Marx, farklılık rantını, farklı verimlilikte ve eşit
büyüklükteki topraklara yatırılan, eşit sermaye miktarının, eşit olmayan
üretkenliği olarak ele almıştı. Marx, eşit büyüklükte toprağa, eşit sermaye yatırımı
ile birlikte, eşit olmayan üretkenlik sonucunda ortaya çıkan bu verimlilik
farkına, farklılık rantının birinci biçimi adını vermişti. Bu farklılık
rantının birinci biçiminde, ekili olan toprakların genişletilmesi yoluyla
ürünlerin artırılması ele alınmıştı. Yani yeni toprakların ekime açılmasıyla
birlikte, ekstansif (yaygın) ekimle, bir genişleme durumu söz konusuydu.
Kapitalizmin gelişmesiyle birlikte, farklılık rantının bu
birinci biçimiyle yetinilmemiştir. Tarımsal üretimin, yeni topraklar açılarak
genişletilmesinin yanında, yeni topraklar açılmadan üretimin, başka bir anlamda
artı kârın, rantın artırılması yoluna gidilmiştir. Bu yöntem, aynı toprak
parçasına ek sermaye yatırılarak, yoğunlaştırmayla yapılır. Yani yeni bir toprağı
ekime açmadan, var olan topraklara yeni sermaye yatırımlarıyla yapılır. Marx, aynı
toprak parçasına, ek sermaye yatırılarak elde edilen bu farklılık rantına
farklılık rantı II demiştir. Demek ki, farklılık rantının bu ikinci biçimi,
aynı toprak parçasına ek sermaye yatırılarak, entansif ekimle sağlanır.
Farklılık rantının birincisi de, ikincisi de verimlilik
farkından ortaya çıkar. İkisinde de en verimsiz toprak piyasa fiyatını
belirler. Piyasa fiyatı ile bireysel fiyatı farkı, farklılık rantıdır. Lakin
farklılık rantının ikinci biçiminde, artı kârın, toprak sahibine geçerek rantın
oluşmasında güçlük yaşanmaktadır. “Çünkü rant, toprak kiraya verildiği zaman
saptanır ve bundan sonra, ardarda sermaye yatırımlarından doğan artı-kâr,
kiralama devam ettiği sürece kiracının cebine akar.” K-3-595 Bu nedenle kiracı,
uzun süreli kiralama için toprak beylerine karşı mücadele vermiştir. Zira,
sözleşme yapıldıktan sonra sözleşme süresi içerisinde kapitalist kiracı,
toprağa tekrar yatırım yapıp, artı kârı toprak beyine vermeden, yani artı kâr ranta dönüşmeden cebinde tutabilir. Bu durumda, eşit sermayelerin yan yana
topraklara mı, yoksa aynı toprağa art arda mı yatırıldığı, artı kârın oluşması
açısından önemli değildir. Lakin artı kârın ranta dönüştürülmesi açısından
önemlidir.
Farklılık rantı iki, farklılık rantı biri önceden var
sayar. Ya da başka bir deyişle, farklılık rantı bir tarihsel olarak farklılık
rantı bire önceldir. Ayrıca farklılık rantı ikinin hareket noktası ve temeli
farklılık rantı birdir.
Özünde farklılık rantı iki, farklılık rantı bir ile aynıdır. İkisi de verimlilik farkından ileri gelir. Bu eşitsizlik, ister farklı toprak parçaları üzerinden oluşsun isterse, aynı toprağa art arda sermaye yatırımından olsun fark etmez. Sonuçta aynı toprak parçasını diyelim, ikinci kez yatırılan sermaye de sonuçta, en verimsiz toprağa göre ürün farkı oluşturacaktır. Hemen belirtelim ki, kapitalist kiracılar, en iyi ve orta verimlilikteki toprağa yeni sermaye, yani art arda sermaye yatırmak isteyeceklerdir. Kiracılar, en verimsiz toprağa yeniden ek sermaye yatırabilirler, tabi ki bu durumda tarım ürününe talebin fazla olması beklenir.
Son olarak belirtelim ki, kiracı kapitalist ile toprak
sahibi arasındaki çatışma, tarımdaki gelişmenin önünde bir sıkıntıdır. Ayrıca
tarım alanında sermayenin yoğunlaşması demek, kiracı kapitalistle toprak sahibi
arasındaki çelişkinin de artması demektir. Toprak sahibi her zaman sözleşmeyi
kısa tutup, rantı artırmaya çalışacaktır. Kiracı kapitalist ise, rantın artı kâr olarak cebinde kalması için çaba harcayacaktır.
Farklılık Rantı II - Birinci Durum: Üretim
Fiyatı Sabit
Buradaki varsayımımız gene, piyasa fiyatının en kötü (A
toprağı) toprak tarafından düzenlendiğidir. Marx burada, üretim fiyatının
sabit tutarak, ek sermaye yatırımıyla ortaya çıkan ek artı ürün durumunu
irdelemektedir.
Eğer rant getiren topaklardan (B,C,D toprakları) herhangi
birine ek sermaye yatırıldığında, A toprağındaki sermaye kadar üretirse, yani
ortalama kâr getirip rant getirmezse, ranta etkisi sıfırdır. Diğer yandan, ek
sermayeler büyüklükleri ile orantılı olarak ek kâr getirirler. Ek sermayeler artı
ürün ve böylece artı kâr getirirler, lakin bu kendi artışlarıyla orantılı
değil, azalan oranlardadır. Yani var sayımımız, ek sermaye artı kâr getirecektir, ama sermayedeki artışa göre azalan oranda olacaktır. O halde yasa
şudur: “Bütün bu topraklar üzerinde, rant, yatırılan ek sermaye ile orantılı
olarak olmasa da mutlak olarak artar.”K-3-607
Üretim fiyatının değişmeden kaldığı varsayımında, iyi
topraklarda ek sermaye yatırımları değişmeyen artan ya da azalan üretkenlikte
yapılabilir. Bütün bu durumlarda ek sermayenin getirdiği ürün ek sermaye ile
orantılı ya da büyük veya küçük olsun, buna uygun olarak akr başına artı kâr,
rant miktarı artar. “kapitalist üretim
tarzı ne kadar gelişirse, aynı toprak alanı üzerinde sermayenin yoğunlaşması da
o kadar gelişir ve bu yüzden de, akr başına hesaplanan rant o kadar çok
artar.”K-3-610 Demek ki, kapitalizmin gelişmesiyle birlikte, aynı toprak
üzerine sermaye daha yoğunlaşacaktır. Bu da akr başına artı kârı, ya da toprak
sahibinin olarak rantı artıracaktır.
Marx bu bölümde son olarak artı ürünü burada, artı kârla
dolayısıyla rantla özdeş olarak ele aldığını belirtiyor. Şöyle ki; “Burada
artı-üründen söz ettiğimizde, bu, her zaman, üretimin artı-kârı temsil eden tam
kesri olarak anlaşılmalıdır.”K-3-610
Farklılık Rantı II - İkinci Durum: Üretim
Fiyatı Düşüyor
"Üretim fiyatı, ek sermaye yatırımları, değişmeyen,
düşen, ya da yükselen bir üretkenlik oranı ile birlikte yer aldığı zaman
düşebilir.“K-3-611 Marx devamla ek sermaye yatırımlarının değişmeyen, düşen
ya da artan üretkenlik hallerinde, üretim fiyatının düşme hallerini irdeliyor.
Ek sermaye yatırımıyla birlikte, üretilen ürün
artacaktır. Bu durumda üretim fiyatı düşmesi sonucunda, A(en az verimli toprak)
üretimden düşecektir. Böylece B toprağı üretim fiyatını belirleyecektir.
Bir başka şey de, fiyatların düşüşleri rantları azaltabildiği gibi, yeni ek sermaye yatırımları rantı artırabilir. Burada artan rant, toprakta artırılan sermaye yatırımları sonucu olacaktır.
Farklılık Rantı II – Üçüncü Durum: Yükselen
Üretim Fiyatı Sonuçlar
Üçüncü durumu Engels ele almıştır. Bununla ilgili Engels,
üçüncü durumun el yazmasında ayrıntılı incelenmediğinden boşluğu doldurmanın
yayınlayana düştüğünü belirtiyor.
Yükselen bir üretim fiyatı örneği için en düşük
verimlilikteki toprağın verimliliğinin daha da düşmesi gerekir. Engels şöyle
ifade ediyor: “Yükselen bir üretim-fiyatı, hiç rant getirmeyen en kötü
kalitedeki toprağın üretkenliğinin azalmasını öngörür.” K-3-626 En kötü toprağın
üretkenliğinin azalışıyla daha düşük toprağında üretime açılması söz konusu
olabilir. Kuşkusuz verimliliğin azalmasıyla üründe bir düşme olacak ve bu rantı
azaltma etkisi yaratacaktır. Lakin, fiyatın yükselmesi ve yeni sermaye
yatırımları, rantı artıracaktır.
Engels’e göre, toplam rantın, ilk sermaye yatırımında
olduğunun altına düşmesi, A toprağı gibi, B toprağı da rekabetin dışına düşüp,
C toprağı üretim fiyatını düzenleyen olunca olanaklı olacaktır. “Böylece,
toprağa ne kadar çok sermaye yatırılmışsa ve belli bir ülkede, tarımın
gelişmesi ve genel olarak uygarlık ne kadar ilerlemişse, rantlar, toplam miktar
olarak olduğu gibi, akr başına da o kadar çok artar, ve toplumun, artı-kârlar
biçiminde büyük toprak sahiplerine ödediği haraç o kadar büyük olur - bir kez
ekime açılmış olan çeşitli toprakların hepsi rekabeti sürdürebildikleri sürece
bu böyledir." K-3-638 Engels, devamla toprak sahibi sınıfların, pahalı
yaşayışlarına vurgu yapıyor. "Hiçbir toplumsal sınıf, bu kadar masraflı yaşamamaktadır." K-3-638 Ne var ki aynı yasa, toprak sahibinin canlılığını yitirmesini de getiriyor. Bu duruma açıklık getirmek için Engels, vergilerin ezdiği Rus ve Hint köylülerinin rekabetiyle,
Avrupalı kiracı çiftçi ve köylülerin eski rahatlarını sürdüremediğinden ve
toprağın bir bölümünün rekabetin dışına düşmesinden ve rantların düşmesinden
söz ediyor.
Bölümün sonunda Marks’ın farklılık rantının
irdelenmesinden çıkarılacak genel sonuçlarına yer veriliyor.
En Kötü Ekili Toprak Üzerinde Farklılık Rantı
Tahıla olan
talebin arttığı varsayımında, arz, rant getiren topraklarda düşük üretkenlik
koşullarında ardı ardına sermaye yatırımından, en kötü toprakta azalan
üretkenlikte ek sermaye yatırımı ya da en kötü topraklardan daha düşük kalitede
topraklardaki sermaye yatırımından doğabilir. Marx, B toprağını rant getiren
toprakların temsilcisi olarak ele alıyor. B toprağına yatırılan ek sermayenin
piyasa fiyatını düzenleme varsayımına değiniyor. En kötü ekili toprak üzerinde
de farklılık rantının doğabileceği belirtiliyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder