarak, sermayenin
değerlenmesinin aracına dönüştürüldüler. Çocukların çalıştırılmasındaki bu “tiksindirici”
duruma karşın Marx, sanayinin gelişmesinde, gelecek kuşakların (çocuğun ve
genel olarak ta bireyin); çok yönlü gelişimine olan katkısını görüyordu. Zira gelişen
sanayide ortaya çıkan iş çeşitliliği ve işin kolay kılınması, bireyin çok yönlü
gelişmesinin olanağını sunuyordu.
30 Ekim 2024 Çarşamba
Bir Egemenlik Aracı Olarak, Eğitim
Eğitim insan toplumuyla
birlikte ortaya çıkmıştır. İlk toplumlarda eğitim, bağımsız toplumsal bir
faaliyet değildi, topluluğun kendisini yeniden ürettiği iş ile birlikte
gerçekleşiyordu. Toplumun küçük bireyleri, topluluğun yaşamına katılıyor,
hayatta kalabilme becerisini edindikleri gibi topluluğun yeniden üretimine
katılarak, doğal bir eğitimden geçiyorlardı. Daha sonraları insanlık tarihi,
eğitimi bağımsız, toplumsal faaliyet olarak ortaya çıkardı. Zamanla onu, eğitenleri
ve eğitilenleriyle birlikte bağımsızlaştırarak; örgütlenmiş ve planlanmış
olarak okulların dört duvarı arasına sıkıştırdı. Kuşkusuz eğitim, okulların
dört duvarını aşan aile içi, arkadaşlık vb. geniş bir yelpazeyi kapsar. Ne var
ki biz burada örgütlenmiş, belirli bir yaştan başlayarak çocuğa, sistemli bir
şekilde; belirli bir müfredat çerçevesinde; planlı ve bilinçli olarak okullar
aracılığıyla verilen eğitimle ilgiliyiz.
Labels:
Bir Egemenlik Aracı Olarak Eğitim,
çocuk işçiliği,
eğitim,
mesem,
sınıf
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)